Yıllar sonra ilk defa Ordu’da büyük kapasiteli bir otopark yapıldı. Hem de şehrin tam merkezine yapılan otopark 55 araç kapasitesi ile otopark sorununu kısmen de olsa çözdü sayılır. Hilmi Güler televizyon programlarının birinde bu otoparkın yıkılacağını söylemiş. Ben kendim izleyemedim. Bunun doğru olduğuna asla inanmak istemem.
Ayışığı otoparkının yer seçimi, deniz dolgusu ile doğaya verdiği tahribat, deniz dolgusu ile yer kazanılmasına karşı olursun veya olmazsın, bunların hepsi tartışılabilir. Bu otopark için yapım aşamasındaki itirazların dikkate alınmadığı tartışılabilir. Ben yaptım da oldu inatlaşması tartışılabilir. AMA ORDU MERKEZE YENİ ALTERNATİF BİR OTOPARK YAPMADAN BURANIN YIKILMASI asla doğru olamaz. Hilmi Güler televizyon programında alternatif yer yapılmadan buranın parka dönüştürüleceğini söylemiş olamaz.
Belediyelerin asli görevleri YOL, SU, KANALİZASYON ve OTOPARK yapmaktır. Gerisi angaryadır. Er veya geç, iyi veya kötü, zamanlı zamansız diğer hizmetleri ilgili Daire Başkanlıkları zaten yapmak zorundalar. Ama bu dört temel hizmet belediyelerin asli görevleridir.
Ordu kenti sadece Düz Mahalleden, Taşbaşı Mahallesinden, Selimiye mahallesinden ibaret değil. Varoş mahallelerde oturan ve Odu merkeze gelmek zorunda kalan kentlimizin en büyük şikayeti otopark yetersizliğidir. Şu anda en azından kısa süreli şehre inmek isteyenler Ayışığı otoparkını kullanabilmektedir. Yaz aylarında şehre gelen geçici nüfus Ayışığı otoparkından memnun kalarak Ordu’dan ayrıldılar.
Tekrar ediyorum ve benim doğa sevgim herkesten daha fazladır. Doğa tahribatına her zaman karşı olmuşumdur. Ama en azından Cumhuriyet Meydanı altına çok büyük kapasiteli bir otopark yapmadan burada bir tadilata gidilmesin.
Sayın Başkanlarımdan tek isteğim, alternatif çözüm üretilmeden AYIŞIĞINA DOKUNMAYIN. ESKİ BİR BELEDİYECİ OLARAK SİZDEN BUNU BEKLİYORUM.
