Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Mehmet Ali AYDIN


BUNU YAPABİLİR MİSİNİZ?

BUNU YAPABİLİR MİSİNİZ?


 

"Sevdiğiniz şeyleri Allah yolunda harcamadıkça hayra ulaşamazsınız." (al-i İmran, Ayet 92) anlamındaki ayet nazil olunca Ebu Talha Hz. Peygamber'in huzuruna çıkarak:
"-Ya Rasulallah, Yüce Allah: "Sevdiğiniz şeyleri vermedikçe iyiliğe ulaşamazsınız." buyuruyor. Benim en çok sevdiğim malım ise Beyreha denilen bahçedir. Onu Allah rızası için sadaka olarak veriyorum. Allah katında onun bir hayır ve ahiret azığı olarak olmasını dilerim. Bunu 
Allah'ın gösterdiği yönde kullanın, dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v):
"-Bu ne kadar karlı ve ne kadar iyi bir maldır. Bunu ben akrabanız arasında taksim etmenizi uygun görüyorum." deyince,
Ebu Talha:
"-Öyle yaparım ey Allah'ın Resulü diyerek", bahçeyi akrabaları ve amca çocukları arasında paylaştırdı.
Bu ayet hala Kur'an-ı Kerim'de ve hala bize aynı şekilde hitap ediyor. "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayrın kemaline (birre) ulaşamazsınız" diye.
En sevdiğiniz malınızdan Allah rızası için vazgeçebilecek misiniz?
Başta ben, vazgeçemeyiz değil mi? Çünkü enaniyetimiz bize diyor ki: "Onu sen kazandın". Bütün varlığımızı hep biz kazandık. Alın teri döktük, emek verdik değil mi?
Değil! Biz kazanmadık, Cenab-ı Hak lütfetti. Ama biz bunu hep kulak arkası ettik. Enayiliğimiz egomuza hükmetti ve hepsini biz kazandık ahmaklığına kapıldık. Dolayısıyla kazandığımızı zannettiğimiz hiç bir şeyi kıyıp da başkasına vermeyi beceremedik.
Düşünsene; ecel geldi, gözlerini kapadın ve dünyada biriktirdiğin her şey geride kaldı. Gece, gündüz demeden bir cimri hasisliğiyle biriktirdiğin, gözün gibi baktığın ve harcamaya kıyamadığın dünyalıkların, hayırlı bir evlat bıraktıysan neyse, belki arkandan senin için bir şeyler harcayıp senin için hayır hasenat yapar diyelim.
Ya hayırsız evlatlara bıraktıysan ve senin bin bir zorlukla biriktirip bıraktığın zenginliğin, içki masalarında meze, kumar masalarında pul, gazinolarda fahşailere peşkeş çekilirse ve hesabı sana kesilirse ne yapacaksın?
Ya sen ölünce evlatların mirasını paylaşırken bir ocak yüzünden bir birlerini boğazlarsa ne yaparsın, bir de evlat katili mi olursun?
Kapısında eşek yerine birkaç tane araç bulunduranlar hiç aracı olmayanları düşünüyor musunuz?
Parası çok olduğu için yoksul olanları hiç düşünmeyen, her öğünü farklı mekanlarda yeyip içenler, yemeğe kuru ekmek bulamayanlar iç aklınıza geliyor mu?
Neyse aman, bende boşuna hikaye okuyup duruyorum, "cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur" misali ben ne dersem diyeyim.
Ölçü yukarıdaki ayet ve kıssada belli. Ne halt ederseniz edin.