İnsan, insafı bırakınca elinden,
Tutarsız sözler dökülmekte dilinden,
Allahım, sen bizi muhafaza eyle,
Şeytan ruhlu insanların amellerinden.
Bilmem, nasıl anlatılır, nasıl yazılır?
İlim, irfan kalplere nasıl kazılır?
İnsafın, vicdanın kaybolduğu yerde,
Katılaşmış kalpler nasıl çözülür?
Güven kaybolmuş beyim, atan atana,
İnsanlık da neymiş? Satan satana,
İslami ölçüler çoktan kaybolmuş,
Kahpe pusularda yatan yatana.
Nice ümitlerle emek verirsin,
Gün olur belki de yemek verirsin,
Akrep gibi sokar seni sırtından,
Güneşin vurduğu kar gibi erirsin.
Yaparsa bir iyilik asar duvara,
Gördüklerini ise sokar çuvala,
İnsaf da, vicdan da iman işidir,
Boş işler peşinde olma avara.
Neden böyle olduk, var mıdır bilen?
Ahlâkı kaybetmek olmasın neden?
Soğuk vurmuş şahsiyet denen damara,
Hak, hakikat yolunda kalmamış giden.
“İnsan bir meçhuldür” bilemezsin,
“Ben de ona kefilim” diyemezsin,
Çıkarlar kesişirse eğer bir yerde?
Verdiği zararları silemezsin.
Geçemezse köprüyü dostun çok olur,
Geçince karşıya artık yok olur,
“Sen de sen, ben de ben” nihayet beden,
Dostluk da, vefa da birden yok olur,
İnan, bu kadarı da artık çok olur.
19.09.2018 Gülyalı/ORDU