Bugün için sayın başkanın da isteği ile belediye sınırları dışında bağımsız hür bir kulüp olsun diye azad edildi, içindeki altın değerindeki, Karadeniz’in de gıbta ile baktığı hazinesi de darmadağın bir şekilde..
Üzüldüğüm Baldaki olan isteğin kararın hayata geçirilmesi değil, alt yapıdaki altınların darmadağın edilmesi.
Şimdi bakıyorum 52 Orduspor’daki alt yapıda görevli teknik adamlar emek verdiklerini kurtarma, onları ellerinden geldiğince bir yerde toplama telaşı ile azda olsa sporcuyu taşıma derdinde, bir kısmı da 67’ye götürme..
İki takımda olmalarında değilim, iki takım ligde olduğu her saniye, Altınordu alt yapısındaki o çok değerli sporcular da yetişip giderken İzmir Altınordu gibi bu Karadeniz’in başka bir güçlü, özel alt yapısı olsa idi, her takımın gözü bu ilde olsa idi, buraya gelip, burada kalıp turnuvalar yapılsa idi…
Dedim, çok dedim ama uçan bu martıları tutamadık maalesef..
Aslında tamda bunun düşüncesinde ve de uğraşında vede hedefinde idi sayın Tören, semtlere tesisler, alt yapıya harika güzellikler de, güzelin güzeli belkide karadeniz’in en güze alt yapısından biri Altınordu Belediyesi’ne ait iken, onu bir anda terk edip, elindekini yok saymanın önünde gözü yaşlı 300 aile ve de ailece 900 insan kalbi var..
Ben olsam bu hazineyi ki ona ben her daim, seçim öncesi de söz verdim bu ilde seninle mezara kadar koşarım. Koşardık alt yapımızla, Karadeniz de efsane ederdik, dışarıdaki takımlara bile sporcu pazarımız olurdu..
Söz vermiştim.. Şimdi kimi nerede, kimi nerede, bari hepsi bir yerde olsa idi. Bize elini veren sevgili kıymetli başkan alt yapının masrafı olmazdı, yüreği idi bu gençlik belediyenin, yolu, asvaltı, suyu kadar o aileler size yürekten aktılar, yorulmadan hep koştular..
Şimdi Altınorduspor’u alan ben buradayım diyen, bu Altınordu’nun belki ismi de değişebilir diyen o başkan Savaş’a ben yüz bin kez minnettarım. Çocuklar sokakta kalmamış kimsesizler gibi olmadıklarından. Ki Recep Çiçekle başkan biz bu alt yapıyı kara denizde efsane bir hale sokar en önemli kulüpleri buraya taşımasına öncülük ederdik Altınordu olarak…
Hadi BAl’ı anladım da, masrafsız, sessiz, güzel bir yapıya niye kazma vurduk, onca ailenin kalbini kırdık anlamıyorum. BAL olmasın, kalmasın girilmesin tamam da, o emek verilen bereketli tarlayı sürmemek, kurumaya bırakmak ne idi?
Yüreğim hala yangın yeri.
Başkan bizim için değerli bir yürek… Olsa alt yapı iyi olurdu, oda olurdu bizde o çocuklar ile haftada 2 kez oynardık tesislerde, kötü mü olurdu..
Neyse!
