Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Mustafa KÖKSAL


BİZİ BIRAKIP GİTME

BİZİ BIRAKIP GİTME


Bir Pazartesi gecesi kapımızda polis arabası içinde bir komiser gözleri yaşlı ve iki polis anneme diyor ki; "başımız sağ olsun, Kemal ağbimizi kaybettik."

Anam o an yıkıldı, bizler uykudan kalkmışız gözler kapalı..

Yıl 1964 bir Pazartesi gecesi ve saat 11 falan. Babam yanındaki arkadaşları ile Terzili’den geliyor o gece, Hamza Köse’nin atölyesi karşısında bir insana vurmamak için jeeple direksiyonu kırınca bir kamyona vuruyorlar ve 3 güzel insan o an ölüyor.

İyi baba olmak ailenin bir çok iyisine, kötüsüne çocuklarının, arkadaşlarının yürek bahçesine diktiği bir ağaç misali gibidir.

Mutluluk nedir baba desem, sen bana para demezdin o yaşımda, arkadaş, iyilik derdin.

Hele herkesin, mal mülk dediği yerde sen hiç demezdin.

Servetim benim, onurla, gururla bıraktığım ismim derdin.

Bende o ismini bana kolye ettim, bende evlatlarıma, dostlarıma tertemiz isim bırakmak için yaşadım.

Harika bir eş, iki evlat, gelin, damat dünyamın nurları iki torun, servet bu..

Bizi bırakıp gitme baba hep bizle ol, bu il seni seviyor, annem gitti, cici annem gitti, sensizliğe dayanamadı anam.

Ne çok severmiş seni Turşu Kemal..

Benim mirasım, duvardaki dersim, yüreğimdeki nasihatim, boynumdaki kolyem babam, beni bizi bırakıp gitme..

Hep oldun örneğimiz şimdide ışığımız ol.

Nur içinde uyu baba.

GENÇLER

Ben ögretmenim, babayım, dedeyim, amcayım, dayıyım, hayatımızı gençliğimizi milli olan her kurumda onurlu ve gururlu geçirmişim. Siyasetin, başka dünyanın içinde olmadan bu gençliğin ruhunda taşıyan sporun içinde olmuşum.

Okulda, kulüplerde, sahalarda, yüzlerce gence dokunmuşum, haramsız, talansız günahsız bir dünya içinde bir çok gencin spordaki başarısını yada yada kişisel egosu yüzünden yok oluşlarını görmüşüm.

Ben uzun yıllar spor denen daire içinde eğitiminin içinde pişmiş, har olmuşum. Şimdi 65 yaşındayım ben, bundan sonrasını hevesli hocalarımız yapsın, yaparken o hocalar aynaya baksınlar uzun uzun ve desinler ki ben bu ülkenin en büyük kulüplerinden Ordusporda oynamış ,milli olmuş sporcuyum, çingen pazarlığı ile alt yapıda üst yapıda teknik adam olamam demeliler.

Bu ilde bu teknik adamlara değer vermeden onları işçi gören zihniyetler, iş insanları, kulüp başkanları iyi bir alt yapı olacaksa bunu düşünün bu konuştuklarımız elit hocalar, yetişenlerde sporcular diye.

O yüzden genç hocalarım sizin ederiniz ödenmez ama soru Ordu ise, sporu ise sizlerin gözleri parlar, ama ....?.

Ama size teklif edenlerin bu konudaki düşünceleri nasıl oda önemli.

Ben 40 yıl bu alanda çok insan kazandım para değil.. Şükür bugünüme, yine olsa yine gençler derdim.

Onların yüzü gülsün yeter.