Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası (FATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Karataş, devam eden fındık sezonu sürecinde, belirlenen fındık alım fiyatı, TMO'nun alım usulü ve kokarca zararlısının yol açtığı hasar üzerine açıklamalarda bulundu.
Üreticinin daha fazla mağdur edilmemesi gerekliliğini vurgulayan Başkan Karataş, şu açıklamalarda bulundu;
“Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde hükümetimiz yeni sezon için fındık fiyatını açıkladı. Açıklanan 130 TL’lik fiyatın üreticinin emeğini / giderini karşılayacak bir düzeyde olmaması bir yana TMO tarafından daha önce hiç yapılmadığı bir şekilde bu yıl ilk kez ödeme için belirlenen 45 günlük süre de üreticilerimiz için makul bir süre olmaktan çok uzaktır.
Bu sorunlar yetmezmiş gibi üretici bu yıl bir de geçtiğimiz yıldan itibaren bölgemizi, özellikle de Fatsa havzası gibi belirli bir rakımın altında kalan bölgeyi yoğun şekilde etkileyen kokarca böceği sorunu nedeniyle ürün miktarı ve kalitesinde meydana gelen anormal düşüşten dolayı iyice içinden çıkılması imkansız sorunlarla baş başa kalmış oldu.
Tarladaki mahsul pazara inmeye başladıkça görüyoruz ki fındığımız bu yıl hem rekolte hem de ürün kalitesi olarak önceki yılların çok çok gerisinde. Bunda en büyük etken geçtiğimiz yıldan itibaren bölgemizi etkileyen kokarca zararlısı ve son bir yıldır bu zararlı ile mücadele etmek için yetkililer tarafından geliştirilen çözümlerin etkisizliği.
Vatandaş türlü emek, zahmet ve masraflara katlanıp ürününü pazara indirip satmaya çalıştığında kokarca zararlısının ürüne verdiği hasardan dolayı zaten yeterli gelmeyen alım fiyatının da çok altında bir fiyata, adeta harcadığı tüm emeği heba ederek ürününü teslim etmek zoruna kalıyor. Çünkü vatandaş her zaman olduğu gibi birçok planını fındık hasat dönemine göre yapıyor, bu döneme göre borçlanıyor, hayatını mahsulüne göre şekillendiriyor. Emeğinin çabasının sonunda eline geçen de vatandaşın hayatını idame ettirmesine katkı sağlamadığı gibi maliyetinin çok çok altında bir gelirle büyük zarara uğramasına yol açıyor. Bu ürüne bel bağlayarak yaşamını sürdüren kesim için şartlar artık içinden çıkılmaz bir hal almış oluyor.
Alım yapan tüccar / fındık manavı için de aynı durum geçerli çünkü onlar da çaresiz durumdalar. Ürün kalitesindeki düşüş ürünü ihracat kriterlerini karşılayamaz hale getirince onlar da aldıkları fındığı ellerinden çıkarmakta zorlanıyorlar. Şu an alım yapan manav da zaten borçlarını tahsil edebilmek adına adeta zorunluluktan alım yapıyor.
Pazara inen fındığı incelediğimizde kokarcadan zarar görmediği düşünülen fındığın bile iç kısmında zarar gözlemlenebiliyor. Gidişata yönelik bir tahmin yaptığımızda bölgemiz fındığında %40 hatta %50’lere varan bir kayıpla karşı karşıya olduğumuzu üzülerek müşahede ediyoruz.
Bu koşullar altında yetkililerden beklentimiz, fındık fiyatında bir revizyon düşünülmesi ile birlikte kokarca zararlısı konusunda şu ana kadar geliştirilen çözümlerden daha etkili çözümler geliştirilmesi yönünde adım atılmasıdır. Geliştirilecek etkili çözümlerin uygulanmasında da zaten hali hazırda zararda olan üreticiye yeni maliyetler çıkarmadan gerekirse özel desteklerle durumun sübvanse edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Belirli bir rakımın altında kalan, kokarca istilası altındaki bölge gerekirse alınacak tedbirler etkisini gösterene kadar geçici afet bölgesi gibi bir kapsama alınabilir, yine vurguladığımız bölgedeki üreticinin mevcut kamu borçlarında erteleme / öteleme sağlanabilir. Bu tedbirleri ivedilikle alarak uygulamadığımız sürece seneye bu zararlının fındığımıza verdiği zarar daha fazla olacak. Dahası sadece fındıkla yetinmeyecek bölgedeki tüm mahsulü olumsuz etkileyecektir.
Yetkililerden konuya yönelik ivedilikle bir eylem planı oluşturularak önceki dönemki hataları tekrar etmeden üreticimize ve ürünümüze sahip çıkmalarını bekliyoruz. Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederim” ifadelerine yer verdi.
Haber: Dilek TİRYAKİ