Bugün, 25 Mart 2025 Salı

D. Mehmet ŞEKEROĞLU


ABD, TÜRKİYE'Yİ NEDEN AB'YE SOKMAYA UĞRAŞIYOR?

ABD, TÜRKİYE'Yİ NEDEN AB'YE SOKMAYA UĞRAŞIYOR?


 

Başlıktaki sorunun cevabını aramaya geçmeden önce, ABD'nin dünyada/ Avrupa'da yapmak istediklerini değerlendirmeye çalışalım: Daha önceki bazı yazılarımda da değindiğim gibi, dünyayı yöneten Küreselci Çete'nin, dolayısıyla ABD'nin en ısrarcı amaçlarının başında; 3. Dünya Savaşı'nı (yeni bir yıkım ve paylaşım savaşını) çıkarmak gelmektedir. İlk ikisinde olduğu gibi, bu savaş Avrupa'da olmalı; ama bu defa, Rusya ve Avrupa'nın yanısıra Türkiye'yi de kapsamalıdır. (Çin'in Rusya'nın yanında savaşa girme olasılığı da bulunmaktadır tabii!). Trump-Selenski tiyatrosunun amacı, bir yazımda da değindiğim gibi, ABD'nin, Rusya-Ukrayna savaşında arka plana çekilip, Rusya'yla Avrupa'yı (ki onun belirleyici motor gücü Almanya'dır) topyekün karşı karşıya getirmektir. Kendi adamı Friedrich Merz'i Almanya'nın başına bu nedenle getirmiştir. İşte tam burada, makalemin başlığındaki sorunun alanına girmiş oluyoruz: Çete'nin uzun süredir ısrarla takip ettiği amaçlardan biri, Türkiye'yle Rusya'yı da karşı karşıya getirmektir. Kendi emperyal/ bölücü mantığı Çete'ye şöyle demektedir: "Türkiye'nin bölünmesi zaruridir; bunu gerçekleştirebilmek için, Türkiye, Rusya'yla ve İran'la savaşa sokulmalıdır!" 

Çete, son yıllarda Türkiye'yi İran'la, Mısır'la, Rusya'yla ve Yunanistan'la savaşa sokmayı defalarca denemiş, başaramamıştır. Nihayet bugüne gelinmiştir ve başını ABD'nin çektiği Çete, dünya savaşını başlatacağı merkezin, Ukrayna/ Almanya - Rusya cephesi olmasına karar vermiştir. 

Hoş ve derin ironili bir deyimimiz geliyor burada aklıma: "Bayram değil, seyran değil; eniştem beni niye öptü?!" Makalemin ana fikrini özetleyecek asıl soru şudur: "Altmış küsür senedir Türkiye'yi kapısında inleten/ süründüren Avrupa, ne oldu da Türkiye'ye parlak/ aldatıcı 'havuç'lar göstermeye başlamıştır?"

Bu sorunun cevabı, başlıktaki sorunun da cevabıdır: ABD güdümündeki Çete, onyıllardır, Türkiye'nin AB'ye girmesini engellemiştir. Oysa şimdi, Rusya - Avrupa/ Almanya savaşının içine; Avrupa'nın yanında, Rusya'ya karşı Türkiye'yi de sokmak istemektedir! Yani, mesele aslında, "Alavere dalavere, Türk Mehmetçiği cepheye!" meselesidir. Savaş, emperyalizmin/ Çete şirketlerinin damarlarında dolaşan (olmazsa olmaz) kandır! Hem bölünmelerden ve 'savaş'tan kazanacaktır; hem de savaş sonrası 'barış'taki "yeniden imar" ticaretinden. 

KÖR NOKTA KÖŞESİ 

1. Tabii ki Türkiye'de son günlerde olup bitenleri yakından takip etmekteyim ve bunlarla ilgili benim de çeşitli görüşlerim var. Sadık okuyucularımın tahmin edebilecekleri gibi, ben bu tür olayların günlük/ yüzeysel bilincin kavrayabileceğinin ötesinde bir DERİNliğe sahip olduğunu düşünürüm. Zaman içinde, bunların KÖR NOKTAlarına bir nebze yaklaşabileceğimi düşündüğümde, fikirlerimi sizlerle paylaşacağım.

2. Daha önceki yazılarımın bazılarında da belirttiğim gibi, ÇETE:

- At izini it izine karıştırır;

- Tavşana "kaç", tazıya "tut", der;

- Bir taşla birkaç kuş vurur;

- "Yurtta böl, ger ve savaştır; cihanda böl, ger ve savaştır!" taktiğini uygular.

Size, Çete medyası tarafından; küçük ve tahrif edilmiş, kışkırtma ve aldatma amaçlı "resimler" (bilgiler) yansıtıldığından, büyük resmi görmeniz neredeyse imkansız hale gelir. 

3. "Anasını kızından ayıran" PARA'dır. Dünyayı yöneten Çete'nin ŞİRKETOKRASİ olduğunu bildiğinizde, her dakika/ her yerde aklınızla oynayan gücün de, BÜYÜK PARA sahibi bu güç olduğunu anlarsınız.