Tarih: 17.07.2021 09:13

KİST HASTALIĞINA DİKKAT!

Facebook Twitter Linked-in

 

Ordu İl Sağlık Müdürlüğü, kistik ekinokkoz hastalığına karşı vatandaşları dikkat etmesi konusunda uyararak, hastalık hakkında ve nasıl korunulması gerektiği hakkında bilgiler verdi.

 Konuya ilişkin Ordu İl Sağlık Müdürlüğü tarafında yapılan açıklama şöye;

“Kist hidatik olarak da adlandırılan kistik ekinokkoz; köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanların bağırsaklarında yaşayan Echinococcus granulosusadı verilen parazitin yumurtalarının ağız ve solunum yoluyla alınmasından sonra insanların karaciğer, akciğer, dalak, beyin gibi iç organlarında kistler oluşturarak ölüme yol açabilen zoonotik karakterli bir hastalıktır. 

Parazit Hangi Hayvanlarda Bulunur? 

Parazitin gerçek ara konakları koyun, keçi, sığır, domuz ve develer, son konakları ise köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır.Ancak, esas kaynak sıklıkla köpeklerdir. Koyunların kistli iç organlarının köpeklere yedirilmesi ile kist içinde bulunan genç parazit köpeklerin bağırsağına yerleşerek olgunlaşır ve ergin parazit oluşur. Köpekteki ergin parazitler yumurtlamaya başlar ve bu yumurtalar köpeğin dışkısı ile dışarı atılır. Bu yumurtalar ile bulaşık otları yiyen koyunlarda parazitin genç formu oluşur. Parazitin yaşamını devam ettirmesi ve çoğalabilmesi için hem koyunlara hem de köpeklere ihtiyacı vardır.

Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmurla yayılırlar.

Kist Hidatik İnsanlara Nasıl Bulaşır?

Hastalık insanlara paraziti taşıyan köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısı ile etrafa yayılan parazitin yumurtaları ile kirlenmiş çiğ tüketilen meyve ve sebzelerin yenmesi, suların içilmesi, rüzgar ile uçuşan yumurtaların solunum yoluyla alınması ve paraziti taşıyan köpekler sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması yoluyla bulaşır.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın belirtileri insanların organ ve dokularında oluşan kistlerin büyüklüğüne ve yerine göre farklılık gösterir. Kistlerin büyüklüğü nohut büyüklüğünden çocuk başı büyüklüğüne kadar değişik boyutlarda olabilir. 

Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca hiçbir belirti vermeyebilir. Kist büyüdükçe; bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu baskıya göre belirtiler ortaya çıkar. Kistler en sık karaciğer ve akciğerlerde görülürler. Karaciğer yerleşiminde karnın sağ üst kısmında ağrı, bulantı, kusma ve bazen kaşıntı, sarılık gibi belirti görülür. Akciğer tutulumunda solunum sıkıntısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve göğüs ağrısı olabilir. Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıkar. Örneğin kafa içi tutulumlarda; baş ağrısı, kusma, şuur kayıpları görülebilir. Kalp tutulumunda kalp ritm bozuklukları, enfarktüs bulguları, hatta kalp duvarında yırtılma olabilir. Kemik tutulumlarında kırıklar olabilir. Kist patlarsa alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.

Hastalığın Tanısı Nasıl Konulur?

Hastalığın tanısı, hastanın şikayetleri, muayene bulguları, röntgen bulguları ve kan tahlilleri ile konur. Kistik oluşumların ultrason ve tomografi ile ayrıntılı değerlendirilmesi yapılabilir. 

Hastalık Nasıl Tedavi Edilir? 

Kireçleşmiş kistler tedavi yapılmaksızın takip edilir. Bunlar dışındaki kistlere cerrahi müdahale yapılır.  Ulaşılamayan bölgelerdeki kistlerde, çoklu organ tutulumlarında, çok küçük kistlerde veya cerrahiye ve iğne ile boşaltmaya genel durumu nedeniyle müsait olmayan hastalarda ilaç tedavisi kullanılabilir. 

Hastalıktan Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —