Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in kalbi olan Yasin suresinin 60 ve 61. ayetlerinde mealen "Ey Ademoğulları! Ben, size şeytana kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?" buyurmuşlardır.
Evet! Rabbimiz bizlere böyle buyurmuş. Dolayısıyla şeytan bizleri kötülüğe yöneltiyor ve bizi yolumuzdan saptırıyor. Hal böyle olunca da, bizler şeytana uyarak onun ekmeğine yağ çalmış oluyoruz. Allah muhafaza! Bu davranışımız da bizlerin, sıratı müstakim olarak bildiğimiz doğru yoldan yani Hakk yolundan uzaklaşmamız anlamına gelir.
Düşünseniz ya! Yüce Allah “Bana uyun” diyerek bize cennetini bahşediyor. Biz ise çoğu zaman bu ilahi sese kulak tıkamak suretiyle, şeytanın isteklerine koşulsuz ‘ evet’ diyerek dünya hayatını ve dünya meşgalesini seçiyor ve sonunda cenneti alayı unutup, cehenneme gitmeyi tercih ediyoruz. Evet! Bu anlamda tercih hakkımız var ama aslolan doğru tercihte ısrarcı olmaktır.
Şeytan bu! Onunda kendince bir hesabı ve kitabı var. Şeytan herkese farklı yaklaşır. O hiç tahmin etmeyeceğimiz şeylerle aklımızı çelmeye ve bizi yolumuzdan saptırmaya çalışır. Bu anlamda gerçek mümin olanlar, bunun şeytanın vesvesesi olduğunu bilir ve ona uymazlar.
Yüce Allah Nas suresinde "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlâh'ına sığınırım." buyuruyor. Yani şeytan bize vesvese verir ve sinsice yaklaşır ve kulağımıza kötülük fısıldar. Hâlbuki Yüce Allah ayetinde kendine sığınılmasını emretmiştir. Öyleyse bizler de şeytana, Allah'ın ayetleri ile karşılık verip kendimizi ondan uzak tutmalıyız.
Kaldı ki, şeytan tek başına değil! Birde ona yardım ve yataklık edenler, yani onun yolunda olanlar vardır ki, bunlardan da uzak durmak gerekir. Falcılar, büyücüler, fitneciler, fesatlar ve haset eden insanlar. Bunlar da en az şeytan kadar bizi doğruluktan alıkoyarlar. Demem o ki, şeytanın ortaklarından da uzak durmak gerekir. Biz ne kadar doğru yolda olsak da, kötü arkadaşlar bizi kendi saflarına çekmeye çalışabilirler. Buna asla müsaade etmemeliyiz.
Şeytandan, şeytanın vesveselerinden ve şeytanla arkadaşlık edenlerin şerrinden korunmanın en iyi yolu namaz kılmak, oruç tutmak ve bol bol Kur'an okumak, Allah’ı zikretmek ve iman ehli insanlarla hasbıhal olmaktır. Biz ne kadar doğru olan iş ve işlemleri hayatınızda tutarsak, şeytan da bize bir o kadar uzak kalır ve bize yaklaşamaz.
Rabbim bizlere dolu dolu bir hayat bahşetti. Öyleyse biz bu hayat nimetinin değerini bilip ona göre Allah'a şükretmeliyiz. O'nun bizim için hazırlamış olduğu güzelim cenneti kazanmak için çaba sarf etmeliyiz. Unutmayalım ki, şeytan hiç bir zaman boş durmaz her zaman bir fırsat kollar. Yani su uyur ama şeytan uyumaz. Biz ne kadar ibadette haşır neşir olursak, o denli şeytandan uzaklaşırız demektir. Kuru bir sevda ve boş olan dünya hayatı için o sonsuz cenneti kaybetmeyelim. Bu anlamda aslolan, Allah'a yakın olup şeytana uzak durmaktır.
