Bugün, 21 Aralık 2024 Cumartesi

Hüsnü YÜCEL


ATİLLA İLHAN  KİTABIN ORTASINDAN KONUŞMUŞ...

ATİLLA İLHAN  KİTABIN ORTASINDAN KONUŞMUŞ...


 

....

 

"Hep söylerim, Türkiye'de 'hasta' olan ne halktır, ne de ekonomi; hasta olan, aydın kesiminin bir bölüğüdür.

Geçen gün Laikliğin tehlikeye düştüğünü söyleyen birkaçıyla tartışacak olduk.

Laiklik anlayışları basit, sıradan ve sathi; Aslında farkında olmadan 'seçkinci alafrangalığı' savunuyorlar; Her zaman yaptıkları gibi 'orijinallikle' marjinallik'i karıştırıyorlar vs.

Bir ara kafam kızmış olmalı, dedim ki:

"-...şimdi bakın Ülke'mizde 'tarikat liseleri' açılması serbest olsa, filan yerde Nakşibendi Lisesi, filan yerde Kadiri Lisesi bulunsa, çocuklarınızı o liselere gönderir miydiniz?"

Nasıl bir dehşete düştüklerini anlatmak gerekir mi????

Böyle bir ihtimalin tasavvuru bile tüyleri diken diken ediyordu;

Her şeyin sonu demekti bu laikliğin de, modern Türkiye'nin de, çağdaşlık hayallerinin de!..

O zaman korkunç bir şey yaptım, 'öyleyse' dedim,

 'çocuklarınızı yabancıların tarikat okullarında okutabilmek için niye yırtınıyor sunuz?'

Ortaya yıldırım düşmüş gibi oldu: Çoğu ya Amerikan, ya Fransız, ya İtalyan, ya da Alman Liselerini bitirmişlerdi; Çocuklarını da aynı 'liselerde' okutabilmek için, yapmayacakları fedakârlık yoktu:

İçlerinden  birisi bile  düşünmüyordu ki, yurdumuzdaki (gerçekte bütün dünyadaki) 'ecnebi' okullar, çeşitli Hıristiyan tarikatların misyonerlik çağdaşlığım faaliyetleri içindedir;

Okulları açanlar ya da yönetenler, ya papazlardır, ya da rahibelerdir;

O kadar böyledir ki bu, yakın zamanlara kadar çocuğu bu okullara göndermenin,

Türkçedeki adı 'soeur'lere', ya da 'frere'lere' vermek idi.

Türk aydınlarının bir kısmındaki,

Hastanlığı görüyor musunuz?

Dominicain, Fransiscain, ya Jesuite papazlarının okuluna gitmeyi, çocuğunu göndermeyi (bizatihi o okulu), Laikliğe hiç de aykırı bulmuyor.

'Çağdaşlığın', 'alafrangalığın' kaçınılmaz bir gereği sayıyor;

İş, üstelik mensup olduğunu iddia ettiği dinin (İslam'ın)öğretimi oldu mu, dehşete düşüyor!...

Çifte standart' değil mi şimdi bu?

Dahası kendi Ülke'si, tarihi ve geleceği aleyhine işleyen bir 'çifte standart'? "

 

Attila İlhan (Hangi Laiklik)