Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Tevrat İŞLEYEN


KADIN HAKKI

KADIN HAKKI


İnsan; akıllı, sorumluluk sahibi ve en şerefli bir varlık olmakla Allah katında özel bir yere sahiptir. Malum insan tanımının içerisinde kadın ve erkek birlikte yer almaktadır. Bu anlamda  insanoğlunun  erkek ve kadın olarak farklı niteliklerle yaratılmasında sayısız hikmetler vardır. Ancak şu bir gerçektir ki, kadın ve erkek, insan olma itibariyle aynı şerefi paylaştığı gibi, kul olma itibariyle de aynı sorumluluğu üstlenir.

 Allah’ın rızasına uygun bir şekilde yaşamak; dünyada iyilik, adalet ve merhametin yayılması, kötülük, zulüm ve haksızlığın önlenmesi için çalışmak hem kadının hem de erkeğin vazifesidir. Nitekim Yüce Rabbimiz bir ayeti kerimede mealen “Mümin olarak, erkek veya kadın, her kim güzel ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar” buyurmuşlardır.

Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de kadının toplum içindeki konumundan, Allah katındaki değerinden ve haklarından bahseden çok sayıda ayet vardır. İnsanlığın annesi Hz. Havva’dan itibaren tarihte iz bırakan nice kadın Kur’an’da anlatılır.  Mesela, imanı ve cesaretiyle Hz. Asiye, iffeti ve sabrıyla Hz. Meryem, sadakati ve teslimiyetiyle Hz. Hacer ümmeti Muhammed’e örnek gösterilir.

Kaldı ki Sevgili Peygamberimize ilk inanan ve onu bütün gücüyle destekleyen Hz. Hatice’dir. Yüreğindeki tevhit aşkıyla İslam yolunda ilk kadın şehit Hz. Sümeyye’dir. Peygamberimizin hanesinden ilmi, sünneti ve hikmeti insanlığa taşıyan ise Hz. Ayşe annemizdir. Bu nadide örneklerin ışığında dinimizin, milletimizin ve medeniyetimizin kadına bakışı daima onun saygınlığını ve haklarını korumak üzerinedir. Kadına dair nerede köhne bir anlayış ve zalimce bir davranış varsa, o cahiliye döneminin eseridir.

Her insan en temel hakları ile doğar ve cinsiyeti yüzünden bu hakları bir insandan esirgemek İslam’a da insafa da sığmaz. Sırf kız olduğu için bir çocuğun doğumuna üzülmek, onu hor görmek, eğitimden mahrum bırakmak, zorla ve küçük yaşta evlendirmek zulümdür. Hâlbuki dört kız babası olan Sevgili Peygamberimiz kız çocuklarımızın bizim için rahmet ve mağfiret vesilesi olduğunu müjdelemiş ve “Her kim kız çocuklarını yetiştirirken birtakım zorluklara katlanırsa bu kızlar onlar için cehennem ateşine siper olur” buyurmak suretiyle kadına verilen değeri vurgulamıştır.

Şu husus asla göz ardı edilmemelidir.  Annelerimiz bizim sevgi kaynağımız ve dua kapımızdır. Bizim için sarf ettiği emeğinin hesabını tutmayan, karşılık beklemeden veren, ayaklarının altına cennet serilen her anne, her türden iyiliği ve ihsanı fazlasıyla hak eder.

Bugün insanlık her konuda olduğu gibi, kadın hakları konusunda da çetin bir sınavdan geçiyor. Dünyanın birçok yerinde savaş, şiddet ve zorbalık herkesten çok kadınları vuruyor. Acıyla kıvranan, hor görülen, zulme ve tecavüze uğrayan, darp edilen, hapsedilen ve göçe zorlanan kadınlar yardım bekliyor.

Bu vahim tablo karşısında geliniz hep birlikte, kadın söz konusu olduğunda merhamet, adalet ve hakkaniyetten asla vazgeçmeyelim. Dini kaynaklarda  “Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı en iyi davranandır” buyuran Peygamber Efendimizin davetine icabet edelim. Emaneti gözü gibi koruyan insanlar, Müslümanlar ve müminler olarak gayret gösterelim.

Bu anlamda aslolan,  eşlerimizi ve çocuklarımızı göz aydınlığı olarak kabul emek ve Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaktır. Bilelim ki, herkesin hanımları üzerinde hakkı olduğu gibi, hanımların da bizler üzerinizde hakları vardır. Sağlıklı, sıhhatli, imanlı, inançlı ve kadınlarımızı baş tacı yaptığımız bir birey ve toplum olma dileklerimle. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadılar Günü kutlu  olsun.