Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet Ali AYDIN


BU SESE KULAK VER.

BU SESE KULAK VER.


Gelip geçici dünya hevesleri, zevkleri, neşeleri ve zenginlikleri seni aldatmasın. Gelip geçici fakirlik, yoksulluk, yoksunluk ve sahipsiz olmak seni yanıltmasın. Her şeyden haberi olan, her şeyi bilen ve her şeyi gözleyen bir Rabbin var ve o sana şah damarından yakın. Yaptıklarını bırak yapmak istediklerini ve kalbinden geçenleri biliyor.

Birtakım vesveselerle kendi kandırabilir, avutabilir ve avunabilirsin ama kandıramayacağın bir makam var sakın unutma!

Seni bekleyen ve gidenin gelmediği, haber bile veremediği, dünyada ektiklerimizi hasat edeceğimiz bir ahiret hayatı var.

Bak her gün ömründen yirmi dört saat eksiltiyorsun. Bir gün gelecek artık eksiltmek için ne saatin ne dakikan ne de salisen kalacak. Tüketemeyeceğin zamana hazırlık için tükettiğin zaman dilimlerinde neler yaptığına bir bak ne olur!

Mizana çıktığında defterin açılınca göreceklerin karşısında pişman olmadan bu dünyada yaptıklarını bir mizan eyle. Yanlışların, hataların, pişmanlıkların varsa gözden geçir ve düzelt. Öyle bir an gelir ki düzeltmek istesen de düzeltemezsin.

Sen hiç mezarlıklardan geçmedin mi? Oradakilerin halini tefekkür etmez misin? Onların hepsi sıcacık yataklarından bir bez parçasına sarılı olarak soğuk toprağın bağrına bırakıldılar.

Unutma onların da senin gibi renkli dünyaları, hülyaları ve gelecekle ilgili rüyaları vardı. Ama şimdi belki bedenleri bile çürüyüp yok oldu. Çok sevdiği yakınları, akrabaları ve canından esirgediği yavruları onu oraya bırakıp gittiler. Düşün seni de aynı son bekliyor.

Gençlik yıllarımda arabamın arkasında “Huzur İslam’da” “Kurtuluş İslam’da” yazıları vardı. Evet dünyada ve ahirette kurtuluşa ermek istiyorsan Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak lazım, o da İslam dairesinde Müslümanca bir hayat yaşamakla mümkün. Bunun başka bir yolu da yok.

Belki dünyadaki bazı işlerimizi böööyyyüüükkklerin torpili ile halledebiliriz ama öbür tarafta torpil falan yok. Oraya torpil yapmak istiyorsan sana yüklenen misyon üzere yaşamak zorundasın. Belki buradaki bazı yanlışlarımızı yalan söyleyerek insanlar nezdinde kapatabiliriz. Ama orada yalan söyleme lüksümüzün olmadığını da unutma! Sen yalan söylemeye kalksan da “aç ve oku!” denilen defterin senin yalanlarını ortaya dökecek.

Yolumuzun haritasını Yüce Allah Kur’an-ı Keriminde çizmiş ve diyor ki:

“Ey İman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine de olsa adaletten asla ayrılmayan, Allah için şahitlik eden kimseler olun. (İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar, Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın. Eğer adaletten sapar veya üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.” (Nisa Suresi 135. Ayet)

“Ey İman edenler! Allah’a, peygamberine, peygamberlerine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.” (Nisa Suresi 136. Ayet)

“İman edip sonra inkâr edenleri, sonra yine iman edip tekrar inkâr edenleri, sonra da inkarlarını artıranları Allah ne bağışlayacak ne de onları doğru yola iletecektir.” (Nisa Suresi 137. Ayet)

“Münafıklara haber ver ki, onlar için acı bir azap vardır!” (Nisa Suresi 138. Ayet)

“Müminleri bırakıp kafirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” (Nisa Suresi 139. Ayet)

Bir kez daha tefekkür edip, yaşadıklarımızı gözden geçirerek hatalarımızdan, yanlışlarımızdan ve kusurlarımızdan tövbe edip yeni bir hayata yelken açmaya ne dersiniz? Yapacağımız güzellikleri günden güne ertelemenin bir anlamı yok. Bir yerden hemen başlamalıyız ki gerisi gelsin.

Günlük hayatımızda hiçbir şeyi ertelemeyi düşünmüyoruz. Hatta çoğu zaman sonuçlarını bile hesap etmiyoruz. Öyleyse buyurun hayatımızda Allah’ın istediği ve rızası istikametinde bir hayat için bugünden tezi yok yeni bir yol haritası çizerek yola koyulalım.