Fatsa’dan itibaren 40.km’de yer alan Kabataş İlçesi,Canik Dağları’nın Kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Bolaman Aakarsuyu ilçenin içinden geçmektedir.
Eski adı Karay’dır.
1928’de Kabataş adı ile Ordu merkeze bağlanmıştır.
Ardından Gölköy ilçesine,1959’da ise hemen yakınlarındaki Aybastı ilçesine bağlanmıştır.
1971 senesinde belediye teşkilatı kurulmuştur.
1990 yılına kadar Aybastı’ya bağlı bir belde iken bu tarihte ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.
Sahilden itibaren Çatalpınar ilçesinden sonraki ilçedir. Tamamen Bolaman akarsuyunu takip eden güzergahtan buraya ulaşılır. Küçük sayılan bir ilçemizdir.
Nüfusu 2013 sayımına göre 12.281 olarak tespit edilmiştir.
Ordu merkeze 75 km.dir.
Aybastı ilçesine ise 10 km kadar olup yolu aşağılara göre daha rahat ve geniştir.
Ekonomisi fındığa dayılıdır. Ayrıca bir miktar da hayvancılık yapılmaktadır.İlçe merkezi ve Alankent mahallesinde küçük ticaret erbabı da ilçe ekonomisine katkı sağlayan önemli damarlarındandır.
Denizden yüksekliği 530 m.dir. İlçenin coğrafik yapısı genellikle dağlık ve engebelidir.
Kışlar sert ve soğuk geçer. Yazlar ise tipik Karadeniz iklimindedir.
30 Mart 2014 tarihinden itibaren bütün köyleri ve Alankent beldesi mahalle haline getirilmiştir.
İlçe,Doğu’dan Gölköy,Batı’dan Korgan,Kuzey’den Çatalpınar,Kuzeydoğu’dan Gürgentepe,Güney’den Aybastı ilçeleri ile çevrelenmiştir.
Ticari bağlantısı daha ziyade Aybastı iledir. İlçe merkezinde arıcılık ve hayvan ürünleri üzerine kimi tesisler faal durumdadır.
İlçe,şifalı sular bakımından zengin sayılabilir.
Bu bağlamda,Taşarası Mahallesindeki şifasuyu,kalp,damar ve böbrek taşı gibi hastalıklara oldukça faydalı gelir. Değirmendere Şifasuyu elv e ayak egzamaları için etkilidir. Alankent’teki şifasuyu ise oldukça ünlüdür. Burası aynı zamanda bir gezi ve dinlenme mekanıdır.
Kültürel ve dini yapıların başında Kuzköy Mahallesindeki meşhur Şid Abdal veya Şidlü Dede türbesi gelir. Şidlü Dede,erken zamanlarda yöreyi Türk ve İslam bölgesi haline getiren ünlü bir zaviyedardır. Kabataşlı olan bilim adamı Prof.Dr.Bahaeddin Yediyıldız,bu türbe ile ilgili önemli bilgileri içeren çalışmaları ile tanınmaktadır.
Kabataş’a çıkanlar,bu türbeyi ziyaret edebilirler. Öte yandan Kuzköy,geleneksel kırsal mimarili evleri ile hala otantik bir kimlik arz eder.
Yine Gülbahçe Evliyası olarak bilinen dini şahsiyet de yörenin önemli büyüklerindendir.
İlçe merkezi Eceli mahallesinde bulunan Çamaş Konağı üç katlı olup bir Osmanlı konağıdır. Aynı ad ile Çamaş’ta da bir konak vardır. Demek oluyor ki,o her iki konak da aynı aileye ait.
Alankent,Ordu Büyükşehir yapılmadan önce,İlçe’ye bağlı bir belde idi. Oldukça hareketli ve canlı bir pazarı da olan Alankent, mahalle haline getirildikten sonra eski canlılığını devam ettirmekte güçlük çekilmektedir.
Alanken’teki Yabuloğlu konağı da mimarili özelliği ile ilgi çeker. Yine bu civarda eski kervan yolu üzerinde parçalara ayrılmış bir çeşme de hala ilgi beklemektedir.
Keza,Alankent Camisinin avlusunda bulunan ıhlamur ağacı en az 300 seneliktir. Bu anıt ağacın hala tescil edilmemiş olması kabul edilebilir bir durum değildir. Bir an önce ilgili kurumca tescil edilerek koruma altına alınmalıdır.
Kuzköy yolu üzerinde ilçeye yakın bir yerde bulunan kaya mezarı da koruma altına alınmalıdır.
Göç sorunu,bu ilçede de önemli bir sosyal sorun olarak sürmektedir. Geçimde zorluk çeken bir çok aile yerini yurdunu terk ederek İstanbul,Kocaeli gibi büyük şehirlere gitmektedir.
Eğer ciddi ve kalıcı tedbirler alınmaz ise sadece Kabataş değil,bütün bir Ordu geneli kısa zamanda ciddi bir nüfus kaybına maruz kalacak gibi görünmektedir. Bu manada ciddi projeler yapılarak hayata geçirilmelidir.
Haber-Analiz:
Muzaffer GÜNAY