Yalan konuşmayı adet haline getirenler, zamanla doğru konuşmayı deneseler bile artık inandırıcı olmaktan uzaklaşırlar. Atalarımız boşuna “dilin kemiği yoktur” dememişler. Mübarek her taraf dönüyor. Hatta bazen yılanın zehirli dilinden daha tehlikeli olabiliyor. Size inanan bir kitle bulduğunuz zaman ne konuşursanız inanıyorlarsa, artık onları istediğiniz gibi yalanlarınızın kobayı yapabilirsiniz.
Dinimiz yalan konuşmayı ne kadar yasaklayıp men etse de bile biz de bir türlü yalan konuşmaktan vaz geçmeyiz. Kimilerinin mesleği yalan konuşmaktan ibaret. İşin enteresan tarafı da bunlara inanan bir kesimi de her zaman bulmak mümkün. Hele kendi siyasi liderine kayıtsız ve şartsız biat edip aklını kiraya verenler için lideri ne derse doğru oluyor. Bu acınacak bir durum.
Özellikle bizim siyasi liderlerimizden belki de yalan konuşmayanı bulmak çok zor olsa da bazıları için yalan konuşmak ekmek yemek ve su içmek kadar doğal. Rakip siyasi parti ve lideri ile ilgili konuştuğu yalanlar ve attığı iftiralar bağımsız mahkemelerce defalarca onanıp, tazminata mahkûm edilse bile hala ısrarla yalan konuşmaktan da geri durmuyorlar.
Özellikle girdiği her seçimi ezici bir mağlubiyetle kaybeden ana muhalefet partisi genel başkanı olan zat bir türlü yalan konuşup iftira atmaktan vazgeçmiyor. Bunu da seçim kazanmak için bir siyasi argüman zannediyor. Üstelik mahkûm olduğu tazminat davalarının bedelini de partisinin milletvekillerine ödetiyor. Dinimiz “yalanla iman bir arada durmaz” diyor ama bazıları yalanları doğru gibi konuşmaktan da utanmıyor.
Akla hayale gelmeyen pek çok yalan ve iftirasına şahit olduğumuz ana muhalefet liderinin son günlerde attığı yalan ve iftiranın akıl ve mantıkla izahı yok. Sözün ona Ülkemiz, Katar denilen Körfez ülkesine 2.500.000 (yazıyla iki milyon beş yüz bin) koyun ihraç etmiş. Maksat Katarlılar ucuz et yesin. Biz pahalı yesek te olur misali.
Üşenmedim baktım ve Katar’ın nüfusu 2.881.000 (yazıyla iki milyon sekiz yüz seksen bir bin), buna göre Katar bizden kelle başına neredeyse bir koyun ithal etmiş oluyor. Parası varsa ve bizde de bunun karşılığında koyun varsa neden olmasın. Fakat çok önemli bir sorun var. Bu kadar koyun Katar’a ne ile ve nasıl gidecek.
Koyunları karadan yürüterek götürmeye kalksanız o kadar koyunu savaşın ve tehlikenin kol gezdiği bu coğrafyada bu akıllı insanların işi değil. Velev ki yürüterek götürmeye karar verdiniz iki ülke arasında 2890 km’lik yolu kaç günde gideceksiniz. Günde ortalama 30 km yol gitseniz yaklaşık 96 gün yol gitmeniz gerekecek. Birde hayvanların yolda beslenmeleri, konaklamalarını hesap ederseniz, bu mümkün değil.
Kamyonla gönderseniz ve her kamyona 200 (iki yüz) koyun yükleseniz 12.500 (on iki bin beş yüz) kamyon lazım. Bir kamyon ortalama günde 700 km (Yedi yüz) yol gitse Türkiye-Katar arası 2890 Km. Bu da dört gün yol gitmesi gerekir. Üstelik da karayolu ile yolculuk son derece tehlikeli, hele bir de yükünüz koyun ise bölge açlıkla mücadele ediyor ve koyunlarınız onlar için gayet güzel bir ziyafet olabilir. Bu yolla olmaz.
Havayolu ile göndermek belki de en akıllıca yol gibi geliyor. Bir de bu açıdan bakalım olaya, bir çözüm bulabilir miyiz? İki buçuk milyon koyunun havayolu ile Katar’a nakline çalışalım bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşıyoruz. Bir uçağa 350 koyun yüklediğimizi düşünelim buna da 7143 (yedi bin yüz kırk üç) uçak lazım. Günde 10 (on) uçak doldurup gönderseniz size 72 gün lazım. Yetmiş iki gün boyunca kalan koyunları nerede ve nasıl bakacaksınız. Hangi ahıra sokacaksınız. Bu işle kaç kişi ilgilenecek.
Ya HU! El insaf insan bazen yalan konuşur da bu kadar kuyruklusu olmaz. Hani derler ya “ağzından çıkanı kulağın duysun” diye. Ya bunlarda ağız yok başka yerlerinden konuşuyorlar, ya da ağızları var ama duyacak kulakları yok galiba. Ya da insanda biraz ar, namus ve utanma duygusu olur.
Zenginin parası, fakirin çenesini yorarmış ya, ana muhalefet liderinin yalanı da benim çenemi değil ama, beynimi epeyce yordu. İşin üstesinden gelmek için epey hesap kitap yapmak zorunda kaldım ama yine de çözüm yolu bulamadım. Belki de koyunları ana muhalefet lideri kendi güttüğü çobanlarla birlikte Katar’a nakleder. Bilinmez ki!
İşin garibi bu yalana hemen inanacak kadar beyni dumura uğramış bir kitlenin olması enteresan. Birde bu adamı ve avenesini iktidarda düşünsenize. Akıl ve mantıkla izahı mümkün değil. Kimileri diyor ki yirmi senedir bunlar iktidarda, artık bir değişim olsun. Tamam olsun da iktidar olabilecek bir alternatif gösterin bizde destekleyelim de değiştirelim. Ama lütfen Katar’a iki buçuk milyon koyun gönderecek kadar koyun olmayalım. Manda yoğurdu, hurma yiyenlerin yerine bir oturmaya bir domuzu yiyenleri, rakı ve viskiyi devirenleri ve işi gücü heykel dikmek olanları bize alternatif diye yedirmeye kalkmayın.
Belki siz yiyebilirsiniz ama bize yediremezsiniz!
