Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Mustafa KÖKSAL


1967

1967


 

Sen her daim iki yüreksin bize, biri MOR biri BEYAZ. Sen sakın kimseden bir vefa da bekleme geçmiş her zamandan. Baksana eskiler vefasız yıllar acımasız. Bir umut beklersin tabi ki, emek verdiğin yıllar var içinde o mekanın.

 

Ama  seviyorum diyen canlar bile vefasız, gün gelir menfaati orda olmazsa yürekte biter umutlar. Yalana  karışır geçmiş gerçekler, muhteşem yıllar. Boşuna bekliyor mu acaba bu takımı eski yıllar? Baksana herkes olmasa da geçmişte bu kulübe başkan olmuşlar, idareci olmuşlar bile bugün vefasız.

 

Her gün batağa  dökülünce zaman, geçmişten bir anı sarılır yüreğine. Belki dogru belki yalan. Aslında bu saatten sonra fallarda, falcılarda yalan. Ne birilerini taşımak için kuruldu bu renkler, ne birilerini içinde mekan süsü yapmaktı. Biraz yüreklerde kalmışsa bu Ordspor’un yanan kokusu, taraftar odur, Orduspor odur. Neden onca yıl o virane kulübe bakılmadı, açılmadı, yatılmadı?

 

Bakın benim kaderim bu ORDU.. Gülmeyi ben Gündoğdu sokakta öğrendim içten, sevmeyi Orduspor kulübünde bildim, idareci sorumlu olarak.Acıyı da Durugö’de yaşadım Ordu ile kulüp binası yıkılır iken. Ben bu Ordu’ya çok koştum, gençliğe çok koştum, şimdi GABANA kadar yorgunum.

 

Bülbül Deresi kadar sakin, sevda kadar kırılgan, fidangör kadarda bu ilde kalabalık yüreğim. Ordu gibiyim yani.. Baktığında kocaman bir Mustafa, ama aslında yorulmuş, üzgün ama BOZTEPE kadar mor ve beyaz dimdik ayaktayım 40 yıldır.

 

Ben kimsenin sporda adamı değilim, gel derlerse o işin hamalı olurum bu il için. Ama her Ordulu Orduspor’un aşığı, sevdalısı, bundan gocunanlar mı var bu ilde desem kimse BEN demez.. Çünkü bizim yüreğimiz Mor ve Beyaz…

 

Ne güzel değil mi?