Bugün, 8 Mayıs 2024 Çarşamba

Kadem AKTAŞ


KAHRAMANLIK VE FEDAKÂRLIK DESTANI!

KAHRAMANLIK VE FEDAKÂRLIK DESTANI!


 

18 Mart 1915, üzerinde ihtilafsız gönül birliği içinde olduğumuz değerlerimiz -vatanımız, bayrağımız, istiklâlimiz- uğruna Çanakkale’de kendi varoluş tarihini adanmışlık, inanmışlık ruhuyla yeniden yazan ve gözünü kırpmadan şehadete yürüyen ecdadımızın kahramanlık ve fedakârlık destanıdır. 

Çanakkale; son teknolojik silahlarla donanmış emperyalist devletlere karşı vatanın dört bir yanından gelerek topyekûn bir mücadelenin sonucunda toprağımıza düşmanın ayak basmasına izin verilmeyen, tarihte eşine az rastlanır bir inanmışlık ruhu, aziz milletimizin varlığına yönelmiş tehditler için başarının emsalsiz bir örneği olmuştur.

Şanlı Ordumuzun, vatan topraklarını korumak ve savunmak için vatan ve mukaddesat uğrunda on binlerce Şehit vererek kazandığı Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl dönümünü idrak etmenin onur ve gururunu yaşadık…

Çanakkale Zaferi, Ay Yıldızlı Bayrağımızın altında huzur ve güven içinde yaşamamızı sağlayan, Cumhuriyetimizin mimarı yüce ecdadımızın en güzel eserlerinden biridir.

İstiklal Savaşında elde edilen zaferin adeta bir ‘ön sözü’ ve başlangıcı olan Çanakkale Zaferi, Türk tarihinde askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yazılış tarihidir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kelimeleriyle Çanakkale “Bugünümüzü kurtaran, maziye kahramanlığını ve büyüklüğünü iade eden, bu toprakları bize ebedi vatan yapan” zaferin adıdır.

Tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen, sarsılmaz bir imanla vatanını canı pahasına nasıl koruduğunu gösteren dili, rengi, etnik kökeni farklı, ancak kader birliği yapmış vatan evlatlarının şehit düştüğü yerdir.

Bizler millet olma bilinciyle, en güç koşullarda bile 'Çanakkale Geçilmez' dedirten sağlam bir bilinç ve ruhun mirasçılarıyız. Bize bırakılan bu mirasa sahip çıkarak, geleceğimize daha emin adımlarla yürüyecek, millet olma şuurumuzu her daim canlı tutacak ve yücelteceğiz. “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe kanlarıyla nakşeden kahraman şehitlerimizden ve yedi düvele meydan okuyan, dönemin en modern ordularını dize getiren atalarımızdan ilham ve kuvvet alarak, her daim ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne yükseltme gayreti içinde olacağız.

Bugün bizlere düşen görev; şehitlerimizin kanlarıyla sulanan ve emanet edilen bu kutsal vatan topraklarının korunması ve bayrağımızın ilelebet dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmek, gelecek nesillere bu bilinci aktarmak ve bu kutsal toprakları bizden sonraki nesillere daha güvenli bir şekilde devretmektir.

Millet olarak bizler; kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılan ve bizlere emanet eden şehitlerimizin emanetini sonsuza dek koruyacak ve daha yükseklere taşımak için bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışacağız.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanını canından aziz bilen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, kahraman gazilerimize ve şehitlerimizin aziz emanetlerine sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz…

Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle… Hoşçakalın…