-Engin Tekintaş kimdir, kısaca tanıyabilir miyiz?
Engin Tekintaş,1960 Ordu doğumlu, yani bügünkü adı ile Altınordu nüfusuna kayıtlı, Üniversiteyi Erzurum Atatürk Ünüversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde bitiren, geçen dönem İl Genel Meclis Başkanlığı, bu dönem de Altınordu İlçesi Belediye Başkanı olarak görev yapan bir arkadaşınızdır. Geçmişteki hayatımızın büyük bir bölümü ticaret ile geçti. Tabi 1990 yılından bu yan da siyasetin içerisindeyiz. Bu şehir de hem il başkanlıkları, hem ilçe başkanlıkları, milletvekili adaylıkları, belediye başkanı adayı olan bir arkadaşınız olarak milletimize hizmet etmeye devam ediyoruz.
-Siyasi hayatınız nasıl başladı?
Ben gençlik yıllarında da siyasete çok ilgi duyan bir kişiydim. Özellikle genç yaşımda, gençlik teşkilatlarında bulundum. Sonrasında 80 ihtilali bu işi benim için bir nebze kesti. İhtilal yapanlar belki bugün hayatta değil, ancak böyle olumsuz gelişmelerle Türkiye’nin geleceğine darbe vurdular. Sonrasında da 1983 yılında Refah Partisi tekrar kurulduktan sonra da 1990 yılına kadar bir dış destekçi olarak, gönünüllü destekçi olarak çalıştım.1990 yılından sonra da fiilen Refah Partisi’nde siyasete başladığımız bir döneme başladık. Bugün itibari ile de 25 yılı siyasi hayatımızda bitirdik.
-Küçük yaştayken ne olmak isterdiniz, amacınız var mıydı?
Ben küçükken kafamda ticaret değil, ama siyaset olarak düşünen, daha doğrusu idareci olarak düşünen bir yapım vardı, onu da bugün yerine getirdiğimizi düşünüyoruz.
-Belediye başkanlığı hayalinizde var mıydı?
Belediye başkanlığı düşüncelerimin arasında vardı. Zaten bu düşüncemi 1999 yılında belediye başkanlığına aday olduğumda da göstermiştim.
-Büyükşehir yasası ile Altınordu’da neler değişti?
Büyükşehir yasası ile ekonomik kaynakların belki çok arttığını söylemeyelim, ama kaynakların doğru kullanımı sağlandığını düşünüyoruz. Bir diğeri ise hizmetin eşit ve adil olabilmesi için yaygınlaştırma politikasının olduğunu düşünüyorum. Bir üçüncüsü, tabi büyükşehir yasasından gelen artı avantaşlarla birlikte gerek ekonomi, gerek idari, gerekse alt yapı ulaşım hizmetleri itibari ile çok önemli mesafe kat edildiğini düşünüyorum. İlçe belediyenin gücünün arttığı kanaati yaygın bir kanaattir, evet bende bu kanaatteyim. Çünkü biz 92 mahalleye hizmet veriyoruz. Biz 92 mahaleye hizmet ederken bile geçmişteki 22 mahalleli Ordu Belediyesinden çok daha güçlü, çok daha farklı hizmet sunduğumuzu hissediyoruz ve bunu paylaştığımız zaman da halkımız doğru olduğunu ifade ediyor. Demek ki gücümüzü arttıran, hızımızı artıran, yatırım politikasını halk lehine değiştiren, hizmetin yaygın yapılmasını sağlayan bir sistemin olduğuna inanıyorum.
-Büyükşehir yasası ile Altınordu’da ne gibi değişiklikler yapıldı?
Öncelikle şunu söylemekte fayda var. Böyle bir atıl bulunduğumuz binada, çok atıl, sular altında olan, terk edilmiş olan bir alanı hem milletimizin hizmetine kazandırdık, hem de Ordu için mükemmel bir Altınordu belediyesi binası hizmete sunduk. Bunun yanında temizlik düzenini 22 mahalleden 62 mahalleye çıkardık. Şu anda tamamen 62 mahallede çöp tolamayı, katı atık toplamayı, ayrıştırmayı, temizlik düzenini sağlamaya devam ediyoruz. Tabi bunun yanında geçen 10 yıl içerinde toplamda 20 Km’ye yakın sıcak asfalt yapılmışken, sadece bu dönemde 2 yıl içerisinde 30 Km asfalt yapıyoruz. Yani neredeyse bu durumu ikiye katlıyayacak gibiyiz ve süreyi de beşte bir kullanarak yapıyoruz. Ayrıca bunun yanında 85 Km’lik çok özel şartlarda beton yollar yapmışız, biz bu yolların ulaşım noktasında çok katkı sağladığını düşünüyoruz. Bunun yanında, bu yıl dahil 50 bin metre kareye çıkan park ve bahçe yapıyoruz. Bu ne demektir, geçmişte bize 100 bin metre kare devredilmiş, biz bunu 3 metre kare içerinde 50 bin metre kare daha arttırıyoruz ve 150 bin metre kareye çıkarıyoruz. Yani geçmiş 20 yılda eğer 100 bin metre kare üretilmişse bu şehirde, son 3 yılda 50 bin metre kare üretiyoruz. Dolayısıyla yüzde 50 daha fazla üretmiş oluyoruz. Böyle baktığımızda artısı çok olan, eksisi az olan bir belediye anlayışı ile çalıtığımızı ifade etmek isterim. Bunların dışında bir diğer önemli konu ise, bu şehir de yaklaşık 8 bine yakın iş yeri denetlemişiz ve bu iş yerlerinin 2 bine yakını ruhsatsızdı. Biz bunları tesbit ettik, bunların üzerinde gerekli işlemleri yaptık ve büyük bir bölümünü ruhsatlandırdık. Belediye olarak özellikle ekonomik kaynakları daha güçlü kılmaya devam ediyoruz. Bilhassa okullarımıza, eğitim alanlarımıza, spor alanlarımıza, kültür ve sosyal alanlara çok daha fazla ağırlık verdiğimiz çalışmalar yapıyoruz. Özellikle dış mahallelerde mahalle meydanları inşaa ediyoruz. Camiilerimizi, mezarlıklarımızı, cenaze hizmetlerini ücretsiz olarak halkımıza sunmaya devam ediyoruz. Yani özetle şunu demek gerekir, imarı, alt yapısı, üst yapısı, sosyal alanları, sportif faaliyetleri, kültür çalışmaları, özellikle Avrupa Birliği projeleri, tarıma yapılan katkılar, yeşil alanlar, ulaşım yolları, aklınıza ne geliyorsa, dokunabileceğimiz yerlere dokunmaya devam ediyoruz ve bu şehir inşallah 2019 yılına geldiğinde geçmişini bir daha hatırlamayacak derecede yeni ve mükemmel bir Altınordu olarak inşa edilmiş olacak.
-2019 seçimlerinde tekrardan aday olmayı düşünüyor musunuz?
Böyle bir şey için özellikle şunu söylemek isterim, insanların gönlünde hizmet etmek gibi bir duygu her zaman olur, ama kader inancımız var. Kaderimizde ne olacağını bilmiyoruz. Biz hizmetlerimizi sürdürüyoruz, o güne ulaşacakmıyız onu bilmiyoruz. İnşallah o güne ulaşırsak, milletimizin takdiri ile, teşkilatlarımızın tercihi ile, bu hizmetleri birlikte sürdürmek istiyoruz derlerse o noktada da biz tabi ki hizmet duygusu içerisinde, bugün kü gibi milletimizle olamya devam edebiliriz.
-Altınordu Belediye Başkanı olarak, Altınordu İlçesi için yapmak istediğiniz, özel bir proje var mı?
Aslında çok özel bir proje var, ancak şu anda onu söylemek doğru olmaz. Ama bunun dışında özellikle pazar yerlerini yeniden inşa etme projemiz devam ediyor. Pazartesi pazarını çok modern, çok farklı, çok özel hizmet için yeniden inşa edeceğiz. Mostar köprüsü hedefimizdi o devam ediyor. Bunun yanında çok önemli projelerimiz var. Engelliler için projelerimiz var, hanımlar için yeni proje yapıyoruz, yeni sosyal ve sportif mekanlar inşa etmeye devam ediyoruz, bunlar için planlamalar yapıyoruz. Yeni, ama çok özel bir projeyi eğer şartlar uyarsa halkımıza sunarız.
-Altıordu ilçesi yatırımlardan ne kadar pay alıyor?
Tabi biz elimizdeki imkanları en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Bize gelen aylık İller Bankası payının yüzde 30’unu büyükşehire, yüzde 10’unu su ve kanalizasyon idaresine aktarırız, kalan yüzde 60’ını da kendi bünyemizde tutarız. Bu yılki bütçemiz 110 milyon, gerçekleşme oranını hep beraber göreceğiz. Geçen yıl 83 milyonluk bütçe yapmıştık, 72 milyon ile gerçekleşti. Yani yüzde 90 nisbetinde gerçekleşti. İnşallah bu sene de, yüzde 90’lık nisbeti tuturusak, yaklaşık 100 milyon civrında bir bütçe gerçekleşir diye düşünüyoruz.
-Hiç unutamadığınız bir anınızı anlatırmısınız?
Siyaset olarak beni en çok etkileyen şey, ben 1995 yılında ben Refah Partisi milletvekili adayıydım Ordu’da, hatta yedinci sıra milletvekili adayıydım. O dönemde gece, gündüz demeden çalışarak 2 milletvekili çıkardık. Yani herkesin Refah Partisi buradan milletvekili çıkaramaz dediği dönemde 2 milletvekili çıkardık. Bu benim için son derece önemliydi. Türkiye’de baraj aşıldığı gibi Ordu’da da yüzde 10’luk baraj aşılarak 2 milletvekili çıkarmıştık. O gün bizim unutamadığımız bir gündür. Ama en önemlisi ise, 30 Mart akşamı Ordu’daki Büyükşehir dahil 20’de 20’yi kazanmak siyasi hayatımızdaki en önemli hatıradır. Bundan dolayı adaylarımızı tesbit eden o dönemin Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanımıza, tüm genel merkez yöneticilerine, milletvekillerimize ben çok teşekkür ediyorum. Çünkü ne kadar doğru ve isabetli bir kararın verildiği ve ne kadar doğru bir çalışmanın yapıldığı 30 Mart akşamı ortaya çıkmıştı ki hayatımda en önemli hatıra olarak kalacağını düşünüyorum.
-Son olarak düşünceleriniz öğrenebilir miyiz?
Ben öcelikle tüm basın mensuplarımıza çok teşekkür ediyorum. Çünkü bizim bu güne kadar yaptığımız çalışmalarda, halkımıza sesimizi en iyi duyurmaya çalışan ve bu noktada en iyi motive eden kurum ve kuruluş olarak çalışıyolar. Bundan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Tabi bunun ötesinde biz söz verdiğimiz projeleri yapmaya devam ediyoruz. Eksiklerimiz elbet olabilir milletimizden sabırla bizi takip etmelerini özellikle bizim en önemli kaynaklarımız olan, vergilerini, sosyal sorumluluklarını, mali sorumluluklarını, zamanında yerine getirmelerini istiyorum. Bilmelerini istiyorum ki, bu kaynakları israf etmeden en doğru, en verimli, en kalıcı şekilde harcamaya devam diyoruz. Bize inananları asla mahçup etmeyeceğiz, onlara güvendikleri gibi hizmet etmeye devam edeceğiz. Bu geçici hayattımızda kalıcı hizmetler sunarak milletin gönlündeki yerimizi sağlamlaştırmak ve onların duasını almak istiyoruz.