Çocukluğumuzun ve gençliğimizin yegane tutkusu Orduspor her zaman hayatımın en önemli bir parçası olmuştur. Üniversite öğreniminden sonra 1983 yılında Ordu’ya döndüm ve hep Orduspor ile iç içe oldum. Orduspor yönetimlerinde bulundum. Coşkun Köksal’ın Başkanlık dönemiyle başlayan Yönetim Kurulu Üyeliğim 6 Başkan ile devam etti. Orduspor ile özdeşleşmiş o kadar güzel insanlar ile aynı yönetimlerde bulundum ki, hepsinin tecrübelerinden istifade etme şansım oldu.
Hala Orduspor deyince hafızalarda kalan bu değerli Ağbi ve Kardeşlerin hep Orduspor için göreve hazır olmuşlardır.
Ama son yıllarda Ordusporun mazisi ve geçmişteki başarısı ve bu başarıda imzası olan değerli insanlar yok sayıldı. Tek kelime ile dışlandı. Olan Orduspora oldu. Ordusporun şu andaki durumu hepimizin yüreklerini sızlatmıyor mu?
Bu olumsuz şartlarda Orduspor kongreye gitti. Temel Aşar Yönetime talip oldu ve Başkan oldu. Ama kamuoyundan gerekli desteği alamadığı için Başkanlığı bıraktı. Şu anda Hüseyin Yüce’nin geçici Başkanlığı ile Orduspor kongreye gidiyor.
Geçen hafta Ergin Karlıbeller, Ali Mertanlar,Kenan Çebiler,Mustafa Duranlar,Fikret Türkyılmazlar, Bahtiyar Köksallar,Mustafa Köksallar ve daha nice Orduspor sevdalıları bir araya gelerek Şükrü Bodur’u Başkanlık için bir araya geldiler. Şükrü Bodur ile de yönetiminde çalışan biri olarak ve de onun Orduspor sevgisini en iyi bilenlerden birisi olarak en çok sevinenlerden birisi bendim. Şükrü Bodur’un bu hassas dönemde bu davete hayır diyemeyeceğini de en iyi bilenlerden birisiyim.
Şükrü Orduspor sevgisini her şeyin üzerinde tutarak bu zor ve meşakkatli görevi almayı kabul etti. Ama son anda Büyükşehir Belediye Başkanı ile yapılan görüşmelerin olumsuz geçmesi nedeni ile geri durmak mecburiyetinde kaldı.
Şimdi Orduspor sevdalılarına düşen bir görev var. Şükrü Bodur mutlaka ikna edilmelidir. Şükrü Bodur’un Büyükşehirden talep ettiği destek kesinlik ile verilmelidir. Bu konuda Hilmi Güler’e tekrar gidilmeli ve bu oluşum mutlaka olumlu sonuçlanmalıdır. Bu konuda yukarıda saydığım eski Yöneticilerimiz bir araya gelmeli ve Hilmi Gülere EFSANE GERİ GELİYOR sözü hatırlatılmalıdır. SÖZÜN ÖZÜ HİLMİ GÜLER ŞÜKRÜ BODUR EL ELE VERMELİDİR. İKİ ELDE HAVADA KALMAMALIDIR.
