Bugün, 18 Temmuz 2025 Cuma

Muzaffer GÜNAY (GİZEMLİ HİKAYELER)


BABAANNENİN YÜZÜĞÜ -3-

GİZEMLİ HİKAYELER


 

 Sarışın bir kadın..  35 yaşlarında var yok. Gözlerinde renkli güneş gözlüğü var. Elinde çantası olduğu halde bir polis otosunu durdurdu.

Polislerden biri:

-Hanımefendi, buyurun, dedi.

Kadın, bir evi göstererek:

-Şu evde bir kişi, bodruma düştü ve ağır yaralı Lütfen ona yardımcı olun.

Kadının işaret ettiği ev, Walker’ın babaannesinin eviydi.               

Polislerden biri:

  • Neyiniz oluyor? Diye sordu.

Kadın:

-Torunum, dedi.

Polisler gülüştüler ve kendi aralarında konuştular:

-              Hiç bu kadar genç bir kadının torunu olur mu? Kadın ısrar etti:

-              Lütfen yardıma koşunuz! Hali çok fenadır, torunumun.

Bir polis memuru:

-              Buyurun, dedi, siz buyurun önden.

Kadın:

-              Ben, içeri girmeyeceğim. Dayanamam çünkü acısına torunumun. Dışarıda bekleyeceğim ben.

Eve giren polisler hemen kırık bir döşeme aradılar ve çok geçmeden buldular yarık kısmını zeminin. Hemen yarıktan aşağı bodruma indi iki polis. Walker, inliyordu. Yukarıya seslendiler polisler:

-              Hemen bir ambulans. Hemen!..

Telsizle bir ambulans çağırdı yukarıdaki polis. Az sonra geldi bir ambulans ve Walker’i, özenle ambulansa yerleştirdiler. Ambulans hareket etti ama, polisler bir şeye şaşırıp kalmışlardı. Az önce burada bekleyen kadın yoktu. Nereye sır olmuştu? Bu nasıl bir işti? Hem torunum demişti, hem de ortalıkta yoktu. Polis otosu kendi işine gitti.

Walker iki hafta kadar hastanede tedavi gördü. Nihayet iyileşmiş, hiç bir şeyi kalmamıştı kazadan arta kalan. Kendisini buraya getiren polislerin kimliklerini öğrenmişti araştıra araştıra. Zaten bir araştırmacı değil miydi!..

Onlara bir teşekkür borcu olduğunu düşündü. Aradı ve buldu kendisine yardımcı olan polisleri:

-              Size çok teşekkür ederim baylar, dedi, ama, benim bodrumda olduğumu nereden öğrendiniz?

-              Büyükannen haber verdi.

Walker, başını olumsuzca sallayarak:

-              Büyükannem mi dediniz?

-              Evet..

-Olamaz..

-              Bize öyle söyledi.

-              Olamaz..

Polisin biri:

-              Gerçekten olamaz, çünkü yaşı çok gençti.

Başka bir polis:

-              Her ne ise, bize değil o bayana teşekkür et bu bir; İkincisi, şu yüzük bizim arabadan çıktı. Muhtemelen o kadın bırakmış olabilir bu yüzüğü..

Walker, az kalsın küçük dilini yutacaktı. Yüzüğü hemen aldı eline ve tuhaf mimiklerle söylendi:

-              Bu, bu., bu yüzük babaannemin yüzüğü; olamaz ki, bu nasıl iş? Babaannem tam 37 sene önce vefat etti. Aklım karıştı.

Polisler, hiç bir şey anlamamışlardı.

Walker, bu düşüncelerle polislerin yanından ayrıldı ve kalabalık caddelere karıştı.