Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Muzaffer GÜNAY


BİR KAÇ YIL ÖNCE YÜRÜRLÜĞE GİREN YASA: 6284

BİR KAÇ YIL ÖNCE YÜRÜRLÜĞE GİREN YASA: 6284


                                 

            

                Uluslararası İstanbul Sözleşmesi gereği hazırlanan ve 2014’de yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun nedir? İçeriği hakkında toplum ne kadar bilgiye sahip?

                Cinsiyet Eşitliği üzerine hazırlanan bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu güne kadar, kadına şiddet olaylarında yüzde 500 ( Yazı ile yüzde beş yüz) artış olduğu istatistiklerden anlaşılmaktadır.

                Yine bu sürede tamı tamına 550 bin(yazı ile beş yüz elli bin) baba evinden uzaklaştırma cezasına maruz kalmış.

                Oysa, bu kanun aile içi şiddeti önleme hiç değilse azaltma amacı ile hazırlanmış ve yürürlüğe girmişti. Hale bakın ki, hedeflenen gayenin tam zıddı bir tablo çıkıyor ortaya. Bu durum, neyi göstermekte öyleyse? Amacın tam tersini, değil mi? Demek oluyor ki, bir yerlerde arıza var. Yoksa, esas amaç başka mı?

                Önce İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinde bir şeyler eksik ya da bilhassa çarpıtılmış da kamuoyunun mu bilgisi yok? Evet, işin hakikati bu. Uzmanlar böyle söylüyor.

                Yasayı hazırlayan Prof. Dr. İzzet Özgenç.

                Prof.Dr. Sefa Saygılı (psikiyatrist) bu meyanda şu bilgiyi aktarıyor köşe yazısında:

                “ 14.01.2020 tarihinde sosyal medyadan yayınladığı mesajında ( Prof. İzzet Özgenç) ; ‘ 6284 sayılı kanunun redaksiyonu (hazırlayan/yazan) görevim dolayısı ile şahsım hakkında psikriyatik bir vaka olarak ele alınması gereken tezviratlara… ‘ şeklinde ifadelerde bulunarak, bu güne kadar defalarca yazmamıza, cevap beklememize, basının röportaj ve canlı yayın taleplerini reddetmesine, duymazlıktan, görmezlikten gelmesine rağmen, “mızrak çuvala sığmaz” misali, 6284 sayılı kanunu hazırladığını itiraf etmek zorunda kalmıştır.” (Yeni Akit, 25.01.2020)

                Prof. Dr. İzzet Özgenç sıradan bir hoca değil. YÖK Başkan vekilliği/üyeliği, Saadet Partisi GİK üyeliği ve Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun danışmanlığını yapmış.

                Önemli bir akademisyen yani.

                Ailenin çöküşünü hızlandıran, ahlaki yıkıma alan açan böyle bir yasal düzenlemeye katkı vermenin ciddi vebali olduğu açıktır.

                Toplumun temeli ailedir. Gözümüz gibi korumalıyız. Gidişat iyiye alamet değil. Manevi yıkım kolay tedavi edilebilecek bir hastalık değildir.

                Çok duyarlı olmalıyız. Yetkili bürokratik ve resmi makamlardan malum yasa ile ilgili tadilatlar yapmalarını temenni ediyoruz.