-Mustafa Bektaş Kimdir?
Mustafa Bektaş 01.01.1963 Ulubey ilçesinde doğmuş, serbets muhasebe müşavirliği yapan bir esnaftır. 1962 yılında serbest muhasebeci olarak büromu açtım, daha sonrasında da mali müşavirliğe dönerek devam ettiriyorum. Serbest meslek mali müşavirliğinin yanı sıra, hobi olarak kültür sanat ile uğraşıyorum. Selimiye Mahallesinde bulunan binamın bir katında kültür sanat evi açtım. O açtığım evde eş, dost, güzide insanlarla, sanattan anlayan, ilgilenen kişilerle orada buluşuyorum. Bu açtığım yer ile, Ordu kültürünü önce Ordu’ya daha sonra tüm Türkiye’y, hatta tüm Dünya’ya duyurmaya çalışıyorum. Kültür evimde Alevi Bektaşı rütüerleri ile çok yakinen ilgileniyorum, sünni alevi ayrımcılıkları gözetmesin, onların iç içe olduklarını halka duyurmaya çalışıyorum, onları kan kana, can cana, bir arada toplayarak o havayı tenefüs ettiriyorum. Alevi bektaşi değişlerini, rütüerlerini, sema gösterilerini, yaparken bunun yanı sıra sunnilerin sema gösterilerini bir anda yaptırıyorum. Burada gönülleri bir tutmayta çalışarak hobimi devam ettiriyorum.
-Muhasebeci olmaktan memnun musunuz? Severek mi, yapıyorsunuz?
Muhasebecilik mesleğini severek yapıyorum. Bu mesleği orta okul birinci sınıftayken aklıma koymuştum ben muhasebeci olmak istiyorum demiştim o zamanlar. Ama muıhasebeciliği biz ne kadar anlarsak anlayalım, muhasebeciliği esnafa anlatamıyoruz. Esnafın gözünde muhasebeci bir yazıcıdan ibaret sadece. Hala verginin ne olduğunu, sigortanın ne olduğunu, günlük rütüel işlerin ne olduğunu esnaflar bilmiyor. Esnaf derneklerimiz esnaflara bunu anlatamıyor ya da anlatmak istemiyorlar. Bir tek biz muhasebeciler uğraşıyoruz. Bir esnafın KDV’sini, stopajını, vergisini bilmesi gerekmektedir. Esnafa biz onu da anlatamıyoruz, esnaf senin mesleğindir bu yapacaksın diyor. Tamam benim mesleğim bu ama bunun sen ne olduğunu bileceğim de ben yapacağım. Esnaflar bunu anlamak istemiyor. Esnaf dernekleri birliğimizde bu konuda mükelleflerini aydınlatabilir. Biz bir türlü anlatamıyoruz, ancak hepsinin hakkını yememek lazım anlayan anlıyor. Anlamayan da bizi yoruyor.
-Eğer muhasebeci olmasaydınız ne iş yapmak isterdiniz?
Eğer muhasebeci olmayasaydım, yaptığım kültür sanat işini para ile yapardım. Şimdi ise hobi olarak yapıyorum.
-En büyük hayaliniz nedir?
En büyük hayalim çok geniş bir kültür evi açarak bundan 100 yıl önce yaşanmışları günümüze getirerek lanse etmek isterim.
RÖPORTAJ/SERCAN YAYLA