Ben sadece 3 aydır bu ilde Karşıyaka’da ara ara maçlardayım, öldüm desem yeri , gözlerimi bozdum pus tutmuş amatör takım izlerken desem yeri.
Allahım bakıyorum kulüplere amatörde deli paralar veriliyor vede çare hala eski sporcular, eski futbolcular, baba olmuş kişiler, hüznüm genç bir takım oyuncuları neden demeden önce Haydar’a, Gökmen’e teşekkür edilmeli, adamların derdi eski sporcu değerler ile karma takım hiç değil, alt yapıdan gelen oyuncu değerler ile sahada futbolcu kazanmak, oynamak.
Ordu final oynadı, Turnasuyu- Kabadüz takımları baktığında Kabadüz’de 11 ve 7 numaraları genç isimler var dedik, sanki bir mutluluğun resmi gibi oldu o sahada bizlere.
Özlemişiz eskiyi, genç yetenekleri çokca görenler olarak 80, 90, 2000 li yılları anar olduk.
Bu ildeki alt yapıya bakışın göz camları puslu olunca gayet normal esneme.
Biz hala o evlenmiş baba olmuş işi olan eskinin değerlerini tekrar sahalara sürme derdindeyiz, iki yıl sabredip de genç ekip kazanalım derdinde değiller.
Ha özel kulüpler amatöre genç kadrolarla giriş yaptı Haydar gibi, yakında Gökmen gibi.
Ne yetenekler izliyor mest oluyoruz, bir çok Turgut, bir çok Güvenler varda onlara sabredecek yürek az.
O yüzden BAL’da, 3. Lig’de takımların transfer harcaması ne durumda,dışa bağımlı bir lig takımına hizmet.
Orduspor’un kuruluş felsefesi her daim şu oldu, 8 Ordulu 3 dışarıdan oyuncu ile, gelen onlarda çok kaliteli şartı içinde, öylede oldu.
Hep bu takımlar 8 Ordulu ile adı Orduspor oldu oynadı. Birinci ligde, İkinci ligde. Sonra Alt yapı denen muhteşem yapı unutulunca orada, takım bum diye düştü....
Hala o 8 bizden, 3 kaliteli yabancı mor beyazı bekliyoruz da, işte....
