Olgun YÜKSEL

Tarih: 20.09.2023 08:52

BİNDİK BİR ALAMETE, GEDEYOZ KIYAMETE

Facebook Twitter Linked-in

 

Değerli okurlar, işim gereği uzun bir aradan sonra yeniden yazmaya başlıyorum. Artık Karadeniz’in Turizm sezonunu kapatıp yazılarıma dönmenin keyfini yaşıyorum.  Nerede kalmıştık diyemiyorum. Kaldığımız yerde, köprülerin altından çok sular aktı. Ancak değişmeyen iki şey var. Ukrayna-Rusya Savaşı devam ediyor. Seçimler geldi geçti.  Cumhurbaşkanı aynı yerde devam ediyor. Bunun dışında emeklilerin canı çok acıyor. Kiracıların canı katlanarak yanıyor. Seçimlere kadar devam eden süreçte, önümüze sunulan ve hipnoz etkisi yaratan çok güzel, keşifler ve icatların hipnoz etkisinden, durmayan ve sürekli devam eden zamlarla uyandırıldık.  Elbette ki bu sorun 2021 yılında, ekonomist Cumhurbaşkanımızın radikal  kararlarının inatla savunmasıyla devam eden süreçten, en son yeni Hazine ve Maliye Bakanımızın rasyonel yani gerçekçi politikalara dönüşüyle Türkiye uyandı. Son iki yıl içinde ülkemiz yanlış kararlar nedeniyle çok büyük irtifa kaybı yaşayarak milli güç unsurlarından ekonomik gücünü kaybetmiş bir ülkeye dönüşmüştür. Neyse, gelecekle ilgili ümidimizi muhafaza etmek dışında yapabileceğimiz başka da bir seçeneğimiz yoktur.

        Değerli okurlar, gazeteye yazdığım ilk yazıyı “Çanlar Türkiye İçin Çalıyor” başlığıyla yazmıştım. Ukrayna-Rusya savaşı henüz başlamıştı ve dedim ki “ Konvansiyonel anlamda Batı için caydırıcılığını kaybeden bir Rusya, Türkiye için tehlikedir” dedim. “Eğer Ukrayna direnmeye devam eder ve Rusya için bu savaş uzar ise bize bugün parmağını sallayan Batı, Rusya’nın güç kaybı ile birlikte yönünü Türkiye’ye dönecek ve bu sefer parmağını değil sıkılı yumruğunu sallamaya başlar.” Dedim. Hemen hemen yaklaşık böyle demiştim. Aradan geçen 19 ay sonra savaş Rusya için oldukça zor devam ederken işte o söylediğim Batı yumruğunu sallayarak her yönden Türkiye’yi sıkıştırmaya başladı. Bu nedenledir ki, Batı’nın görmek istediği kişiler Bakanlık koltuklarına oturtuldu. Batı’ya karşı çoğu vatandaşlarımızın da çok hoşlandığı ve alkışladığı, miting meydanların da  yürütülen dış politikaya son verildi.  Yetmedi, azametli ve muktedir  Bakanlar dan 3’lüsü meclise gönderilerek göz önünden uzaklaştırıldı. Yine yetmedi, benim oldum olası,  karşı olduğum ve asla gerçekleşmesini mümkün görmediğim Avrupa Birliği sevdası yeniden alevlendi.  (Oldum olası karşıyım diyorum, ortaokul da iken yıl 1980 olmalı, sosyal bilgiler öğretmeni Ali SAKA, Avrupa Ekonomik Topluluğunu anlattı. Ben elimi kaldırıp ben bu AET’ye karşıyım dedim. O yaştaki aklımla nedenine bağımsızlığımız yok olacak demiştim. Ali Hocam’a Allah selamet versin.) Neyse geçelim.

       F-16 Blok 70 Viper  seviyesin de yenilenmiş olsa dahi,  ABD’nin kendi ordusuna almadığı ve bir dönem üretimini durdurduğu uçaklardan bazı keriz ülkeler için yeniden üretime başlayıp bizimde 40 adet almayı ve 80 adet elimizdeki uçakların aynı seviyeye çıkarılması için yenileme kiti istemiştik.  Hatırladığım kadarıyla iki yıl önceydi ve 7 Milyar doları aşan bir maliyeti vardı. Bende dedim ki, “değil ABD’den  F-16 savaş uçağı almak, bu uçağın maketini isteseniz dahi alamazsınız.” Çünkü yeni Dünya düzeni kuruluyor ve Türkiye istese de istemese de Batı için Karşı taraftır. Yeni Müesses Nizam buna göre kurgulanmıştır. Hiç kimse hayal kurmasın. Neyse bunu da geçelim.

     Değerli okurlar, yazacak o kadar çok konu var ki hangisine yetelim? Her zaman önemle bahsettiğim ve yayılma emaresini çok fazla gördüğüm savaş döneminin geldiğini iddia etmiştim. Hala bu görüşümü muhafaza etmekteyim. Yeni Dünya Düzeninin salt Ukrayna-Rusya savaşıyla dizayn edilmesi mümkün değildir. Pasifikler şimdilik uyutuldu. Karadeniz çok sıcak hal aldı. Afrika’dan Fransa çıkarılıyor. Bunu Afrikalılar başarmıyor. Müesses Nizamı kuranlar bunu yapıyor. Afrika’nın artık tüylenme dönemi geldi.  Önce geliştirip sonra tüketmeleri sağlanacak. Önemli tüketen potansiyeli barındırıyor. Yer altı kaynaklarının çıkarılması daha da hızlanarak, nereye gideceğini tahmin edebilirsiniz. Bura da Fransa miadını doldurdu. Uzaya bakın, klavyeye bakın kimi görüyorsanız işte onlar. Uzay demişken Elon MASK’ın ABD’deki Türk Evine gerçekleşen ziyarete çok fazla anlam yükleyenler var. Gördüğüm Müesses Nizamın sahipleriyle iletişim sağlama çabalarıydı. Bu mümkün değil.  O adamla değil, onun patronlarıyla görüşebiliyorsanız tamamdır diyeceğim. Neyse yine çok uzadı, devam edeceğiz,

Kalın sağlıcakla…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —