Olgun YÜKSEL

Tarih: 23.10.2024 09:27

BATI YAMYAMLARI

Facebook Twitter Linked-in

     Mark Rutte. Hollanda eski başbakanı, yeni NATO Genel sekreteridir. HAMAS’ın katledilen yeni lideri için bir açıklama yaptı ve dedi ki; “Sinvar 7 Ekim 2023 İsrail'e yapılan terör saldırısının ana ismi olarak tanınıyordu. Bu saldırıyı yapanları kınadım. Bütün müttefikler kınadı. Aklı başında herkes bu saldırıyı kınadı. Eğer öldüyse onu asla özlemeyeceğim. Bu beni hiç endişelendirmiyor.” Bunu söyledi. Herkes dinledi.

      Evet şimdi gelelim NATO’ya, Ortadoğu NATO’nun güvenlik sınırları içinde olan bir bölge değildir. Dolayısıyla bu bölgede meydana gelen bu olayla ilgili NATO genel sekreterinin bu şekilde açıklama yapması tam bir eşekliktir, terbiyesizliktir. Bu adamın genel sekreter olması için Türkiye de olur vermiştir. Eğer Türkiye diğer NATO ülkeleriyle birlikte olur vermemiş olsaydı, NATO’ya genel sekreter olması mümkün değildi. Hatırlatmak gerekir ki bu şahıs 3 ay öncesine kadar Hollanda Başbakanıydı.  Bildiğiniz bizim Devlet yöneticilerimizle de bazen polemiğe giren adamdı. Buna rağmen Türkiye yani bu işler de son sözü kim söylüyorsa ki onu biliyoruz, NATO’nun güçlü üyeleri arasında yer alan ABD ve AB ülkeleriyle ters düşmemek için tamam demişti. Bu iki dudak arası yönetim şekli rejimin son iki yılda Ülkemize yaşattığı ekonomik kriz ve derin yoksulluğun sürekli dış politikada mevzi kaybettirdiğini gören gözler, işiten kulaklar elbette fark ediyordur. Görmek ve duymak istemeyenlere çare zaten yok. Neyse geçelim. 

      Ruslardan bir açıklama gelmiş. Maria Zaharova, Rus Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü. Demiş ki; "Mark Rutte’ye şaşırmadık. Gerçek şu ki, Rutte Hollanda’nın eski başbakanı.  Bu ülke liberal gelenekleriyle tanınıyor. (Yani Siyonist ve Küreselci) 1672 yılında Hollandalılar başbakanlarını kardeşi, Cornelius ile birlikte öldürdüler ve sonra yediler. Elbette bütün olarak değil ne sanıyordunuz? Bu batı medeniyeti dolayısıyla toplanan kalabalık, vücudun en lezzetli kısımlarını seçerek tadıyordu. Sonra hepsi affedildi. Gördüğümüz gibi yamyamlık refleksleri hala güçlü. Afiyet olsun Mark! Boğazınızda kalmasın” demiş. 

      Değerli okurlar, eski yazılarımı okuyanlardan hatırlayanlar olacaktır. Batının medeniyet adı altında dünyaya yutturmaya çalıştığı insan hakları, demokrasi, hümanizm vs. tamamının yutturma olduğunu, daha 300 yıl öncesine kadar engizisyon mahkemeleri kararlarıyla milyonlarca hristiyanı yani öz ve öz kendi insanlarını içlerine şeytan girdiği gerekçesiyle yakarak idam eden bir medeniyetten bahsediyoruz. Dünyaya medeniyet taslayan Katolik Fransızların 16. yüzyılda bir gecede sırf Protestan oldukları gerekçesiyle 300 bin kadın, çocuk, yaşlı, genç ayırt etmeksizin katlettiklerini biliyoruz. Almanların daha 80 yıl önce 8 milyon insanı fırınlarda yaktıklarını biliyoruz. Yaz yaz bitmez. Sonra bizleri barbar olarak nitelendirirler. Neyse diyelim.

       Ben merakımı yenemedim araştırdım. Evet doğruymuş.  1672 yılında Osmanlı Devleti son mesud, mutlu  devrelerinden birini yaşarken Avrupa’nın kuzeybatısında ilginç olaylar cereyan etmiş. Hollanda tahtında Oranj hanedanı oturmaktaymış. Fakat eyaletlerin seçtiği bir nevi ‘Başbakan’ (Great Pensionary) olan John de Witt, İngiliz çağdaşı Oliver Cromwell gibi Kralın iktidarını sınırlamaya çalışmış. Hanedanın, iktidarı karşısına, halkın temsilcisi olarak dikilmiş. Sonrasında ise 1672 yılında yani daha 350 yıl öncesinden bahsediyoruz, John de Witt adlı bu politikacı, aynı zamanda, çok yetenekli entelektüel lider, filozof Spinoza’nın da arkadaşıymış. Kardeşi Cornelius ile birlikte, çıkan bir ayaklanmada tüfekle vurulmuş, ardından idam edilmiş, dahası öfkesi dinmeyen kral yanlılarının ve siyasi rakiplerinin hücumuna uğrayıp, cesetleri darağacından indirerek cinsel organlarına ve kalplerine varıncaya kadar paramparça etmişler ve nihayet bir kasap dükkânında koyun veya sığırlar gibi parçalayıp vücut parçalarını pişirerek afiyetle yemişler. Yaparlar. Asla şaşırmam. 

      Değerli okurlar! Sonuç olarak Ben dahil, Avrupa’da yaşayan akrabalarınıza, yakınlarınıza bu yazımı okutmanızı tavsiye ederim. Tedbirli olsunlar. Batı katliamlarına asla son vermiyor. Cezayir’i, Bosna’yı hatırlayın. Irak’a demokrasi getireceğiz diyerek işgal edenlerin, milyonlarca Iraklıyı katlettiklerine şahitlik ettik. BATI dünyanın en BARBAR yaratıklarından oluşur. Dedim. Noktaladım. Ne Mutlu Türküm Diyene!

Kalın sağlıcakla.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —