Bugün, 9 Mayıs 2025 Cuma

Abdullah ALTAŞ


BİSİKLET SEVDALILARI

BİSİKLET SEVDALILARI


Genel olarak ülkemizde, yerel olarak da illerimiz ve yörelerimizde, bisiklet sporu severler tarafından zaman zaman bisiklet turnuva ve turları düzenleniyor. 

Bu turnuvalar sadece bir spor ve turnuva değil aynı zamanda sosyalleşme ve artıları da söz konusudur. 

Bu konuyu kaleme almama ilham olan, ilimizde yakın zaman içinde yapılan bisiklet turnuvasına katılan ve bu sporu seven bir bisiklet sürücüsü ve sevdalısının "Bisiklete binmek, özgürlüktür, bisiklete binmek adeta göğe yükselmektir." Sözü oldu. 

Bu ifade ve cümle üzerinde düşündüm. "Bisiklete binmek" insanı nasıl özgürleştirir? 

Bir çoğumuz zaman zaman bisiklet kullanmışızdır. İnsan bisiklet kullandığı zaman neler hisseder? 

Bisiklet kullandığın zaman, adeta bedeninden ziyade yoğunluk ruh üzerine olur. Bu durumda bedenden ziyade ruh beslenir ve haz almaya başlar. Bedene olan dikkat azalır. Ruh ön plana çıkar, adeta beden esaretinden kurtulur, özgürleşir. Yoğunluk ruh üzerine olur, beden ile yürüyerek zahmet çekerek gideceğin yere adeta uçarak gidersin . Aslında bisiklet üzerinde götürdüğün bedeninden ziyade ruhundur, canındır. 

Farklı bir boyuttan bakacak olursak, bisiklet diğer taşıma araçları gibi masraflı değildir. Bisiklet, yanındaki bir arkadaş gibidir. Bazen zorlu arazi şartlarında onu sırtına alır, sen götürürsün, birçok kerede o, seni... 

Salıncağa binmekte de aşağı yukarı aynı duyguları yaşarız. Bedenimiz den ziyade, ruhumuz göğe doğru yükselir. Aşağıdaki, zemindeki, yerdeki sıkıntılar, problemler, dünya kaygıları bir anlığına da olsa geride kalır, unuturuz, ruhumuz özgürleşir. Bu güzel duyguları sadece çocuklar değil büyükler de yaşamak ister, onun için bazen utana sıkıla da olsa büyükler salıncağa binmek isterler. 

Uçakla yolculuk yapmakta aşağı yukarı böyle dir.

Bazen birbirimize uçakla yolculuk yaptığımız veya yapacağımız zaman, "uçmak" ifadesini kullanırız. Bu ifade bize, ruhumuza ayrı bir "haz" vermektedir.

Hızlı trenleri seviyoruz. Bir an önce varacağımız yere bedenimizden önce ruhumuzun varmasını istiyoruz. 

Bazen bedenimiz değil de, canımız sıkıldı diyoruz. 

Canımızın, ruhumuzun ferahlık bulmasını, özgür leşmesini istiyoruz. 

Uçmak aynı zamanda eski Türk dilinde cennetin adıdır.  Ruhumuz bedenimiz den, beden esaretinden kurtulup özgürleştiği , bedenin her türlü sıkıntısıntan kurtulduğu adeta kuş gibi olduğu için cennete "Uçmak" adı verilmiş olabilir.... 

Bisiklete binmenin, bisiklet kullanmanın, bu vesile ile insanları bir araya getirmenin böyle bir etkinlik yapmanın sadece "Bisiklete binmekten" ibaret olmadığını görmekteyiz!  Bakın! bir "Bisiklet etkinliği " bizi nerelere götürdü!