Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Tevrat İŞLEYEN


BAYRAM SEVİNCİ

BAYRAM SEVİNCİ


Bayram, sevinçlerin dışa yansıması ve içten gelen bir tür tebessümdür. İçimizdeki garez, kin, nefret ve öfkenin dinmesi, dizginlenmesidir. Varsın harçlık verilmesin, şeker ve tatlı ikram edilmesin, küçücük bir tebessüm yeter kalpleri yumuşatmaya. Her zaman, her şeyin temelinin sevgi olduğuna inanmak lazım. Her bayramda duyduğumuz  “Nerede o eski bayramlar” cümlesini sizin de çok duyduğunuz kanaatindeyim. Gencinden, yaşlısına herkesin dilinde olan bu konuya şöyle bir göz atalım isterseniz.

Yani bayram her zaman aynı bayramdır, görünürde değişen bir şey yok aslında. Değişen biziz. Azla yetinmiyor, hep çok olduğuna inandığımız hayaller peşinde koşuyoruz. Keyfimize düşkün ve vurdumduymaz bir haldeyiz. Çocuklarımızı bile bayramlaşmaya göndermekten imtina ediyoruz. Çünkü?  Birbirimize olan güvenimizi ve samimiyetimizi yitirmişiz. İşin aslı, bayramı biz bayram edemedik.

Bayram, zenginin elinden tutup yoksula götürmüyorsa, yoksulu zengin kapısında kuyruğa sokuyorsa, hastalar ziyaret edilmiyorsa, gözü kapıda olan yaşlılarımızı görmüyor, anne ve babalarımıza giderek ellerini öpmüyorsak, tabi ki bayramda olmaz, eski bayramlar da olmaz.

Yetim, öksüz, varlıklı veya varlıksız hiç fark etmez, çocuk çocuktur. Çocuklara sevgi hissettirilmiyor ve sevindirilmiyorsa, salgın hastalık dönemi hariç, yetişkinlere istenildiği kadar kısa mesajlarla özlü sözler ve kelimeler yazılsın, o bayram güzel bir bayram olur mu? Öyleyse bu anlamda  bayramların suçu yok. Bu konudaki son cümlemin altını çizerek söylüyorum, mesajlarla ve aramalarla sadece vicdanımızı rahatlatmış oluruz.  Oysa ki, azcık da olsa herkesin gönül almaya, hal hatır sormaya, kırgınlıkları bırakmaya ve barışmaya ihtiyacı var.

Neredeyse komşularımızı bile tanımıyoruz. Akrabaların ve arkadaşların ziyaretine gitmiyoruz. Evde hazırlık yaparak onları bekliyoruz. Beklemek mi, beklenmek mi daha güzel, hangisi daha özel?  Bana göre beklenilmek ve bekletmemek daha güzel. Artık bekletmeyelim sevdiklerimizi ve sevenlerimizi. Kucak dolusu sevgimizle, yüreğimizle gidelim kapılarına. Tüm samimiyetimizle ve iyi niyetimizle gidelim sevdiklerimize ve sevenlerimize. Bakın o zaman bayram nasıl da güzel bir bayram olur, tıpkı çocukluğumuzdaki o güzel bayramlar gibi. Çocukken samimiyetsizlik, kin ve nefret yoktu ki kalplerimizde ve niyetlerimizde. Bu yüzde eski bayramlar güzel bayramlardı sahiden.

Kaldı ki, bayramlarda çeşit çeşit elbiseler de alsak mutlu oluyor muyuz? Belki de hayır. Çünkü?  Aza kanaat etmiyoruz. Çocukluğumuzda bir kıyafetle bile çok mutlu oluyorduk ve sabahı zor ederdik. O dönemlerde az ile yetiniyorduk ve çok mutlu oluyorduk, gözümüz ve gönlümüz fazlasını hiç bekleyip istemedi, o yüzden bayramlar anlamlı ve güzeldi eskiden.

Dinimiz, inancımız ve kültürümüz, akraba ve komşu ziyaretlerini önemsiyor. Bayramları fırsat bilerek akraba ve komşularımızı ziyaret edelim, her zaman hasta ve yaşlılarımızın hal ve hatırını soralım ve özellikle de çocukları sevindirmeye özen gösterelim. Böylelikle küslükler barış olsun, mutsuzluklar mutluluk olsun ve gönüller hoşnut olsun. Bilelim ki, hoşnut olan gönülde kin, nefret ve kıskançlık olmaz, böylesi gönüller her daim muhabbet ve sevgi ile dolar. Tıpkı çocukluğumuzdaki gibi, o eski bayramlardaki gibi, bayramımız bayram olur.

Allah’ın izniyle 2 Mayıs 2022 Pazartesi günü kutlayacağımız Ramazan bayramını, bayram gibi, çocukluğumuzdaki gibi neşeli ve huzurlu yaşamak dileklerimle. Çocuklarımız, ailemiz, akrabalarımız, dost, arkadaş ve komşularımızla birlikte güzel bayramlara diyorum. Sağlıkla, sıhhatle, hoşgörüyle ve sevgiyle kalın. Hayırlı bayramlar.