Zaman zaman Medine'ye geldiği anlaşılan Süleymanogullarından Muaviye b.el-Hakem es-Sülami(r.a) yaşadıgı bir hatırayı şöyle anlatır;
Allah Resulü namaz kılarken cemaatten Birisi aksırdı.Bende yerhakumallah (Allah sana merhamet eylesin dedim.)İnsanlar bundan rahatsız olup bana kızgın bir şekilde bakmaya başladılar.Nihayet Allah Resulü namazını tamamlatıp ne beni azarladı,ne kızdı.Bu namazdır kılınırken konuşulmaz dedi.Islah etmede tebliğde öğretmenin hata düzeltmenin en güzel numunesini sergiledi.Çünkü O en güzel öğretmendi.
Bilginin verdiği güçten mahrum toplumlar çorak topraklar gibidir. O toplumda hiçbir düşünce ve soylu fikir yeşermez. Maddi gıdadan mahrum insan güçsüz; Bilgiden uzak insan ışıksızdır. En büyük servet, en büyük sermaye, en büyük rütbe bilgidir. Bilginler, öğretmenler, geceleri aydınlatan kutup yıldızları gibidir. Cehaletin karşısında en yılmaz savaşçı öğretmendir. Onların mücadele azmi olmasa yeryüzü cehaletin karanlığında boğulur. Onun ümit veren sesi kısılsa, yeryüzü sağır kesilir. Yol gösteren feneri sönse, gözlerimiz kör olur dünyamız kararır..
Bizim inancımızda 'bana bir harf öğretenin kölesi olurum'. sözüne en çok yakışan öğretmenlerimizdir. Onlar gece demeden, gündüz demeden cehaletle mücadele ediyorlar. Minik yavruları, gencecik dimağları bilgiyle, görgüyle sevgiyle, medeniyetle, ahlakla, merhametle, erdemle donatıyorlar.
Her türlü manevi hastalığın tek sebebi cehalettir. İşte öğretmenlerimiz bu hastalığı tedavi etmek için mücadele etmektedirler. Bugün İslam âleminin içine düştüğü vaziyete bakın, güç ve kuvveti dağılmış, birbirine düşmüş, dünyadaki adaletsizlikler karşısında söz söyleme gücünü yitirmiş bir vaziyette. Bu İslam âlemi, asırlarca dünyaya adalet, sevgi, barış, bilgi ve emniyet sağlamıştır. İlim adamları cehaletle mücadele etmiş, zamanın ilimlerini en ileri seviyede talim etmiş, dünyanın en tanınmış din ve devlet adamlarını yetiştirmiş ve dünyayı aydınlatmışlardır.
Öğretmenlerimiz bize dinin, aklın, fıtratın kabul ettiği her türlü bilgiyi kazandırmaktadırlar. Ümit dolu gözlerine, bal akan dillerine can kulağıyla dikkat kesildiğimizde bugün Batı karşısında küçüldüğümüz, başımızı önümüze eğdiğimiz, sustuğumuz acizliğimiz olmayacak, zamanın ruhunu en iyi okuyan biz olacağız.
İstikrarlı ekonomimizle, caydırıcı güce sahip ordumuzla, kendi öz güvenini kazanmış insanımızla dünyanın söz sahibi ülkesi konumuna gelmiş olacağız.
Okumayan, düşünmeyen, üretmeyen, yenilenmeyen insanlarla Batı'nın ulaştığı seviyeye. Nasıl ulaşabiliriz! En iyi matematiği, en iyi fiziği, en iyi tıbbı, en iyi felsefeyi ilk. bizim öğretmenlerimiz öğretecek, talebelerimiz de öğreneceklerdir. Böyle bir hedefimiz olmadığı takdirde, ne dünyadaki adaletsizlikler ortadan kalkar, ne de kendi içimizde yaşadığımız sıkıntılar son bulabilir.
Öğretmenler; sevgi elçileridir. Sınıfta yaşama sevinci, toplumda huzur, ülkede barış, meslektaşları arasında demokratlığın simgesidir öğretmen. Her şifa bulan hastada öğretmenden bir moral izi, her yeni buluşta, göz nuru, tüten bacada, yükselen fabrikada, çözülen formülde, memleket millet faydasına verilen her hizmette alın teri milli birlik ve beraberlik harcında çimentodur.
ÖĞRETMEN…
Öğretmenler, insanı; huzura mutluluğa, iyiliğe, birliğe uzlaşmaya ve dayanışmaya, ümit ve güvene yönelten önderlerdir mürebbidir onlar . Bu sebeple, toplumda herkesten önce, öğretmenlerin huzur, mutluluk ve güven içinde olmaları gerekir. Çünkü, öğretmen huzurlu ise, millet huzurludur; öğretmen mutlu ise, millet mutludur; öğretmen güvenli ise, millet güvenlidir. Türlü türlü nimetlerin sofralarımızı süslediğini gördüğümüzde, bu nimetleri bize hazırlama külfetini en fazla çeken bahçıvana öğretmenlerimize teşekkür edeceğiz,ama bunu sadece senede bir gün değil, sadece 24 Kasımda değil…
Bu kadar iltifatı hürmeti hizmeti fazlasıyla hak eden öğretmenlerimize bizzat kendi emek verdiği yetiştirdiği, iyi bir adam iyi bir insan olması için çalışıp çabaladığı öğrencileri eliyle yapılan saldırıları, saygısızlıkları itaatsizlikleri gördüğümüzde, duyduğumuzda, okuduğumuzda kahroluyoruz. Kanımız donuyor..Bu çocuklarımızı öğretmenlerine karşı bu kadar vahşileştiren nedir ? ..diye sormadan da edemiyoruz…
Öğretmen ruhuyla talebesine adanmış fedakâr kimsedir. Gece uykusuz kalır, gündüz dudakları susuzluktan kurur, ayaklarının feri kesilir yine de emanetini taşıdığı dimağlara karşı fedakârlığından taviz vermez. Durmadan, yılmadan bilgi dağarcığındakileri paylaşır, aydınlık bir geleceğe hazırlar candan aziz bildiği talebelerini. Şefkatle hastasını muayene eden doktoru, adaletle hüküm veren hâkimi, şehirleri bayındır hale getiren mühendisleri, yer altındaki emekçiyi, bürodaki memuru... devlet başkanını, askeri, polisi, ressamı, müstahdemi, aşçıyı, şoförü, terziyi, hemşireyi velhasıl toplumun her kesimini eğiten öğretmenlerimizdir..
Gördüğünüz gibi değerli öğretmenlerimiz yük sizlerin omuzlarında... Siz mum gibi eridiğinizde ışığınız kaybolmayacaktır. Ötelerden aziz ruhunuzu aydınlatacak, şükran duygularıyla anılacaksınız.
Sizi senede bir günde hatırlamayla sınırlı tutan anlayışlar , gününüzü ticari sömürüye dönüştüren zihniyet sizi anlamaz, bunlar sizi üzmesin; gün sizin, ay sizin, yıl sizin, tarih sizindir...
Görev yapan tüm Öğretmenlerimizi şükranla vefat edenleri de rahmetle anıyorum. Ruhları şâd mekanları cennet olsun.