Bugün, 9 Mayıs 2025 Cuma

Muzaffer GÜNAY


ATMA RECEP DİN GARDAŞIYIZ

ATMA RECEP DİN GARDAŞIYIZ


 

Bütün Sermayem, Ordu'yu ve Hemşerilerimi karşılıksız sevmekten ibarettir. Nokta. Şimdi geçelim esas meramımıza..

Mesela ben iktidar M.Vekili olsa idim, beş seneyi şu şekilde tamamlardım: 

1-Önce Ordu merkezde büyük bir iş hanının ikinci katını kiralardım. İstisnasız her ayın on gününü Ordu'da geçirirdim. Oy istemek için kapılarını çaldığım hemşerilerimle her fırsatta beraber olur, çayını içer muhabbet eder ve benden istediği bir şey olup olmadığını sorardım ve yerine getirmek için Ferhat gibi dağları delerdim.

2-Bütün ilçeleri takvimli olarak dolaşır, vatandaşlarla toplantılar yapar, sorunlarını, tekliflerini, dileklerini dinlerken bir yandan da not alırdım. Malum söz uçar yazı kalır denmiştir.

3-Zaman zaman uzak köylere gider, vekil-asıl olarak iki lafın belini kırardım. Oy vermiş, vermemiş aklıma bile getirmezdim.

4-Cuma günleri kalabalık köy camilerinde cumayı kıldıktan sonra münasip bir yerde vatandaşlarımla demli çaylar eşliğinde halleşir, dertleşirdim.

5-Valilikte, belediyede, kurumlarda ki bürokratları görüşür, ziyaret eder, icabında yardımcı olmaktan kaçınmazdım. Gerektiğinde ilk sicil amiri ile de görüşürdüm. Ancak, bürokrat, görevinde başarılı değilse, arkasındaki gücün ne veya kim olduğuna bakmadan, halktan aldığım yetkiyi kullanmakta tereddüt etmezdim.

6-Ordu merkezde geniş bir salon kiralar, akşamları merkezdeki hemşerilerimle sohbet ederdim.

7-Kırsalda yaşayan halkımızı ziyaret eder, sorunlarını dinler, çözümleri mümkün olan taleplerini yetkililere götürürdüm.

8-İş adamlarımız ile ile görüşür, büyük sanayi ve tarım işletmeleri kurmaları için hem burada, hem Ankara'da koştururdum. 

Fındık, bal ve kivi verimini arttırmak için de gerekeni yapmaya çalışırdım.

9-Karadeniz'de bir zamanlar 30 çeşit balık vardı. şimdi 10'nun da gerisine düştü. Çeşidi hiç değilse 15'e çıkarmak için çalışırdım.

10-Haftada en az iki gün beşer saat şehir merkezinde halk ile iç içe olurdum. Büyük iş yerlerini ziyaret eder, işlerini daha da büyütmeleri için elimden geleni esirgemezdim. 

11-Kimsesiz, çaresiz, işsiz, hasta, sakat ve yetimleri muhtarlıklardan liste halinde alır, ilgili bakanlara bizzat götürür, gücüm yeterse sayın Cumhurbaşkanına çıkardım.

12-Seçildikten sonra seçmeni unutmayan vekil arkadaşlarımla (iktidar muhalefet fark etmez) iş birliği kültürünün zirve yapması için vatandaşa yönelik kurslar, konferanslar , sempozyumlar düzenlerdim..

13- Fındığın pratik ve kısa zamanda hasadının yapılmasını sağlamak adına fındık toplama makinesinin yapılması için ODÜ' ile görüşerek, ülke çapında proje yarışmaları düzenlenmesine katkı sağlardım. Böylece , işçi sorununu çözmeye ve aynı zamanda maliyetin düşmesine katkı sağlamış olurdum.

Beş sen sonra da vekilliğe elveda der, köyüme döner, yorucu olmayacak şekilde çalışarak beş yıllık yorgunluğumu beş ayda söküp atmış olurdum..

"Atma recep, din gardaşıyız" repliğini iyi bilirim. Netice olarak şöyle: herkes sizi onaylayacak diye bir kural yoktur. Sevgi ve esenlik dileklerimle.

 Muzaffer GÜNAY TÜRKİYE TURİZM TANITMA PLATFORMU İL TEMSİLCİSİ...