İçi boş ideallerini inançlarını hizmet sevdasını kaybetmiş olanlar için;
RAHMETLİ BARIŞ MANÇO İÇİ BOŞ TENCERE İLE İÇİ BOŞ İNSANI NE GÜZEL ANLATMIŞ.
İnsanoğlu haddin bilir kem söz söylemez iken
Elalemin namusuna yan gözle bakmaz iken
Bir sofra kurulmuş ki Halil İbrahim adına
Ortada bir tencere boş mu dolu mu bilen yok.
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Daha çatal, bıçak, kaşık icat edilmemişken
İsmail'e inen koç kurban edilmemişken
Bir kavga başlamış ki nasip kısmet uğruna
Kapağı ver kulbu al kurbanı ne hiç soran yok
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası
Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına
Ağzı açık gözü toklar buyursunlar baş köşeye
Kula kulluk edenlerse ömür boyu taş döşeye
Nefsine hakim olursan kurulursun tahtına
Çalakaşık saldırırsan ne çıkarsa bahtına
Halat gibi bileğiyle yayla gibi yüreğiyle
Çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyenler
Buyurun sizde buyurun Buyurun dostlar buyurun
Barış der her bir yanın altın gümüş taş olsa
Dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa
Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Buyurun dostlar buyurun Halil İbrahim sofrasına...
“Dedik ki: "Ey Âdem!
Sen ve eşin Cennete yerleşin.
Dilediğiniz gibi bol bol yiyin,
Ama şu ağaca yaklaşmayın,
Yoksa zalimlerden olursunuz."
(2-35)
Sakın eşsiz cennet aramayın!
Çünkü zor bulursunuz!
Aile olmadan cennet evini
Kurmak çok zordur.
Zinanın beş kuruş olduğu,
Nikâhın ise beş milyona
Yapıldığı günümüzde,
Kız isterken Allah’ın emri
Peygamberin kavli,
Düğünlerde ise:
Ebu Cehil’in âdeti,
Karun’un israfı olursa,
O yuvadan fazilet mi fışkıracak?
Müslüman aile yıkılınca
Özelliklerini ve güzelliklerini
Maalesef kaybetti;
Merhamet, acımak değil;
Kesinlikle acıtmamaktır!
Ekmek vermek değil
Ekmeğine el sürmemektir!
Ekmeğini elinden almamaktır!
Merhamet, yarasını sarmak,
Merhem sürmek değil,
Kardeşini yaralamamak,
Yara açmamaktır!
Ne güzel teslimiyet;
Bilâl-i Habeşî (Radıyallahu Anh) Kardeşine Kız İstemeye Gidince Şöyle Dedi:
"Ben Bilâl, Bu da Kardeşim: Habeşli İki Köle. Biz Dalâletteydik, Allah Hidâyet Nâsip Etti, Köleydik, Hürriyet Nâsip Etti. Eğer Kızınızı Verirseniz Sevinir, Hamd Ederiz. Vermezseniz, Allah Büyüktür."
(Tabakâtül-kübrâ, 3,237)
Ariflerden bir zat, gönlümüze ışıklar salıyor:
Üzülme!
Çünkü Yaradan, umudu, en çaresiz anlarda yollar...
Unutma!
Yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar!
Kuzey Barış Harekâtı'nın 50. yılı...
Şehidleri ve gâzîleri hürmet ve minnetle anıyorum...
Devletimiz payidar, Milletimiz bahtiyar ola...