‘Seçimdeki oy hangi sandığa hocam’ dedi bana bir dost, sen ki 50 yıldır ülkücüsün çok siyasi alanda olmasan da doğru olan bu, ne olur bu seçim dediğinde, ona dedim ki; o senin dediğin kimler varya, valla beyaz ata binip gittiler, benim için, Başbuğum da, gardaşımız Muhsin de, onca kaybettiğimiz değerlerde..
Ülkücü, o güzel giden yüreklerinde bir tek şeyi bilir, ne mutlu Türküm diyene, bizim ekmeğimiz bölüşülür, suyumuz içilir, sesimiz duyulur da, nere dendimi eskiden, bizler binlerce kişi erkenden giderdik koşarak en sabah sandığa. Mutlu olur eve dönerdik. Ya şimdi ben ve eşim gidiyoruz yalnızca sandığa ve ona demem ki hatun nere atalım valla, eskiden o sese koşardık birlikte el ele o ilim de , inanınki sandığa bilip giderdi ayaklarımız, şimdi gidem mi diyor bu kocamış ayaklar.
O dosta bu yazımı yazdım aha, gardaş beni kimse değil beni ben bilirim.
Sakın kimsede kendini bu seçimde bir yere asla mecbur hissetmesin, onca yıl partimiz, sevdiklerimiz vardı bizim sağımızda, şimdi başımızda dağ olanlardan bir daha olmadığından,tek tabanca o sandığa kendi yüreğimde giderken ,başka bedenlerin günahı asla benim iki dudağım arasında olmamalı..
Bu seçim, bir seçim değil de, deki he,o halde biz bize kalalım bence.
Gidip, atıp, çıkıp gidelim..