Mehmet Ali AYDIN

Tarih: 08.05.2025 09:33

BU KOMEDİ BİLE DEĞİL

Facebook Twitter Linked-in

 

Bazı mübarek arkadaşlarım güya beni düşünerek “hocam siyasi yazılar yazma, senin yazılarından dolayı bazı kimseler alınıyor ve seni takip etmek istemiyorlar” yollu serzeniş ve sitemde bulunuyor. Kendilerine haklı da olabilirler. Çünkü herkes dünyaya kendi oturdukları sandalyeden bakıyorlar. Onların oturduğu yerden benim bakmam mümkün değil. Öyle yaparsam ben o zaman kimlik ve şahsiyetim ile ilgili sıkıntı yaşarım.

Ayrıca kesinlikle siyasi yazmıyorum, birilerinin uyanmasına vesile olurum diye siyasiler ve yaptıkları ile ilgili yazıyorum. Öyle garip bir dünya ve ülkede yaşıyoruz ve öyle garabetlerle karşılaşıyoruz ki insan ister istemez olaylar karşısında duyarsız kalamıyor. Nihayetinde sizin de bir dünya görüşünüz var. Olayları o pencereden değerlendirmek zarureti hâsıl oluyor.

Son zamanlarda ülkemizin hiçbir derdi, sorunu, problemi, sıkıntısı ve konuşulacak konusu yokmuş gibi İmamoğlu ile yatıp, İmamoğlu ile kalkıyoruz. Bir taraf onu haksızlığa uğradı, engellemek istiyorlar, geleceğin cumhurbaşkanına tuzak kuruyorlar, her şey yalan ve düzmece diyor ve oradan karşı cenaha savaş açmış yaylım ateşe devam ediyor.

Diğer taraf da yüzyılın vurguncusu, soyguncusu, rüşvet, yolsuzluk, irtikâp ve belediyenin maddi varlığını şahsi çıkarlarına tevdi eden bir hırsız olarak niteliyor. Yani hep ifrat ve tefrit noktasında ve uçlarda dolaşıyoruz. Olaylardan bihaber olan insanlarda ortada kalmış acaba diyor. Gündemi birileri öyle hızlı değiştiriyor ki vatandaş bu değişimin hızına yetişmekten aciz kalıyor. Kime inanacağına da şaşırıyor.

Sözüm ona iktidarın en güçlü adayı olduğu iddiası ile hiçbir ifrat ve tefritten kaçınmayan “ana muhalefet partisi” lideri il il dolaşıyor bazen de dolaşıma ar veriyor ve hızlı bir depar atarak Silivri’ye koşuyor ve oradaki akıl hocasının talimatlarını alıp kamuoyu ile paylaşıyor. 

Hazret en son Silivri Görüşmesinden sonra çıktığı bir Televizyon kanalında acayip şeyler döktürmüş (buraya başka bir ifade yazacaktım ama vaz geçtim) adeta akla ve mantığa rest çekmiş. En hayret edici olan ise benim anladığım kadarı ile seçimi kazanıp memlekete millete hizmet edeceğine öyle bir dertlerinin olmadığını ayan beyan ortaya dökmüş.

Bütün amaç hakkında bir sürü suç isnadı olan ve halen tutuklu olan Ekrem İmamoğlu’nu nasıl kurtarabiliriz derdinde. “Aceleniz ne daha karpuz kesecektik” diye bir replik vardı bilmem hatırlayan var mı? Yapma Allah aşkına sayın başkan. Ülkenin bütün dertleri ve sıkıntıları bitti ve bütün derdimiz Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı ve Ekrem İmamoğlu’nu başbakan yapmak mı? 

Aşağıda beyefendinin Televizyon programında sarf ettiği cümleler. Ne ekleme ne de çıkarma var basından alıntıladım. Lütfen siyaset gözlüğünü çıkarın ve gözlerinizdeki banttan kurtulun ve aklıselim ile okuyun. Sonra da sizinle bir daha konuşalım.

Sayın Özgür Özel, gelecekle ilgili planını şöyle açıklıyor: (Lütfen normal bir kafa ile okuyun)

"Eğer İmamoğlu bundan sonraki süreçte hala içeride olmaya devam ederse biz CHP olarak durmayacağız. Ben otobüsün üstüne çıkacağım, aynı anda Mansur Yavaş olacak başka şehirde olacak. Grup Başkanvekillerimiz, milletvekillerimiz başka şehirlerde olacak. Bu süreçte devam edeceğiz.

İmamoğlu hapiste kalırsa seçimi kazanırız

-Eğer Ekrem İmamoğlu içeride tutulursa o zaman seçimi yüzde 70'le kazanırız. Hatta millet o zaman mecliste anayasayı değiştirecek çoğunluğu da bize verir. 

Hızla güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecek. Ardından tarafsız Cumhurbaşkanı seçilir. O tarafsız Cumhurbaşkanı da milletin gönlüne giren en önemli figür olur. Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı olur, Parlamenter sisteme dönülür Ekrem İmamoğlu başbakan olur, yürütmenin başında da Ekrem İmamoğlu olur. "

Okudunuz mu? Ne anladınız peki?

Hani Ak Partiye oy verenlere “koyun” diyen kafalar vardı ya size güvenerek %70 oyla seçiliriz diyen Genel Başkan sizi ne yerine koyuyor hiç düşündünüz mü? Vay anasına ya HU! Adam %70 oy alıyor seçimi kazanıyor, sonra anayasayı değiştiriyor, içerde hakkında bir sürü iddia olan ve belki de o zamana kadar hakkındaki iddialar sübut bulursa kaç yıl ceza yiyeceği belli olmayan adamı hapisten kurtarıyor. Sonra seçimler yenileniyor ve yeniden iktidara geliyor tarafsız ve herkes tarafından takdir edilen Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı ve haksızlığa uğrayarak memleketi soyup soğana çevirdiği ile ilgili bir sürü şahit ve delil olan adamı hapisten çıkarıyor ve başbakan yapıyorlar.

Kemal Sunal, Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz komedi yapsa bu kadar komik olamaz. 

Ben oy değil; günahımın cezasını çeker CHP ye vermem. Adamın güvendiği bir kitle var ki çok partili hayata geçtikten sonra en fazla oyu Bülent Ecevit zamanında almış onda da %50’yi bulamamış bir parti %70 oy alıyor. Söylediklerini bir bir hayata geçiriyor. Valla ben inandım sizde inanmışsınızdır. 

Yolunuz açık olsun da, sizin yolunuz açık olunca ne yazık ki bu milletin yolu zifiri karanlık olur. Benden söylemesi.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —