Bugün, 18 Ekim 2024 Cuma

Abdulkadir DEMİR


BU GİDİŞ NEREYE

BU GİDİŞ NEREYE


Rabbimiz Tekvir Sûresi’nin 26’ncı ayeti kerimesinde  soruyor, 

“Nereye gidiyorsunuz?” Veya “Bu gidiş nereye?” 

Ayet adeta bugün nazil olmuş. İslâm ümmetinin gerek bireysel ve ailevî olarak ve gerekse toplumsal gidişatı pek hayra âlamet değil. Ümmet olarak olağanüstü bir değerler erezyonuyla ve bir savrulma ile karşı karşıyayız.

 Bireysel ilişkilerde erdemin yerini bencillik almış. Aile yapılarındaki ahlâki savrulma gözle görülür bir şekilde nüksetmiş vaziyettedir.

Müslüman bir anne baba, oğluna / kızına edebi hayayı, ar ve namusu öğretmek ve çocuklarının dinine imanına sahip çıkmakla mükelleftir. 

Saldım çayıra mevlam kayıra deyip boş vermek belaları, musibetleri bağıra bağıra davet etmek demektir. 

Vicdansız ve ahlaksız bir toplum esenliğe kavuşmaz, kavuşturulamaz ve asla düzelmez düzeltilemez, sadece helak olur, helak edilir. 

(Yusuf Şevki Yavuz)

“Bu gidiş nereye?” Rabbimiz âdeta çıkmaz sokaktan söz ediyor ve uyarıyor: 

“Nereye gidiyorsunuz?” 

“Bu gidiş sizi hayra ve istikrara götürmemektedir.

 Yanlış yoldasınız. 

Sırat-ı mustakim’e dönün. Tek kurtuluş yolu ‘sırat-ı müstakim’dir.

 Mutluluğun, barışın, huzurun ve istikrarın yegâne yolu ‘sırat-ı mustakim’dir. 

Bu yol ancak sizi düze çıkarabilir. Başka yollar ise cehenneme gider.”

Yüce Rabbimiz bu bağlamda biz Müslümanları şiddetle uyarmaktadır: "Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz." (Tâ Hâ:124) 

"O da (şöyle) demiş olur: ‘Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim? (Allah da) Der ki:

 ‘İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti, fakat sen onları unuttun (onlardan yüz çevirdin), bu gün de sen işte böyle unutulmaktasın." (Tâ Hâ:125-126)

 Biz Müslümanlar olarak Rabbimizin zikrine topyekûn ve yeniden sarılmak zorundayız. 

Bize vahyin dili ile “Fe eyne tezhebûn?” 

(Nereye gidiyorsunuz?) deniyor. 

Bu söze mukabil hiç vakit kaybetmeden durup düşünmeliyiz. 

Gittiğimiz yol ‘sırat-ı mustakim’e uygun mu? 

Müslümanlar olarak topyekûn Allah’ın dinine yönelirsek, Allah’ın evrensel hükümlerine sarılırsak hiç kuşkusuz hayırlı sonuçlara ulaşırız. 

Huzurun, istikrar ve gücün adresi İslâm’dır. İslâm’a ihlâsla, samimiyetle sarılmamız hâlinde iyi sonuç muhakkaktır: 

“Şüphesiz iyi akîbet (güzel sonuç) takva sahiplerinindir.” (Hûd:49)

Ya Rabbi bizi sıratı müstakiminden ayırma.

İçinde bulunduğumuz zorluklardan kurtuluşlar nasip eyle.

Allah (cc) moda diye diye evlatlarımızı elimizden almak isteyen şeytana karşı hayır, ben müslümanım, benim evladım da Müslümandır deyip dik duran ve evladının edebini, hayasını şeytana kaptırmayan kahraman anne babalardan razı olsun ve onların sayısını artırsın. 

Yüce Mevlâmız asırlarca İslam'ın bayraktarlığını yapmış bu necip milletimizin evlatlarını batı taklitçiliğinden ve kendi değerlerimize düşman olmaktan muhafaza eylemesi niyazımla…

Hayırlı Cumalar