Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mustafa KÖKSAL


BENİM EĞİTİM HİKAYEM

BENİM EĞİTİM HİKAYEM


İlk mektebi babamın ısrarı inatla isteği ile 4. sınıfa kadar 19 Eylül’de, son sınıfım Güzelordu’da oldu.

Eğitim yolculuğum müthiş arkadaş ve öğretmen kadrosu ile Hamdullah Suppi Tanrıöver Orta Okulu’nda, Baki müdürüm, Ali, Mehmet, Fatma, Gamza, Necati hocalarımızın emekleri ile bitirdim. Lise Ordu Lisesi’nde harika bir öğrenci kadrosu ile bitti ve 75’te Erzurum Üniversitesi Alman dilinden iyi bir şekilde eğitimim şükür bitti dedim ki o an yanıldım, meğer bundan sonra imiş bizim yolculuğumuz.

Önce Eyüplü ikinci kademe Ortaokuluna 3 yıl emek verdim, harika günler, müthiş zamanlar geçirdim. Bir çok öğrenci ve öğretmen tanıdım.

Sonra ikinci üniversiteme Ordu İmam Hatip Okulu’nda mastır yaptım 14 yıl, harika öğretmenler ile piştim orada elhamdülillah. Sonra Endüstri, Bucak Ortaokulu, Ordu lisesi, Özel iki okulda, Akyazı Çamsan’da, Tomakinlerin köyünde, Endüstride, sosyal bilimlerde, Turizmde, Zehra Şelale’de eğitim yolculuğumun son noktası oldu.

1980’den tam 2020 Nisan 15’e kadar bu ilin okullarında onurlu arkadaşlarım ile mesleğimi namusum kadar koruyarak kir getirmeden yaptım, yüz akı ile bitirdim.

Yoğun günümüz.

Arkamda yüzlerce değerli öğretmen, müdür kardeşler, binlerce yüreğimi sarmış öğrencilerim ile bıraktım..

Günümüz her gün mus mutlu oldu dün, bugünde olsun ne çıkar ki,ögretmen günümüze merhaba...

 

BEN ÖGRETMENİM

Hayatim boyunca öğrencilerime sadece dersimi verdim en mükemmel olarak, birde onlar içinden yetenekli bulmuşsam bu kimin çocuğu demeden 1984’ten beri sporda onlara hizmet ettim.

Kimin oğlu, fikri ne diye sormadım, iyi bilirim siyaseti, çok iyi rahlesinden geldim, ama o alanda fikrim hariç aktif olmadım.

Babası solcu, ümmetci, kominist yada kapitalist veya ülkücü demedim. Ama ben buyum diye hep dedim.

Bugün sayın genel baskanı CHP’nin cümlesi bir Türk Eğitim Senli, bir Egitim Senli yada diğer sendikalı olan kıymetli meslek arkadaşlarımı üzdü gerçekten..

Olmamalı idi, iktidarı seversin, onların sendikası olursun, yada ayrı bir düşüncenin içinde, bunun için herkesin günahı sevabı ona, bazende arkalarından konuşur belki sevmezsin de, ispiyonculuk edersin, yada etmessin, baskı yapar yada yapmazsın ki, kimse bana, her arkadaşım şahit asla ne baskı yaptı nede ben müsade ettim.

Benim fikrim okulun kapısına kadar, benim sonrasındaki fikrim, bu bedenim, kalbim öğrencilerimin, sporcularımındır.

Bu müdürlüğümde de, Ordu İmam Hatipte de, Ordu lisesinde de, Endüstride de, gittiğim okullarda da asla değişmedi.

Gec kalabilirim, gelemeye bilirim ama asla orada bir muallim olduğumu unutmam.

Kime oy vereceğim vermiyeceğimi ben bilirim, beni siyaseten müdür yapana makamda olduğum sürede asla biat etmem, haktan şaşmam ve sadece isimde, sınıflarımda olurum, birde üye olduğum Türk Egitim Senle hep gurur duydum bugüne kadar, hizmet ettim hakkım helal olsun.

Sayin genel başkan bizimde fikrimiz vardır, sadece sandığa gidince oy verecegimiz bir sevdamız var..

Ama öğretmenin asla ögrencilerine siyasi bakma ,sevgi ,nefret etme lüksü yok.

Herkesin duygusu ,sevgisi ,inancı var.

Bende öğretmenim şükür..

Oy verirken yüregimdeki sevdama veririm.. Hepte öyle oldu yanlış yada dogru.

Onun günahı mı var sayın lider,?