Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

Mustafa KÖKSAL


BEN,

BEN,


1970’ten beri ülkücü bir camia içinde oldum, rahmetli Başbuğ’un ve can kardeşim Muhsin Başkan’ın, ülkücü bu ülkenin önemli bir mihenk taşı, fikri, helali, vatan parçası, değeri idi, ben öyle bilirdim, gerek Ocak’ta, gerek partide,gerekse yüreklerde.
Bir sobanın başında birbirine sarılıp ısınan, soğukta bir palto altında olmayı beceren bilirdim. Lokmayı bölüşen, gece gündüz bir davanın resmini asmak için korku içinde duvarlara afiş asan, koşan..  Şehidine yanan, 18-20 yaşında dar ağaçlarında 80 idamını yaşamış kardeşlerini unutmayan, onları her ölüm yıl dönümünde anan...
Bu davaya isyanın değil, sitemim, bu kardeşlerime isyanım değil, gönül koyduğum bir an..
Biz bir çok mekanda, soğukta birbirimize kırık dökük soba başında sarılan değil mi idik, parasız, ama mutlu çocuklar.. Bir köşede yokmu idi ak saçlı Haşim Amcamız, İbrahim amcamız, Ahmet amcamız, İbrahim Mağden başkanımız, büyüklerimiz, Kara Yusuf ağbimiz, Vanlı Ahmetleri miz, vardı, dün gibiler, bugün vefa varsa alıp üç kez öpüp başım üstüne...
Ben buradayım, buraya sevda demişim, evim bilmişim, burada bir çok yürek sevmişim, gerek sokakta gerek eğitim dünyamda yüzlerce kardeşimiz ile ahiretlik olmuşum..
Da bakıyorum bu insanlar için kocaman bir KURAN yolculuğu yapmıyor Parti, Ocak..
Sakın unutmayın dün o taş atanların, soba başında titreyen ellerin sayesinde buralarda olduğumuzu ki, bugün o sıcacık mekanlarda oturan canlar, geçmişte beraber soğan ekmek yediklerimiz idi.
Bu davaya hizmet etmiş, bugün asıl mekanlarda olan canlar Allah sizlere cennetten bir yer verecek biliyorum, siz hep ALLAHU EKBER dediniz, hep NE MUTLU TÜRKÜM dediniz..
Ben hep size duacıyım.