(Ve: Biraz da FUTBOL!)
23 Şubat'ta Almanya'da genel seçimler yapıldı. Burada da seçim sonuçlarının tıpkı Türkiye'deki/ birçok başka ülkedeki gibi egemen güçlerin elindeki zarların "civalı" oluşlarıyla manipule edilebilme ihtimalini asla gözardı etmeden, RESMİ (açıklanan) sonuçlara bir göz atalım. Oyların partilere göre dağılımı şöyledir:
- Hıristiyan Demokrat Parti (CDU/ CSU): % 28,52;
- Almanya İçin Alternatif (AfD): 20,80;
- Sosyal Demokrat Parti (SPD): % 16,41;
- Yeşiller (Bundnis 90/ Die Grünen): % 11,61;
- Sol Parti (Die Linke): % 8,77;
- Hür Demokratlar (FDP): % 4,33.
*
Bu sonuçlar, CDU Başkanı Friedrich Merz'in Federal Başbakan (Bundeskanzler) olacağını; koalisyon partneri olarak yanına ya SPD'yi veya AfD'yi alacağını gösteriyor. CDU/ CSU'nun, büyük ağırlıklı olarak siğınmacılar/ yabancılar karşıtı siyaset uygulayacağı bilinen bir gerçektir. Bu plana en uygun koalisyon partneri AfD olabilir. Şimdilik görünen odur ki, CDU/ CSU, Almanya'ya zarar verecek aşırı sağcı bir parti olarak nitelendirdiği AfD'yle birliktelik istememektedir. Geriye, SPD ile koalisyon kalmaktadır. Böyle bir ortaklık konusunda benim değerlendirmem şudur: SPD, CDU/ CSU ile koalisyon kurup yabancı düşmanı bir siyasete bulaşırsa, gelecek seçimlerde daha da aşağı bir oy oranına düşerek, iyice eriyecektir. SPD'de fikir erbabı konumda olanlar, partilerine bu hatayı muhtemelen yaptırmayacaktır. Geriye, "Atlantik Köprüsü"nün ve NATO'nun (yâni, ABD'nin) has elemanı olan Friedrich Merz ile; yine NATO'cu olan ve Üst DerinÇete'nin has elemanı Elon Musk tarafindan desteklenen Alice Weidel (AfD) kalmaktadır. Böyle bir koalisyon, Almanya'da gerilimleri, bölünmeleri ve iç çatışmaları artıracaktır. Bence, böyle bir iktidarı destekleyen Küreselci Çete'nin istediği de zaten budur. Şimdiye kadar TEZ'i (sığınmacıların kakalanması) ve ANTİTEZ'i (sığınmacı/ yabancı karşıtı koalisyon) kotarmış olan Üst DerinÇete, Almanya için hiç de "olumlu" bir SENTEZ belirlememiş olmalı, diye düşünüyorum.
Bakıp, göreceğiz.
KÖR NOKTA KÖŞESİ
(Biraz da futbol!)
1. Arda'yı Bayern Münih de (bence, yine az oynatmak üzere!) transfer edecekmiş! Neden olmasın! Ama - reklamdır-meklamdır, para-mara "transfer"leridir, bunları bir kenara bırakırsak - asıl/ belirleyici soru şudur: Arda, sağ işaret parmağıyla (İngiltere "kaset"li Mesut Özil gibi) neden yukarıyı gösteriyor? Bence, şöyle demek istiyor: "Benim futbol kariyerimi elinde tutan, yüce güç! İstediğin zaman beni tekrar transfer ettirirsin; istediğin zaman biraz oynatır, istediğin zaman - Antronörümü de baskı altına alarak! - beni yedek kulübesinde oturtursun... Sen her şeye kâdirsin..."
2. "BABA", tabii ki kendisiyle uyumlu çalışacak olanları; kendi aklını/ iradesini kullanmama garantisi verenleri belirli makamlara getirecektir! ("Getirilenler"in, BABA'nın dediğini yapmamaları durumunda zaten hemen afaroz edilecekleri bilinen bir gerçektir!). Küreselci BABA, yabancı hakem dikte ediyorsa, dediği yapılacaktır! Aksi halde kızabilir ve "kaset"in ucunu gösterebilir.