(Bunu bazı bööyööklerimizin eline yazıp vermeli ki adamına göre muamele yapmasın. Adalet, eşitlik ve hakkaniyetten ayrılmasın. Toplumların yozlaşması hep doğruluk, dürüstlük ve adaletten soğumanın sonucudur vesselam)
Genç Kaymakam, yeni atandığı ilçeye bakmaya gitti.
İlçeyi kendi başına gezdikten sonra, ara sokakta gördüğü çay ocağında, bir bardak çay içeyim diye oturdu.
O anda 12-13 yaşlarında bir çocuk, ''Amca boyayayım mı?" dedi.
Ayakkabısı boyalı olmasına rağmen, çocuğu kırmamak için,
''Tamam, gel boya'' dedi.
Bu arada ''İyi boyarsan sana istediğin paranın iki katını veririm.'' deyince, çocuk:
"Ben hep aynı boyarım." dedi.
Kaymakam, "nasıl yani?" deyince:
"Öğretmenimiz:
''Çocuklar, ne iş yaparsanız yapın ama herkese aynı yapın.
Kesinlikle ayrım yapmayın" diye tembih etti.
Ben de bu parayla hasta anneme ilaç alacağım.
Sana ayrım yaparsam o ilacın annemin hastalığına şifası olmaz." dedi.
Genç Kaymakam, hayatının en anlamlı dersini alımıştı.
Ağlamamak için kendini zor tuttu.
Boyacı çocuğa cebindeki en büyük parayı verirken, bir de kartını verdi.
Babası olmayan ve hem okuyan hem de hasta annesine bakmaya çalışan çocuğa ilgilenme sözü verdi.
Çocuğa o dürüstlüğü aşılayan öğretmenini de ziyaret ederek, ilçe de görev yaptığı sürece ilgi gösterdi.
Boyacı çocuktan duyduğu,
"BİZDE HERKESE AYNI OLUR" cümlesini meslek hayatında unutmamak ve hep uygulamak için makamında masasında bulunan isimliğinin arkasına yazdırdı.
Bazen uygulamakta zorlansa da asla taviz vermedi bu âdil davranıştan.
"Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin, duygulara dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür. (M. Gandi )
Alıntıdır