Hayırlı bir iş için İzmir-Bergama’nın Çamavlu Köyüne gittik. Beraber gittiklerim hayırlı işlerine bakarken ben de zamanı değerlendirmek ve çevreyi görmek, tanımak ve bilgilenmek adına Bergama’da yer alan tarihi ören yerlerini gezme fırsatını değerlendirmek istedim. Bergama Ege Bölgemizde yer alan ve tarihi açıdan çok önemli bir merkezimiz. Milattan önceye dayanan krallıklara merkezlik yapmış bir bölge. Dolayısıyla da pek çok tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Tarihi evler, Camiler, şehirler ve şifa merkezi kalıntıları ile dikkat çekiyor.
Ayrıca Bergamos Harabeleri, Kızıl Avlu (Bazilika) ve Ulu Camii en dikkat çeken yerler olarak gördüm. Hatta Kızıl Avlu (Bazilika) benim gördüğüm en muhteşem eserlerden biri diyebilirim. Bugün sizlerle o dönemin en önemli tedavi merkezlerinden biri ve adını Eski Yunan Sağlık Tanrısı Asklepios’dan (!) adını alan Asklepion’dan bahsedip, fotoğraflarını paylaşacağım. Farklı günlerde de diğer yerlerin hikâyeleri ve fotoğraflarını paylaşmaya çalışırız inşallah.
Önce sizleri oranın tanıtımını yapan yazıyla baş başa bırakıyorum. Gezip göremeyenlere az da olsa bir katkımız olsun. Gidecek olanlara da bir ön bilgi ve tanıtım olur.
Asklepion adını Sağlık Tanrısı Asklepios’tan almıştır. Asklepios, Sağlık Tanrısı Apollon ile Koronis adlı bir perinin çocuğuydu. Zamanla Asklepios ünlü bir doktor olur ve ölüleri bile dirilttiği düşünülür. Zeus buna çok kızar ve Asklepios’u öldürür. Asklepios adına pek çok tapınak yapılmıştır. Bu tapınaklara Asklepion adı verilmiştir. Bunlar; Titan-Trika, Rodos, İstanköy, Epidauros, Atina ve Bergama’da olanlardır. Günümüze kadar ayakta kalan tek Asklepion Bergama’dakidir.
İzmir‘in Bergama ilçesinde yer alan bu Asklepion’un MÖ 4.yy’de kurulduğu düşünülüyor. 9 yüzyıl boyunca şifa dağıtmaya devam etmiştir. Geyikli Dağı’ndaki bir vadi içinde konumlanan, şifalı su kaynakları bulunduğu düşünülen bir konuma sahiptir. Bu şifalı sular ile insanların iyileştirilmesi sağlanmıştır. Bergama Asklepion ‘u Galenos gibi ünlü hekimlerinin yetiştiği bir tıp okuludur ve dünyanın ilk psikiyatri hastanesidir.
Bergama Asklepionu’nda en önemli yöntemlerden telkin ve fizyoterapinin dışında su-çamur banyoları, masajlar, şifalı otlar, müzik, çeşitli törenler de tedavi yöntemlerindendi. Asklepion, şifalı sulara, akıl hastalarının su ve kuş sesleri eşliğinde gezinebileceği koridorlara tünellere ve mermer tiyatrolara sahipti. Helioterapi (güneşle tedavi), teatroterapi (tiyatro), teoterapi (inanç), jimnoterapi (spor); Asklepion’un ünlü tedavi yöntemleri olarak bilinir. Bir hasta, bu merkeze geldiğinde önce şifalı sularla temizlenirdi daha sonra tanrıya sağlık dileyip çeşitli adaklarda bulunurdu. Uyunur ve görülen rüyanın rahip hekimler tarafından analiz edilmesiyle tedavi programı çıkarılırdı.
Bergamalı doktorların hastaların rüyalarını yorumlayıp psikoterapiyi kullandıkları görülmüştür. Ayrıca ağrıları dindirmek amaçlı ilk kez afyon maddeli ilaçlar Asklepion’daki bu doktorlar tarafından kullanılmıştır.
Asklepeionlardaki hekimlere “Asklepiad” ya da Rahip-Hekim deniliyordu. Asklepion'un hastaları ve hastalıkları çeşitliydi. En çok kadınlar buraya iyileşmeye gelirdi. Felç, göğüs darlığı, mide ağrıları, delilik gibi ağır hastalarla, en hafif yarası, beresi olanlar da gelmekteydi. Ölüm riski olan hastalar bu sağlık merkezine giremezdi yoksa merkezin iyileştirici gücünün kaybolacağına inanılırdı.