Tarih: 12.05.2025 10:13

YOĞUN MÜCADELE!

Facebook Twitter Linked-in

 

11-12 Nisan 2025 tarihlerinde Ordu genelinde etkili olan düşük sıcaklıklar, başta fındık olmak üzere birçok tarım ürününde ciddi zararlara yol açtı. 

Ordu Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, don olayının ardından başlatılan hasar tespit çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Sigortalı ve sigortasız üreticiler için hasar tesbit çalışmalarının devam ettiğini belirten Yılmaz, imkanı elveren üreticilere bakım ve gübreleme çalışmalarını aksatmaması çağrısında bulundu.

“TÜM ÜRETİCİLERİMİZE GEÇMİŞ OLSUN”

Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, “11-12 Nisan tarihlerinde ilimizde yaşanan düşük sıcaklıklar fındıkta ve diğer tarım ürünlerimizde zararlara neden oldu. Bu zararların tesbitine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Tarım sigortası yaptıran üreticilerimiz, TARSİM’e ihbarda bulundular. TARSİM eksperleri tarafından zarar tespit çalışmaları devam ediyor. Sigorta yaptıran üreticilerimizin zararları TARSİM eksperlerinin yapacağı çalışmalar sonunda hasar oranları belli olduğunda, TARSİM tarafından üreticilerimize ödemesi yapılacak ve zararları karşılanacak. Birde her fırsatta tarım sigortası yaptırmanın önemini dile getirdiğimiz halde çeşitli nedenlerden ötürü tarım sigortası yaptıramayan üreticilerimiz var. Bunlarında bahçelerinde don olayından dolayı zararlar oluştu. Sigorta yaptırmayan üreticilerimizin hasar tespitlerini ise İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerimiz tarafından yapıyoruz ve çalışmalarımız devam ediyor. Hasar tespit çalışmalarını en kısa sürede tamamlamayı planlıyoruz. Bu çalışmalar tamamlandığında, üreticilerimizin bahçelerinde ki zarar oranları da ortaya konulmuş olacak. Bakanımızın da daha önceki açıklamalarında belirttiği gibi, üreticilerimizin fındık hasadından, hasarın oluştuğu tarihe kadar  bahçelerine yapmış oldukları masraflar var. Bu masrafları oluşan hasarları oranında üreticilerimize ödenecek.  Tüm üreticilerimize tekrardan geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum” dedi.

“GELECEK YIL ARZU ETTİĞİMİZ VERİMİ ALABİLMEK İÇİN BU SENEKİ YAPTIĞIMIZ GÜBRELEME ÇOK ÖNEMLİ”

İl Müdürü Yılmaz, “11-12 Nisan tarihlerinde yaşanan hava muhalefetinden dolayı üreticilerimizin fındığı zarar görünce bazı üreticilerimiz; “fındık zarar gördü, zaten fındık yok, bakım yapmaya, gübre atmaya gerek yok” yönünde söylemler duyuyoruz. Bu çok yanlış bir düşünce. Nedeni ise; biz bu yıl fındığa gübre attığımızda attığımız gübre, hem bu yılın fındığına fayda sağlıyor, hem de gelecek yılda meyve verecek gözlerin, sürgünlerin oluşmasına katkı sağlıyor. Dolayısıyla biz bu yıl kullandığımız gübreyi sadece bu yıl için kullanmış olmuyoruz. Aynı zamanda gelecek yılın sürgün oluşumu ve gelişimi içinde kullanmış oluyoruz. Dolayısıyla gelecek yıl arzu ettiğimiz verimi alabilmek için bu seneki yaptığımız gübreleme çok önemli. “Fındığım yok gübre atmayayım” düşüncesi çok yanlış bir yaklaşım. Üreticilerimiz, fındığı zarar görünce çok büyük bir ekonomik kayıp yaşadılar. Bu kayıptan dolayı, gübre atmak ve bakım yapmak istemeyebilirler ancak, şu husus unutulmasın ki; “Eğer bu sene o gübreyi kullanmazsak, seneye oluşacak ürünü de riske atmış oluruz. Dolayısıyla imkanı olan üreticilerimizin mutlaka azotlu gübrelemeyi bu dönem yapmalarını öneriyorum. Bahçelerimizde kahverengi kokarca ve fındık kurdu zararlısı ile mücadele çalışmaları yapılıyor. Biz bu mücadele çalışmalarında yaprak gübresini de ilaçlara katıp fındığımıza uygularsak fındığa ciddi katkı sağlamış olur. Fındığımızı beslemiş oluruz. Yaşanan bu don hadisesinden sonra adeta fındık bir travma yaşadı. Bu travmadan çıkması lazım. Bunun içinde mutlaka fındığımıza bakım işlerini ihmal etmeden gerçekleştirmemiz gerekiyor. Üreticilerimizin ekonomik açıdan zor günlerden geçtiğinin farkındayız. Bu söylenen şeylerle ekstra maliyet çıkarılıyor diye üreticilerimiz düşünebilir, onları da anlıyorum, haklılar ancak bende; “Bahçelerin bakımını yapmamız gerekiyor ki, bir daha ki yılın fındığı da olumsuz etkilenmesin, uyarısını yapmak zorundayım” diye konuştu.

KAHVERENGİ KOKARCA İLE YOĞUN MÜCADELE!

“Kahverengi kokarca ile ilgili uzun bir süredir mücadele çalışmaları gerçekleştiriyoruz” diyen Yılmaz, “Kokarcanın popülasyonunu azaltmak istiyoruz ki, tarımsal ürünlerimize verdiği zararı minimize edelim. Bu noktada da entegre mücadelede tüm unsurları kullanacağımızı her fırsatta ifade ettik ve bunu da bugüne kadar gerçekleştirdik. Entegre mücale dediğimiz mekanik mücadele, kimyasal mücadele, feromon tuzaklarla yapılan biyoteknik mücadele, samuray arısı ve en sonda doğaya bıraktığımız 800 sülün ile yapılan biyolojik mücadele çalışmalarımız var. Bakanlığımız, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün ürettiği sülünleri biyolojik mücadele amaçlı Ordu’da 4 farklı noktada 800 sülün doğaya bıraktık. Bu da inşallah mücadelemize katkı sağlayacak. Kahverengi kokarca ile ilgili şuana kadar kışlaklarda mücadele çalışmaları gerçekleştirdik. 1. Kışlak ilaçlamasında 265 bin kışlağı ilaçlamıştık. Şuanda da 2. Kışlak ilaçlaması devam ediyor. Bazı mahallelerimizde ise bu ilaçlama bitti. Bununla beraber, sadece bu kışlak ilaçlaması yeterli değil. Havaların ısınmasıyla beraber kokarcalar kışlaklardan çıkmaya başladı. Bir kısmı çıktı bir kısmı ise çıkmaya devam ediyor. Bu şekilde bir süreç var. Arkadaşlarımızın yaptığı saha çalışmaları ve tespitleri sonucunda  kahverengi kokarcaya karşı kışlakların etrafından başlamak üzere bahçelerimizde de kimyasal mücadelelerin yapılması gerektiğine karar verildi. Sahil kesiminde 10 Mayıs, orta kesimde 13 Mayıs, yüksek kesimde ise 16 Mayıs’ta bu ilaçlama çalışmalarının başlatılması gerektiğini ilan ettik. Bu ilk ilaçlamalar. Kahverengi kokarcalar ile beraber fındık kurdu için de ilaçlama tarihi bunlar. Hem kokarcaya  hem de fındık kurduna etkili olan ilaçları kullanmak suretiyle bu ilaçlamaları gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bu ilaçlamaları yaparken yaprak gübresini de bu ilaçlara katıp uyguladığımızda fındığın beslenmesine de önemli katkı sağlamış olacağız. 1. İlaçlamaları bu belirttiğim tarihlerde bir hafta içerisinde yapmamız gerekiyor. Daha sonra 15 gün sonra kullanacağımız ilaçlara bağlı olarak bahçelerimizde 2. İlaçlama ve sonrasında ise popülasyonun durumuna göre 3. İlaçlamayı da 10-15 gün arayla yapmamız gerekiyor. Popülasyonun yoğunluğuna göre ilaçlama sıklığı ve sayısında artış olabilir. İlaçlama yapılırken mutlaka ruhsatlı ilaçlamaları kullanmamız gerekiyor. Piyasada kahverengi kokarcaya karşı ruhsatı olmayan bazı ilaçların, kokarca mücadelesine iyi geliyor diyerek satılmaya çalışıldığı tarafımıza iletiliyor. Bununla ilgili denetimlerimiz devam ediyor. Üreticilerimizin ruhsatlı ilaçları kullanarak bu mücadele çalışamalarını gerçekleştirmelerini istiyoruz” dedi. 

AMAN DİKKAT!

Yılmaz, “İlimiz arıcılık konusunda da çok önemli söz sahibi olan illerden bir tanesi. Yapılacak bu ilaçlamalarda da arılarımızın zarar görmemesi için ilaçlamadan önce çevrede arıcımız varsa onları uyarıp, ilaçlama sahasının en az 6 kilometre uzağına taşınması noktasında dikkat etmemiz lazım. Akşam arıların uçuş yapmadığı serin saatlerde ilaçlama çalışmalarının yapılması bu noktada önemli. İlaç artıkları ve ambalajlarının su kaynaklarına bulaşmaması için ambalajların imha edilmesi ve su kaynaklarına bulaştırılmaması gerekmektedir. Bu konularda da üreticilerimizin dikkatli olmaları gerekiyor. İlaçlama yapacak üreticilerimizin maske, gözlük, eldiven gibi koruyucu malzemelerinde kullanılmak suretiyle kendilerinin de bu ilaçlardan etkilenmemeleri için gerekli önlemleri almaları gerekiyor” şeklinde konuştu. 

ÇOK YÖNLÜ MÜCADELE!

“İl genelinde 13 bin feromon tuzağı dağıtımını ilçe müdürlüklerimize gerçekleştirdik” diyen İl Müdürü Yılmaz, “Yoğun olan bölgelere ilçe müdürlüklerimiz ve muhtarlarımız ile beraber asmak suretiyle tuzak bitki dediğimiz bitkiye feromonları asıyoruz. Bu tuzak bitkiye kokarcaları topluyoruz. Feromonu astığımız yerden alıp, orayı ilaçlayıp, toplanan kokarcaları da imha ediyoruz. İlçe müdürlüklerimiz aracılığıyla feromonları sahaya yerleştiriyoruz. Büyük oranda da yerleşimleri yapıldı. Kalanları da yerleştirmeye de devam ediyoruz. Feromonların sayısını da her geçen gün artırıyoruz. İnşallah tüm paydaşlarımızla bu çalışmaları yürüteceğiz. Sayın valimizin himayelerinde, tüm sektör paydaşlarımız ile birlikte hep birlikte bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. İnşallah kahverengi kokarcanın tarımsal ürünlerimize yaptığı zararı minimize etmeye, en az seviyede tutmaya çalışıyoruz. İlerleyen süreçlerde de samuray arılarını bakanlığımızın uygun gördüğü tarihlerde doğaya bırakmaya devam edeceğiz. Bu seneki hedefimiz 1 milyon samuray arısını Türkiye genelinde doğaya salmayı planlıyoruz. Her geçen gün bu sayı artacak ve doğal dengenin oluşması noktasında da samuray arılarının bırakılması ve yapılan bu çalışmalar önemli katkı sağlayacak” dedi. 

Özel Haber: Sümeyye TOMAKİN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —