"İnkar edenlerin ülkelerde gönüllerince gezip dolaşmaları kesinlikle seni aldatmasın!"
"Bu sahip oldukları, basit bir dünyalıktır. Sonra onların konaklayacaklar yer cehennemdir. Orası ne kötü bir istirahat yeridir!
"Fakat, Rabbinin emirlerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah'ın bir ikramı olarak, içinde ırmakların aktığı, sonsuza dek kalacakları cennetler vardır. Allah katında olanlar, iyiler için daha hayırlıdır." (Al-i İmran Suresi 196-197-198. Ayetler)
Hepimiz imtihan dünyasındayız. Yüce Allah bizlere emirlerini, öğütlerini, helallerini, haramları, yapacaklarımız, yapmayacaklarımız, günahları ve sevaplar gönderdiği kitaplar ve peygamberleri aracılığı ile açık, seçik ve net olarak bildirmiş.
Sonra bize akıl vermiş, mantık vermiş, düşünce vermiş, irade vermiş ve demiş ki: Kulum bu yoldan gidersen hesabın çetin, azabın bol. Öbür yoldan gidersen belki yaşarken benim kulların tarafından bir takım engellemelerle karşılaşırsın, nefsinin hoşuna gitmeyebilir ama sonunda onun da mükafatını ben veririm" demiş.
Çevrenize şöyle alıcı gözle bir bakın ve gördüklerinizi iman süzgecinden geçirerek algılayın. Allah'ın kitabındaki buyrukları hayatına uygulayanları mı görüyorsunuz yoksa basit dünyalık zevklerinin peşin koşanları mı? Yoksa Allah rızası istikametinde yaşamaya çalışanları mı?
Bu dünyada herkes tercihlerini yapmakta hür ve serbest. İsteyen istediğini yapabilir. Fakat biz inanıyoruz ki melekler yaptığımız her şeyi noktası, virgülüne kadar kaydediyor. Ve o gün geldiğinde ilahi hitap: "Oku kitabını!" emri gelince yaşadıklarımızın kaydedildiği "amel kitabımız" önümüze açılınca İlahi huzurda yüzümüz kızarmadan ,, bunu da ben mi yapmışım demeden ve utanmadan okuyabilecek miyiz?
Beli Allah yarına bırakır ama ne yazık ki yanınız bırakmaz ve hesabı sorar. Altından kalkabileceğimiz yükün altına girmeye çalışmak lazımdır diye düşünüyorum.
Sahi siz ne düşünüyorsunuz?
Hepinize hayırlı cumalar. Kerbela'yı unutmayın böyle bir acılı günü suiistimal ederek amacından saptıranlara da rağbet etmeyin!
