Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Arzu ŞENEL


ALLAH İLE ARAN NASIL?

ALLAH İLE ARAN NASIL?


 

 

Bu soruyu sıkça kendime, ara sıra da hasbihâl ettiğimiz bilhassa derdini, tasasını arz eden dostlara sual ederim…

Elhamdülillah hepimiz îman sahibiyiz ama yaşayışlarımızda Allah yok.

Haddimi aştım sanki bu cümle ile.

Öyle mi dersiniz?

Buyurun beraber bakalım ahvalimize o vakit…

 

Yukarıda olduğu gibi ama ile başlayan her cümle, ilk cümleyi geçersiz kılar yahut zayıflatır.

Bir âyet okuyoruz mesela, “âyet böyle diyor ama” ile başlayıp kendimize, zamana belki bir hocaya göre yorum getiriyor ve Allah’ın sözünden, sünnetullahın izinden uzaklaşıyoruz.

Bir Hadis-i Şerif duyuyoruz yine “ama” diyor, binbir gerekçe ile inkârı seçiyoruz.

Tesettür âyetlerini yok sayıp başörtüye “Ama o Arap geleneği, İslam’da yok” deyiveriyoruz kolayca.

Günah işliyoruz, tövbeye sarılmak yerine “ama”ya sarılıyor, “ama şimdi herkes böyle” diyoruz…

İslam’ı, Müslümanları, yanlışları sayfa sayfa yazıyor, avaz avaz haykırıyoruz ama biz doğrusunu yapalım/yaşayalım demiyoruz.

Herkes/el alem diye bir tanrımız var bizim!

Herkesle aramızı iyi tutmak için Allah ile aramıza mesafe koyuyor, haddimizi aşıyor, hududumuzu çiğniyoruz.

Kimseyi kaybetmemek için Allah’la aramızdaki muhabbeti kaybetmeyi göze alıyoruz.

 

Bir toplulukta ayıplanmamak, kınanmamak için doğruyu söylemekten kaçınıyor hatta daha kötüsü bile isteye yanlışı savunuyoruz.

 

Modernlik/çağdaşlık diye bir tanrımız daha var bizim!

Sanki İslâm çağdan, teknolojiden, ilimden geriymiş gibi!

İnkârla İslam’ın önüne geçmek mümkünmüş gibi…

Ne kadar ileri gidersek gidelim en son varacağımız yer belli.

Kur’an bunu açıkça, defâatle söylüyor.

Kur’an her daim ilerdedir ve ilerde olacaktır bundan kimsenin kuşkusu olmasın!

Kur’an bindörtyüz yıldır olduğu gibi kıyamete dek her asra rehber olacak, ışık tutacaktır.

Asıl geride olan gerici/yobaz olanlar Kur’an’ı anlamayanlardır!

 

Kime baksanız mutsuz..

Kime sorsanız hep bir şikayet.

Kimsede gerçek manada huzur yok.

Rabbi ile olmayanda huzur olmaz.

Gayesi aşk olmayanın gönlünü fani sevgiler tatmin etmez…

 

İnsanın fıtratına, insan onuruna, huzur ve mutluluğuna rehberlik etmesi için inmiştir Yüce Kur’an.

Kullanma kılavuzumuzdur…

Allah kelamıdır.

Hem ilahi rehber hem ruha şifadır.

 

Bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’nde indirilmiştir yeryüzüne.

 

Bu gece meleklerin saf saf indiği, rahmetin bizi çepeçevre kuşattığı vakitlerde biraz tefekkür edelim.

Nereden geldik, kaç yıl oldu şu fani dünyaya geleli, nasıl geçiyor ömür ve nereye gidiyoruz…

Allah’a îman ettik diyoruz ya hani peki aramız nasıl Rabbimizle?

Ne kadar dinliyoruz O’nu?

Cahiliye devirlerinde olduğu gibi sıkıştıkça tıklattığımız bir kapı mı Allah?

Duadan anladığımız, sihirli bir dokunuş mu?

Atamız İbrahim’in, Sevgili Peygamberimiz’in kırdığı putların yerine biz neleri put edindik?

Sosyal medyada insanlardan üç beş beğeni fazla toplamak gayreti kadar Allah’ın beğenisini/rızasını kazanma arzumuz var mı?

Yaptığımız hayır hasenatı bile insanlar görsün istiyoruz, neden sadece Allah’ın görmesi yetmiyor?

“Şah damarınızdan yakınım” diyen Rabbimizi biz nerede arıyoruz?

 

Sahiden îman ettik mi biz, muttaki olanlardan mıyız?

Belki bu gece alnımız secdede iken bile Allah’tan fazla düşüneceklerimiz var gönlümüzde…

Hayata, kadere, sıkıntılarımıza ve aslında içten içe Allah’a isyan ettiğimizin ne kadar farındayız?

 

Yüzlerce rekat namaz kılalım, binlerce tesbihat zikir de yapalım, yapalım ama hiç değilse birkaç dakika gerçek manada Allah ile olalım, kendimizle yüzleşelim…

 

Çocuğunu üniversite sınavına hazırladığı kadar ahirete hazırlamayan ana-baba,

Ortama uyacağım diye alkol alan, tesettürü inkar eden, haram/helal gözetmeyen erkek yahut kadın,

Karısını/kocasını memnun etmek için ana babasını huzur evlerine, yahut yalnızlığa terk eden evlat,

İşe geç kalınca patron karşısında iki büklüm olup, kaçırdığı namazları umursamayan mü’min,

Kul hakkı diye vaazlar edip tayini için aracı kullanan hoca,

Gelin hep beraber düşünelim bu gece biz kime/kimlere tapıyoruz?

 

Yarın bir gün ahirette karşısına çıkacağımız Allah ile aramız nasıl?

 

Tefekkür ve arayışlarla, bulanlardan olabilmek niyazı ile…

Leyle-i Kadrimiz gönlümüze sürur, âlemlere huzur getirsin.

 

Sürc-i lisan etti isek affola.

 

Muhabbetle…