HEPİMİZ ENGELLİ ADAYIYIZ!

HEPİMİZ ENGELLİ ADAYIYIZ!

Her hafta bir vatandaşımızı misafir ettiğimiz ?Bir Konu Bir Konuk? köşemize bu hafta Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şubesi Başkanı Selma Gülseren?i konuk ederek engelli vatandaşlarımızın sorunlarını ve isteklerini kaleme alarak destek olduk.

-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Türkiye Sakatlar Derneği Ordu Şube Başkanı Selma Gülseren ben, 2004 yılında geçirdiğim trafik kazası sonucu ben de kendim yüzde 50 engelli oldum. Kendimi de  engelli camiasına da adadım, Ordu şubesinin dernek başkanlığını yapıyorum. bu görevde olmaktanda çok mutluyum. İnsanlara yardımcı olmak gerçekten çok güzel bir duygu, biz asla, hiç bir şekilde maddi boyutu gözetmeden işimizi ypmaya çalıştık. Çünkü insanlara yardımcı olmak bizlere huzur veriyor.

 

-Başkanlığı neden tercih ettiniz?

Kendim engelli olduktan sonra belli bir süre Ankarada hastahanede kalarak tedavi gördüm. Hastahanede yatarken oradaki doktorlar hastalarını bana göndererek  hastalarına moral veriyorlardı. Ben hayattan hiç bir zaman kopmadım. Başımıza her türlü şey gelebilir. O yüzden insanalrımız hayattan kopmasınlar, ben de bunları diğer engelli arkadaşlara aşılamak için böyle bir yola çıktım. Dernek bana huzur veriyor, kendi bilgilerimi diğer insanlara aşılama fırsatım oluyor.  Hayattan vaz geçenler beni gördüklerinde hayatta biraz daha tutuluyorlar. İnsanlara bu şekilde yardımcı olmak bana çok mutluluk veriyor. 

 

-Engellilerin en büyük sıkıntısı nedir?

Engellilerin en büyük sıkıntısı, engelli maaşlarının kesilmesi oldu. 2828 kanunu ile verilen evde bakım maaşları kesilerek engelliler mağdur edildi. Bunun kesilme sebebi de, daha önce devletimiz bizlere böyle bir jestte bulundu. Ondan sonra 2013 yılında alınan karar ile bu verilen haklar tekrar geri çekildi. Çünkü bu paralar verilirken bireye değil, aile içi gelire bakıldı. Para engellinin kendisine verilirken neden aile içi gelirine bakılır onu da anlamış değiliz. Sonuç olarak her birey kendisi ile sorumludur. Devletimiz diyor ki, senin kardeşin işe girmiş senin gelirin iki lira arttığı için senin maaşını kesmek zorundayız diyor. Bu durum da engelli ile aile arasında ilişkilerde bozukluklar oluyor. Zaten verilen para engellinin cep harçlığına anca yetiyor. 3 aydan,3 aya yatan para bir ayakkabıyı zor alıyor. Benim ailem ne kadar zengin olursa olsun, bu verilen para engellinin kendi ihtiyaçları için verilen para, gerçekten biz bu konuda çok müzdaribiz. Her yerde engellilere karşı bir sıkıntı var, ancak en büyük sorunumuz maaşların kesilmesidir. Aynı zamanda çoğu engelli vatandaşımızın parası kesilmediği yetmediği gibi, daha önce aldığı parayı geri istediler ve icralık olduklar. Engelli hangi parayla bu parayı ödeyecek diye kimse düşünmedi. 

 

-Ordu genelinde bir sıkıntınız var mı?

Son zamanda yapılan alt yapı çalışmaları nedini ile bir çok problemimiz var. Ancak bir alt yapı olmadan üst yapıya geçilemez. Ancak alt yapı bittikten sonra engelliye yönelik bir şeyler yapılmaz ise o zaman bakarız orasına.  Biz bunların gerçekten takipçisiyiz. Birde son zamanlarda dolmuş durakları yapıldı ancak yapılan dolmuş duraklarına bir engellinin aracı ile girmesi mümkün değil. Yapılan çalışmalarda bu ülkede engelli var diye düşünülsün. Büyükşehir  Belediyemiz sağolsun çok güzel bir şeye imza attı, oyun partklarında engelli çocuklara yönelik oyun parkları da kuruldu. Engelli çocuklarımızda var bizim, bu yüzden bu yapılan çalışma için ayrıca teşekkür ediyorum. Biz yapılan güzel şeyleri her zaman alkışlıyoruz, ama yapılmayanları da eleştirmek zorundayız. Ayrıca vatandaşlarımıza çok önemli görevler düşüyor. Biz 4 sene önce esnaf, esnaf gezerek esnaflardan engelli rampası istedik. Kimi esnafımız bizleri saygı ile karşılarken, kimisi de biz sandalyesini kaldırırız dedi. Ancak engelli arkadaşlarımız rencide olmak, başkasına yalvarmak zorunda kalmasın. Sadece engelliler değil yaşlı insanlarımızda bu rampa yok diye çoğu mağzalarda zorlanıyor. İnsan olarak empati yapmamız lazım, bu insanlar kendimiz veya ailenden biri de olabilir. Belki ilerleyen yaşlarda engelli duruma geldiniz, bunları düşünmeliyiz, kimin ne olacağı hayatın neler getireceği hiç belli değildir. O yüzden vatandaş olarak kendi, kendimizi benimsememiz gerekiyor. 

 

-Sizin katmak istediğiniz bir şeyler var mı?

Bir çok sorunlarımız var, ancak biz sorunlarımızı göstermeden görmelerini istiyoruz. Ancak benim dernek başkanı olarak istediğim, çoğu illerde TOKİ ev başlattı, ama daha önce de TOKİ ev yaptı ama evleri hep zenginler aldı. Bu TOKİ’den inşallah hak edenler ev alır. Benim istediğim, TOKİ yapılırken engelliye pozitif ayrımcılık yapılmasıdır. Engelli vatandaşlarımızın asönsörlü evlerde maddiyatı iyi olmadığı için oturma şansları olmadıkları için, mecbur giriş katında oturuyorlar. Buna devletimiz ayrımcılık yaparsa gerçekten zor durumda olan engellilerimize ev imkanı doğsun. Engellilere bu konuda yardım edilmesini istiyorum.