Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Muzaffer GÜNAY


OSMANPAŞA ŞADIRVANI

OSMANPAŞA ŞADIRVANI


             Yaklaşık 270 yıllık bir geçmişi olan bu günkü Ordu şehir merkezinde, bir zamanlar oldukça estetik sivil ve resmi yapının olduğu tarihi kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ancak bu nadide eserlerin çok büyük bir kısmı şu veya bu nedenle yıkılmış veya ortadan kaldırılmıştır.

            Bunlardan biri de Osman Paşa Şadırvanı idi. Halk arasında Çarşı Şadırvanı da denirdi.

            Bu günkü Denizbank’ın hemen yakınında bulunan şadırvan her ne kadar Osman Paşa Şadırvanı olarak anılsa bile, asıl şadırvan 1936-37 yıllarında belediye tarafından yıktırılmıştır.

            Peki gerekçesi ne idi?

            Sütunların kubbeyi tartamayacak kadar hasar görmüş olması.

            Halbuki onarılabilirdi.

            Neyse, geçelim.

            Osman Paşa aslen Fatsalı olan Ali Paşanın torunudur. Babası Süleyman Paşadır. Annesi Erbaalıdır.

            1828-1842 tarihleri arasında Trabzon Valiliği yapan Osman Paşa,1833-35 tarihlerinde Ordu’ya bir medrese bir de şadırvan yaptırmıştır.

            İkisinden de iz kalmamıştır.

            O günkü adı ile Bucak kazasının en uygun yerine yapılan Şadırvan, Horasan harcı ile örtülü süslü kubbesi ile dikkati çekiyordu. 6 sütunlu olarak yapılan bu güzel eser, ülkemizin sütunları en yüksek şadırvanı olarak bilinir.

            Şadırvanın suyu, Saray Mahallesi’nin yukarısındaki doğal kaynaklardan künk borularla çarşının muhtelif noktalarına akıtılmaktaydı. Suyun dağıtımı için, eski Milletdüzü’nün kenarında bir su terazisi kurulmuştu.İşte bu su terazisinden ayrılan kanallarla sağlanıyordu şadırvanın suyu. Zeminde direkler arasında yine altı köşeli esas havuz vardı. O zamanlarda şadırvanın yapıldığı yerde pek az yapı vardı.Şadırvan’ın hemen yakınında bulunan Yalı Cami ise ahşapmış o tarihlerde. Yine o günlerde köy pazarı da burada kurulmakta imiş.

            Şadırvan’ın taşları işlenmesi çok kolay olan beyaz Ünye taşı idi. Bu vesile ile belirtilmeli ki, Ordu Paşaoğlu Konağı (Ordu Müzesi) de keza Ünye taşından yapılmıştır.

            Ordu merkezdeki en nadide tarihi eserlerden olan Osmanpaşa ya da Çarşı Şadırvanı, bina edilişinden aşağı yukarı yüz yıl sonra zamanın belediyesince yıktırılmış, bu tarihten tam 60 yıl sonra 1996’da merhum Fahri Çelebi tarafından tamamen hayır işi olarak  zamanın belediye başkanı sayın Fikret Türkyılmaz’ın desteğiyle yeniden yaptırılmıştır. Ancak, aslının aynısı olduğunu ifade etmek biraz abartı olur. Ne olursa olsun, Fahri Çelebi büyük bir hizmete sahiplik yapmıştır. Rahmetle anıyoruz.

            Daha bu eser gibi pek çok yapı ilgisizlik ve hatta rant hırsı ile ortadan kaldırılmıştır, Ordu şehrinde.

            60-70 sene önceki Ordu şehri fotoğraflara bakılırsa,bu eserlerden bazılarının ne kadar zarif, ince işçilik eseri olduğu görülür.

            Keşke  o eserler korunsaymış.

            Keşke, hiç dokunulmasaymış.

            Bu gün UNSECO kültür eserleri listesinde olacaktı Ordu belki de.

            Hiç değilse, mevcut birkaç tarihi eser ayakta şükür.

            Aman gözümüz gibi koruyalım..

            (Yararlanılan kaynak :Ordu Şehri ve Belediye Tarihi, Sıtkı Çebi, Ordu Belediyesi yayını. 2002)