Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Muzaffer GÜNAY


İKİ KAPILI HAN

İKİ KAPILI HAN


            Hz. Peygamber, dünya hayatının bir ağacın dibinde bir süre dinlenmek kadar kısa olduğunu ifade eder.

            Peki ne demek bu? Biraz düşünen bulur.

            Dünya hayatı  aslında iki kapılı bir handır. Doğum birinci kapı; ölüm ikinci kapı. Bu kadar işte. Dünya geçici fakat insanların çoğu bunu düşünmek istemiyor. Oysa bu bir aldanıştan başka nedir ki… Doğmak da ölmek de insanın iradesine bağlı değil; bir de işin bu tarafı var.

            Gaye diye bir derdi olan için bu dünya hayatı sadece imtihandan ibarettir. Günübirlik hay huy içinde bu kadarını dahi düşünmekten kaçınıyor insanoğlu. Bu aldanış, bazen insanın kendi vurdum duymazlığı, bazen de elinde olmayan alayişli tuzakların oyunu olarak tezahür ediyor.

            Bir gaye için yaratıldığını bilse insanoğlu, mesele kalmayacak. Kur’an bunu şöyle beyan buyuruyor:

            “İNSAN, BAŞI BOŞ BIRAKILACAĞINI MI SANIYOR?” (Kıyamet Sûresi,36.ayet).

            Madem sınav için yaratılıp bu dünyaya gönderildi insan; öyle ise bütün ömrünü Allah’ın emirlerini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak duyarlılığı üzerine kurmalıdır. Bu dikkat, insanı kötülüklerden uzaklaştırmaya, iyilikleri yapmaya yönlendirir.

            Gayesizlik çok vahim bir aldanıştır. Son pişmanlık fayda vermez. Bunu iyi idrak eden kazanır.

            Günümüz insanı, bir boşluk içinde adeta, niçin var kılındığı üzerinde düşünmeyi istemiyor.

            Merhum Necip Fazıl, bu aldanmışlığı pek güzel ve çarpıcı olarak şöyle ifade eder:

            KUBUR FARESİ HAYAT MESELESİZ GERÇEKSİZ

            HEYKEL DESTEK ÜSTÜNDE BENiM RUHUM DESTEKSİZ.

            Mülk Sûresi yeteri kadar uyarıyor insanı:

            “ HANGİNİZİN DAHA GÜZEL İŞLER YAPACAĞINI ORTAYA ÇIKARMAK VE SİZİ DENEMEK İÇİN ÖLÜMÜ VE HAYATI YARATTIK..”(2. Ayet)

            İki kapılı handa hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak, sonu ebedi azaba varan bir aldanıştır.