Bugün, 19 Eylül 2024 Perşembe

Abdulkadir DEMİR


BAZILARINA TEŞEKKÜR BAZILARINA SİTEM

BAZILARINA TEŞEKKÜR BAZILARINA SİTEM


 

 

Yolda uyuyup kalanlar başlarını uykudan kaldırdıkları zaman, giden yolcuların bıraktığı izlerden başka bir şey göremezler.

Şeyh Sâdi-i Şirâzî (k.s)

 

PEYGAMBERİMİZE MUHABBETİNİ İZHAR EDİP DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAMAK İÇİN CAMİLERE KOŞANLARA VE O YOLDAN DEVAM EDENLERE SELAMLAR OLSUN..

AMAAAA

HANIMININ SEVDİKLERİNİN DOĞUM GÜNÜ İÇİN GÜNLER ÖNCESİNDEN HAZIRLIK YAPAN UZAK YOLLAR KATETEN AMA 

PEYGAMBERİNİN DOĞUM GÜNÜNDE CAMİLERE VARMAYAN O GÜNÜ ANLAMAYA YAŞAMAYA ÇALİŞMAYAN 

EVİNDE İZLEYECEĞİ DİZİYİ ETKİNLİĞİ KAÇIRMAMA ADINA HİÇ KALE ALMAYAN KARDEŞLERİMEDE DİYORUMKİ 

SEVGİ İSPAT İSTER 

BÖYLE PEYGAMBER SEVİLMEZ 

YAŞAMADIĞIN BİR DİN SENİ CENNETE GÖTÜRMEZ..

 

MUHAMMED MUHABBETTİR

 Peygamberimiz;

 “İman etmedikçe cennete giremezsiniz” diyordu; 

 Daha müthiş,  bir şey söylüyordu:

 “Birbirinizi sevmedikçe de,

 Gerçekten iman etmiş sayılmazsınız!” 

 

 Onun sevgisi, cansızları dahi kuşatıyordu.

 Uhud için diyordu ki; “Uhud, o bir dağ; 

Ama o bizi sever, biz de onu severiz!”

 Dağla taşla, kurtla kuşla sevişen bir yürek, 

 

Acıyı da; “Ben hüzünlerin peygamberiyim!” 

 İtirafında bulunan o Ufuk İnsandan öğrendik: 

Saçları sevdiklerinin ölümüyle değil

Sorumluluk duygusuyla ağaran yüce Önder,

Çağların günahını yıkamak için gece yarıları,

 Saldığı gözyaşları, yattığı şilteyi ıslatıp, 

 Ayşe annemizi uyandıracak kadar sel olan,

 Sadece ümmeti için ağlayan bir Peygamber!

 

Çağın Ebu Cehillerinin;

Onu anlamasını, kimse beklemesin.

Değil mi ki o, atası İbrahim gibi insanlığa, 

Şeytanı, şeytanları taşlamayı öğretti. 

Şeytan da, o gülü ve dostlarını taşlayacaktır. 

 

Ben Ebu Cehillerin yaptığından daha çok

Ona ümmet olduğunu söyleyenlerin

Onu, Üzdüğünü düşünüyorum.

Onun mirasına sahip çıkması gerekenler,

Dünya mirasının kavgasını yapıyorlar.

 

 “Beni de, Meryem’in oğlu İsa’yı, 

 Yüceltip uçurdukları gibi yüceltip uçurmayın.

 Ben yalnızca bir kulum. 

 Deyin ki: Allah’ın kulu ve Rasulü”. (Buhari)

 

Ömür kısa, zemin kaygan; varılacak yerde ise, imtihan çetin.

Son nefeste ah u fizâr etmemek ve orada, “Keşke toprak olaydım!” dememek için var olduğun her an, uyanmanın zamanı.

Gel gelelim keşkeler de, eyvahlar da beş para etmiyor. Gidenlere hiçbir fayda vermiyor; zayi olan zaman, mecrasına dönmüyor.

Gaflet uykusuna dalıp, yanlışlara aldanıp, dünya denen şu handan insanlıktan bîhaber gelip geçmek ne fena!

Uyanamayıp, bir sabah namazını kaçıran Sultan III. Murat Han kendisine hicran olan bu hâletini ifade ettiği manzum eserinin baş tarafında, “Uyan ey gözlerim gafletten uyan / Uyan uykusu çok gözlerim uyan” dedikten sonra, herkese ders ve her devirde kulaklara küpe olan şu mısraları sıralıyor art arda:

“Bu dünya fânidir sakın aldanma,

Mağrur olup tac-u tahta dayanma,

Yedi iklim benim deyu güvenme,

Uyan ey gözlerim gafletten uyan.”

Onu hicrana gark eden, bir vakit sabah namazını kaçırması…

Ya, bizim kaçırdığımız namazlar, kandil geceleri duymadığımız ezanlar; ulaşamadığımız mahzun gönüller bize hicran oldu mu acaba? Hangi şeyleri kaçırdık hayatımız boyunca; neler için, ne hâllerimiz için “eyvah” dedik kim bilir?

Allah (c.c) Kur’anda şöyle buyuruyor:

De ki: "Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."

(Âl-i İmrân Suresi - 31)

Bu Âyette Peygamber’e ittibâ (uyma) Allah sevgisinin ayrılmaz bir parçası olarak nitelenmiş, Peygamber’in gösterdiği yolu gönülden benimsemeyen kişinin Allah’ı sevdiğini iddia edemeyeceği belirtilmiştir. 

Allah’ın emir ve yasaklarını ciddiye almayan kişi, peygamberi sevdiğini ne kadar çok söylerse söylesin, o sevgi lafta bir sevgidir. Zira Peygamberi sevmek Allah’ın emir ve yasaklarına uymayı Camiye gelmeyi gerektirir.

Allah Benim hulefama rahmet eylesin. Denildi ki: "Senin halifelerin kimlerdir Ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Benim sünnetimi ihya edenler ve onu insanlara öğretenlerdir."

Ravi: Hz. Hasan (r.a.)

Sayfa: 291 / No: 1

Ramuz El-Ehadis

Cenab-ı Allah’ın bizleri Allah’ı ve Peygamberini söz cambazlığıyla değil özde seven ve sevgisinin gereğini yerine getiren kullarından olmamızı nasip eylemesi niyazımla..

 

Not.Mevlit kandilimizi Amasya Fimar termal otelin mescidinde icra ettik.Feyiz ve bereketli gecenin en renkli siması genç Hafızlarımız oldu Barekallalh..

Manevi atmosferin oluşmasına vesile olan destek veren Bu güzel selçuklu mimari eseri olan Mescidi otele kazandıran Mustafa Emmoğlu’na müdürümüze 

Emek ve hizmetleriyle bize hayatımızı kolaylaştıran emeği geçen personele şükranlarımı sunuyorum..