Bugün, 6 Mayıs 2025 Salı

Abdullah ALTAŞ


2. ABDULHAMİD HAN VE FİLOZOF RIZA TEVFİK

2. ABDULHAMİD HAN VE FİLOZOF RIZA TEVFİK


Osmanlı Devleti 'nin 34. Padişahı olan 2. Abdulhamit aynı zamanda islamın 113.  Halifesidir.

1842 yılında İstanbul'da doğan II. Abdülhamid'in babası Abdülmecid, annesi ise Tirimüjgan Hanım efendidir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun en zorlu 1876 -1909 dönemlerinde tahtta bulunan 2. Abdülhamid, uyguladığı siyasetle devleti 33 yıl ayakta tutmayı başarmıştır.

Halifelik sıfatını Osmanlı padişahları arasında en çok kullanan 2. Abdülhamid olmuştur. Güney Afrika ve Japonya gibi uzak ülkelere din alimleri göndermiş İslamiyet'in oralarda da yayılması için çalışmış ve sömürgeci devletlere karşı mücadele etmiştir .

2. Abdulhamit'in padişah olduğu dönem Osmanlı Devletinin en zorlu dönemlerinden biriydi. Dışarı da Osmanlı Devleti' ine karşı düşman ülkelerinin saldırıları ve ayaklanmalar, içeride de  Abdulhamid’i devirmek isteyen milli olmayan bir muhalefet vardı. Abdulhamid her iki taraf ile de mücadele halindeydi...

Buna rağmen 2. Abdülhamid izlediği siyasetten dolayı Osmanlı Devleti 'ni ayakta tutmayı başarmıştır.

Bu zorlu döneme rağmen 2. Abdülhamid içeride Eğitim, tıp, teknoloji, demiryolları, devlet dairelerinde çeşitli ıslahatlar yapmıştır. Bunlar ayrı bir araştırma söz konusudur.

2. Abdulhamid'in dış düşmanlara, içerideki milli olmayan batıcı muhalefet ile tavizsiz mücadelesi  iç ve dış düşmanların canını sıkıyordu...

Dışarıdaki düşman ile içerideki düşman birlikte hareket etmişler 2. Abdulhamid'i,  yıkmaya çalışmışlar "Herşey o gittikten sonra güzel olacak" demişlerdi, fakat hiç bir şey güzel olmadı!

Abdulhamid'i devirmek isteyen her kesimden insanlar, ünlü  kişiler vardı... O zamanda Abdulha mid’e muhalefet etmek bir moda haline gelmişti.

Bu muhalefet' in en başında ittihat ve Terakki cemiyeti, fırkası vardı...

2. Abdulhamid'in yıkılması için çalışan o'na muhalefet edenlerden biri de, ittihat ve Terakki üyesi Filozof Rıza Tevfik idi.

Nihayet 2. Abdulhamid'i padişahlıktan uzaklaştırdılar fakat "hiçbir şey güzel olmadı!..."

İttihatçılar, kendi sözlerini tutacak, ittihatçıların isteklerini yerine getirecek  kendileriyle iyi geçinecek bir Padişahı taht'a geçirdiler. O padişah sultan Reşat idi...

Sultan Reşat, ittihat ve Terakki fırkasının veya bugünkü söylenişle İttihat ve Terakki partisinin yaptığı olumsuz isteklere onay vermek zorunda kaldı. Öyle ya istibdat gitmiş artık Hürriyet gelmişti...

İttihatçılar, Abdulhamid'i tahttan, padişahlıktan uzaklaştırdıktan sonra, kendilerine muhalif olan  birçok insandan intikam aldılar ve onları idam et tiler.

Osmanlı'yı padişah eliyle idare eden "ittihad ve Te rakki fırkası" Daha sonra osmanlıyı gereksiz savaşa soktular toprak kaybını ve devletin yıkılmasını hızlandırdılar.

Muhtemelki, 2. Abdulhamid tahttan uzaklaştırıldığı için batılı devletler de bayram ettiler.  2. Abdulhamid'e, karşı olan filozof Rıza Tevfik ve birçok kişi ittihatçıların iş başına geldikten sonra yaptığı  zulümü görünce  2. Abdulhamid'e karşı olmanın o'nu yıkmaya çalışmanın ne kadar yanlış olduğunu anlamıştır.

Filozof Rıza Tevfik daha sonra "Abdulhamid'in ruhundan istimdat" adlı şiir yazarak 2. Abdulhamid'e muhalif olmanın o'nu yıkmaya çalışmanın pişmanlığını dile getirmiş o'nun ruhundan af ve özür dilemiştir.

Rıza Tevfik o tarihte yaşanan olayları yazdığı şiirin içinde birinci elden bizzat kendisi anlatmıştır. 

 

Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?!

Feryadım varır mı bârigâhına?

Ölüm uykusundan bir lahza uyan,

Şu nankör milletin bak günahına.

 

Tahkire yeltenen tac ve tahtını

Denedi bu millet kara bahtını

Sınadı sillenin nerm ü sahtını

Rahmet et sultanım sûz-ı âhına

 

Tarihler ismini andığı zaman

Sana hak verecek ey koca Sultan!

Bizdik utanmadan iftira atan

Asrın en siyâsi padişahına.

 

Padişah hem zalim hem deli dedik,

Îhtilale kıyam etmeli dedik,

Şeytan ne dediyse biz evet dedik,

Çalıştık fitnenin intibahına!…

 

Divane sen değil, meğer bizmişiz

Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,

Sade deli değil, edepsizmişiz,

Tükürdük atalar kalbigahına!

 

Sonra cinsi bozuk, ahlakı fena

Bir sürü türedi girdi meydana,

Nerden çıktı bunca veled-i zina!

Yuh olsun bunların ham ervahına!!

 

Bunlar halkı didik didik ettiler

Katliâma kadar sürüp gittiler...

 

Bu şiirin beş altı kıtası daha vardır.

 

Allahu Teala bir daha ülkemizi böyle bir duruma düşürmesin. Tarihin tekerrür etmemesi için ders alınması gerekir.