Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Mustafa KÖKSAL


BUGÜN

Ordu'un güvenle bakabileceği makamları bugün için sanki yok, direkt vuruş yapan, sözünde, fikrinde sabit olan insanlar.


Ordu un güvenle bakabileceği makamları bugün için sanki yok, direkt vuruş yapan, sözünde, fikrinde sabit olan insanlar. Kimse bu spor alanı içinde siyasi düşünmesin diyoruz ama makamlar siyaset düşünüyor, talip olan onlarda düşünüyor, yoksa sabit bir nokta gibi resimler, hep siyah beyaz. Kimse spor camiasında insiyatif kullanacak bir kararda değil, boyun eğik, el kesik bu ilde. Yukarıdan aşağıya bu sportif cümle ne zaman tarafsız gelirse bu alana GÜNEŞ doğar ufuktan. Siyaset, koltuk, baş olmak bundan önce idi, bu ilde görev tevdi edilen başkanlar DEVLET gibi idiler, halkın etrafında, gençliğin önünde.. Ordu’daki sportif olaylar, devlet için Ordu iline hizmet eden valisi, belediye başkanları yada yardımcıları, amiri memuru birer konu olmamalı bu alanda, tenkit konusu olmamalı bugün bu ilde.. Ben olursam doğru adayım, o olursa kim atadı, nasıl o başkanlığı aldı. Başkanın oğlu, siyasetçinin yeğeni olursa bir kurumda niye yanlış, eleştirenin oğlu olursa o makamlarda, işlerde niye doğru? Eleştirelim, makamları süsletmeye atananlar ile makamlarda üretenleri ayırt ederek. Bugün Feste okuyoruz, hangi il başkanının oğlu belediyeye girmiş, onu kim darp etmiş...Konu bu.. Konu üretim, istihtam, iş aş değil, niye onun oğlu bunun oğlu orada da benim ki değil. Adam aldığı görevde eğer namusu ile onca insana hizmet etmiş ise, onca insana aş, iş için yardım etmiş ise, oğlu da kızı da olsun.. Eğer işini iyi yapıyorsa. Neyse, bu siyasetin cevabı olsun, herkes cevap verecek bedende. Ben şu komik işteyim, “kısım Spor Caddesi". Ben spor için varım diyen elini uzattığı beden" BEN" oluyor da, benim oluyor da, Ordu’nun olmuyor.? Kim mi oluyor, tabiki BELEDİYE.. İster amatörler, ister bal ister 3.lig ister süper lig. Eller koşa koşa devlete gidip boyun bükük uzuyorsa sonuç bugünkü spor perişanlığı. Kimi der ki, Belediye sporla ilgilenmesin, kimi der ki, spora destek olmasın, kimi yapamıyorlarsa kapansın. Musa, Musa da o kadar değil, siz takımlar üzerinden binlerce genç için ölüm fermanı çıksın, ne olurlarsa olsun sokaklar dolsun mu istersiniz..? O bizim takım değil, bu bizim takım, o olmasın, bu olsun mantığı olabilir mi? Amatördeki takımda, baldaki de, 3 ligdekiler de bu ilin takımları. Başkanları, idarecileri ve onların hizmet verdiği gençler. Ha siz bu takımlara illa tenkit getirecekseniz niye bu kadar çok transfer var deyin, nerede bu ilin çocukları deyin, hiç mi çıkmaz, çıkarılmaz deyin... Benim takımım var, içinde benim olmayan var demiyorum, ben ALT yapı denen gerçeğin olmamasından dert yananım. Siyaset spora müdahale edecek, vakıflara edecek, kurumlara edecek, sonra burada emir kulu başkanlar, idareciler olmayacak, adına da sportif işler denecek.. Bugün bakıyorsun bir kuruma aday olanlar bile arkamda şu var bu var diyor. Arkanızdaki şu yada bu makamları kim takar, benim kulüp olarak boynumda tasma mı var, hangi kulüp bir makamın emir kulu, destek istemesi, spor adına istekleri olması onları bir makama uşak eder mi kulüpleri, eğer el pençe kişiliklerini o kapıların önüne atmışlar yada olmuşlar ise onların kulübü batsın spor adamlığı batsın. Bugün nasıl Belediye Spora destek oluyorsa makamlar, malzeme, para olarak eşit şart içinde bütün amatörlere, sportif iş yapan yalnızca futbol demiyorum sportif her kulübe evlat muamelesi içinde olursa destekler, o makam makamdır. Ordu futbolu bu makam seviciler yüzünden bu halde, diyeceğim bu. Ordu kimsenin tapulu malı değil Ordulunun dur.