Bugün, 13 Ekim 2025 Pazartesi

Abdulkadir DEMİR


BEŞİK

BEŞİK


 

“Diri olanları Uyarabilsin diye, Kur’an indi.” (Yasin-70)

Birileri güzel bir Beşik yapmış;

İnsanları uyutuyor!

Beşiği sallayanlar Uyutmak için, 

Gazel okuyorlar!

Uyandırıcılar;

Kur’an okuyor!

Sünneti anlatıyor!

Bazıları da,

Uyandırayım derken

Beşiği kırıyor!

Kırmaya gelmedik!

Uyandırmaya geldik!

Elemiş belemişler

İyiliği uyutmuşlar!

Hani deriz ya; 

”İçim geçmiş”

“Kendinden geçmiş!”

Tam da öyle!

Ümmet, 200 yıldır

Horul horul uyuyor!

Uyandırmak için, 

Bir uyanık olması 

Yeter de artar bile!

“Kalk ve Uyar!”

(Müddessir-5)

* İslam aleminin yeterince problemi var zaten. Nefis ve ego kaynaklı suni problemler ile uğraşmayın, kimseyi de uğraştırmayın.. içte enerji tüketmeyin ve tükettirmeyin..

Selahaddin-i Eyyübi'nin "Dostları ile uğraşanlar düşmanları ile savaşamazlar" dediği gibi 

Bugün İslam aleminin Gazze'de izzetini kaybetmesinin sırrı budur işte.. 

 Allah'ın  yiğitlik başta olmak üzere verdiği hasletler hedefinde yön değiştirmiştir..

Osmanlı döneminde Türk milleti genellikle askerlik, çiftçilik ve memuriyet ile uğraştılar. Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler ise ticaret, zanaat ve finans gibi alanlarda iş yaparak zenginleştiler. Sonunda zenginleşen bu unsurlar racon kesmeye, bize rol biçmeye başladılar.. Şimdi de milletin çocuklarını kesintiz eğitim ile 20 yaşına kadar zorla okutarak  ticaret, sanat, teknolojik üretimden(sanayi) uzaklaştırır veya nedip edip devlete kapağı atmaya hedefler isek; korkarım ki aynı akibete sürükleniriz.  Şu söz ne güzel olayı anlatıyor;

Veren/üreten hükmeder. 

Doğrulup ayağa kalkmadan, sözü geçen, güçlü ülke olmadan hiç bir şey yapamayız..Bunun için;

a- Tüketim ve israf toplumu olmaktan kurtulmak, batının ve tüm emperyalist ülkelerin tüketim çöplüğü olmamaya ahd etmeliyiz...Yerli malı haftalarını tekrar kutlayarak yerliliği genç kuşaklara aşılamalıyız... 

b- Elimizde eskide olsa mevcut arabalar, telefonlar ile yetinelim..Sürekli içimizde fesat çıkaran, zulme destek veren emperyalist ülkelerin lüks otolarına, son model telefonlarına dünyanın parasını götürüp vermeyin, yazıktır ve zulme destek olmaktır..

Bu zalimlerin markalarını kullanmayı zül sayan bir anlayışa sahip olalım..

c- Genç beyinleri, kabiliyetleri keşfedip imkanlar hazırlayalım; benim adamım değil, doğru işe doğru adamı yönlendirelim.. Sanatı, zenaatı, üretimi şaha kaldıralım.. Emlak, spekülasyon üzerinden değil, üretimle zenginleşelim.. 

d- ülkenin kaynaklarını israf eden, hortumlayan veys birilerine  hortumlatanlara sosyal ve sanal hayatta, toplum içinde itibar etmeyelim, yüz vermeyelim, yanlızlaştıralım, Hatta musallada bile...

Şeyhü’l-islam demir kaşık ve çatal kullanmak haramdır dediği için linç edilmişti efendim

Sonra, bu fetvayı neye dayanarak verdiniz diyenlere şöyle dediği anlatılırdı:

—Bizim demir çelik sanayimiz yok şimdilik ama ahşap işleme, ağaç oymacılığı ile geçinen, tahta kaşık, kova, tabak, topraktan çanak çömlek yapan zanaatkarlarımız, kündekârilerimiz var, onların işletmeleri kapanır, tonlarca buğdayımızı, fındığımızı, tütünümüzü üç-beş kaşık çatala verirsek çökeriz

Biz demir çelik sanayini kuruncaya kadar aynı işi görebilen ahşap çatal kaşık, toprak çanak çömlek kullanmaya devam edelim. Sömürülmeyelim

Haram li aynihi demedim.

Biz yapıncaya kadar sabredelim.

Esnafımız işsiz kalmasın…

Tüketerek tükenmeyelim.

Üreterek gelişelim.

Yerli malı mili servet.

İmam Maverdi, Edebüd-dünya ved-din adlı eserinden Güçlü, mutlu ve huzurlu bir toplum için altı ilke

1. İnsanların kendisine tabi olduğu sahih bir inanç sistemi 

2. Egemen ve güçlü bir devlet yapısı 

3. Herkesi kuşatıcı bir adalet sistemi

4. Her yönüyle kapsayıcı sosyal güvenlik sistemi 

5. Verimli,canlı,üretken bir ekonomi 

6. Neslin gelecek umudunu hedefleyen bir planlama Gerekir.

HAYIRLI CUMALAR