Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

Tevrat İŞLEYEN


ONLAR DÜNYAMIZI AYDINLATAN IŞIKTIR

ONLAR DÜNYAMIZI AYDINLATAN IŞIKTIR


 


Meleğe sarılmak isteyen insan annesine sarılsın. Hem de sıkıca sarılsın ki, onda Cennet’in kokusunu hissetsin. Çünkü bir hadis mealine göre Cennet anaların ayakları altındadır. Yeri gelir anne ve babalar da hata yapabilir. Sonuçta onlarda insan, beşer, şaşar ama asla annenin ve babanın iyisi kötüsü olmaz. İşin en acıklı tarafı da bir şekilde onları kaybedip annesiz ve babasız kalmaktır.


Anne olmak; kolay bir hadise değildir. Biz bunu eşlerimizde görüyor ve şahit oluyoruz. Çünkü anne, çocuğunun canı her acıdığında ‘keşke benim başıma gelseydi de yavrum acı çekmeseydi’ diyebilmektir. Anne sevgisi dünyayı aydınlatan güneş ışığı gibidir. Işığın hiç eksilmeyecek biliyorum anne. Sağlığınızda sizin varlığınız bizim için sonsuz bir mutluluktu. Şimdi ben yalan dünyadayım ama siz baki Alemde. Yüce Rabbimin buyurduğu gibi “Şüphesiz biz Allah’tan geldik ve yine dönüşümüz Allah’adır.” Düsturuna gönülden inanmışız. Emir büyük kapıdan olunca bize, sabretmek ve sizleri hayırla yâd etmek düşüyor. Ruhlarınız şad, mekanlarınız Cennet olsun. Tüm ölülerimizi rahmetle anıyorum. Sizleri unutmak mümkün mü anneciğim, babacığım! Sizleri kalbimizin ta derinlerinde hissediyoruz.


Dünyada her şeyin bir karşılığı vardır ama annenin ve babanın çocuklarına duyduğu sevgi, karşılıksız bir sevgidir. O paha biçilmez bir sevgidir. Biz kendi evlatlarımızda sizlerin sevgisini buluyor ve sizi ne kadar çok sevdiğimizi daha güzel anlıyoruz. Hatta hiç bir doktorun tedavisi, “gel öpeyim de geçsin” sözünüz kadar etkili değildi be annem!


Annelerimizden bahsedip te babalarımızdan bahsetmemek olur mu? Mesela baba çocuğuna bir şeyler verdiğinde ikisi birden güler, çocuk büyüyüp babaya bir şeyler hediye ettiğinde ikisi birden ağlar. İşte bu da sevinç ve mutluluk gözyaşlarıdır. Baba kocaman ulu çınar gibidir, meyvesi olmasa dahi gölgesi ve heybetli duruşu yeter. Sen hiç gitmedin ki baba, gözlerimin önünden ve kalbimin derinliklerinden. Biliyor musun seni hep kalbimde taşıyorum. Rüyalarımdan çıkmıyor ve beni sabahları namaza kaldırıyorsun. Belki önceleri bir yerdeydin ama şimdi baktığım, gezdiğim her yerdesin. Tarlada, bahçede, pazarda, çarşıda, camide, cenazede, kabir ziyaretlerinde, bayramda, sıla-i rahimde velhasıl her yerde, her mekanda.


Cennet anaların ayakları altındadır lakin babalar da Cennet’in orta kapısıdır. Evet! Anne; gezdiğimiz, dolaştığımız bağ, babalarımız ise yaslandığımız dağdır. Biz biliyoruz ki, insan ömrünün en güzel çağı anne ve babalarla birlikte olunan çağdır.


Bir babanın evladına karşı öfkesi, evladın babasına olan en sıcak sevgisinden daha tatlıdır. Biz bir adam sevdik. Hem de adam gibi adam. Bizi hiç yalnız bırakmayan ve kanının son zerresine kadar, seven bir adam. Uzatmaya gerek yok! O adam bizim babamız. Bize hayatın anlamını ve tüm güzelliklerini öğreten adam.


Babalarımız hep demez miydi “Başını dik tut evladım, yoksa tacın düşer.” diye. Hatta “Baba omuzu diye bir yer var, iliklerimize kadar huzur hissettiğimiz o yer.” Varsın kalmasın babadan villa. Olmasın para ya da araba. Üzülme baba takma kafana. Helal ekmek getirdin ya o yeter de artar bize. Bir babanın evlatlarına ve özellikle de kızlarına sadece sesiyle bile verdiği değer, inanın kocaman bir dünyaya bedel .


Hayata benim penceremden bakan çok sayıda kardeşim var biliyorum ama ben, annemi ve babamı en çok ta Rabbime anlatıyorum dualarımla. Evladınız olarak sizden razıyım, sizde benden razı olun olur mu anneciğim, babacığım diyorum dilim döndüğünce. Neden bilmiyorum ama gün geçtikçe onları daha çok özlüyorum. Sizler gibi saygıdeğer insanların evladı olduğumuz için mutluyum/ mutluyuz inanın. Bu vesileyle Ahiret’ e irtihal eden tüm anne ve babalarımıza Allah'tan rahmet, dünyada olan anne ve babalarımıza da sağlık, sıhhat ve mutluluklar diliyorum. Kalınız sağlıcakla.