Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Mehmet Ali AYDIN


DEDİKODU VE GIYBET

DEDİKODU VE GIYBET


 

Şey Sadi Şirazi Gülistan adlı eserinde şu hatırasını nakleder:
"Çocukluğumda da ibadetlere çok düşkündüm. Geceleri kakar, ibadetle meşgul olurdum. Bir gece babamın yanında oturuyordum. Bütün gece gözümü yummamış, Kur'an-ı Kerim'i elimden bırakmamıştım. Bazı kimseler etrafımızda uyuyorlardı.
Babama:

"-Şunların bir tanesi bile başını kaldırıp iki rekat teheccüd namazı kılmıyor; sanki ölü gibi uyuyorlar." dedim.
Bu sözüm üzerine babam kaşlarını çattı ve:
"-Oğlum! Başkalarının dedikodusunu edeceğine, keşke sen de onlar gibi uyusaydın!" karşılığını verdi."
Yani babası Sadi'ye şu dersi veriyordu:
"-Senin hor gördüklerin, seher vaktinin feyzinden mahrum iseler de, onlara Kiramen Katibin melekleri menfi bir şey yazmıyor. Senin amel defterine ise, din kardeşlerini küçük görme ve gıybet günahı yazıldı..."

Aman dikkat, her konuştuğumuz bir yerlere kaydediliyor. O nedenle kimin için, nerede ve ne konuşuyoruz, dedikodu ve gıybet yapma konusuna ne kadar dikkat ediyoruz. Dikkat edelim.
Kendimizi methetmek uğrunda kimleri yeriyoruz, kimlere kusur buluyoruz aman dikkat.
Yoksa halimiz harap. Sonumuz müflis tüccara dönmeyelim. Yaptığımız bütün hayır, hasenat, ibadet ve teatler, hesap günü kul hakları nedeniyle başkalarının hesabına geçip gitmesin. Cennet hesapları yaparken dımdızlak ortada kalmayalım. Allah korusun birde güzel amellerimiz gittiği gibi gıybet ve dedikodusunu yaptıklarımızın günahlarını da sırtımıza yüklemeyelim.