Vefalı olan dostları severim
Vefalı olmak büyük meziyet
Vefalı değilsen nankör de olma
Gerçek dostlarına verme eziyet
Boş davaların sözcüsü olmadım
Olur olmaz şeye kafa yormadım
Baktım anlamıyor soru sormadım
Cahil meclisinden çıkar giderim
Zaten gönül yapmak bizim işimiz
Dostu tanır, düşmanı keser dişimiz
Ahde vefayı bilmez çoğu kişimiz
Sahte saygıları biçer giderim
Karşıyım kavgaya barış isterim
Dosta karşı ağır basar hislerim
Geceyi gündüzü süsler düşlerim
Dostluk çeşmesinden içer giderim
Samimi olmaktır bizden istenen
İman ve ibadetle her gün beslenen
Ahlakla edeple günlük süslenen
İrfan elbisesini çeker giderim
Neden karşısındır kardeşim bana?
Ne kötülük yaptım, söyle sen bana?
Dünyalar bir yana, sen ki bir yana
Ayrık otlarından biçer giderim
Eğer insansan insan kalbini kırma
Olmayacak şey için çeneni yorma
Nanköre, cahile hal hatır sorma
Cahilin semtinden uçar giderim
Gövdeler üstünde bir sürü başlar
Dertliyse gönül, gözden dökülür yaşlar
Göz korunsun diye üstünde kaşlar
Hak olan davayı seçer giderim
Dosta selam, düşmana korku salarım
Arı gibi çiçekleri yalarım
Hep güzel kokmalı obam, diyarım
Kuşkulu semtlerden geçer giderim
Zindanlara bile koysalar beni
Kızgın ateşlerde yaksalar teni
Hakkın emrindeysen bırakmam seni
Kitli kapıları açar giderim
Sevda etrafında toplu gafiller
Gafillere destek çıkan cahiller
Güneşi çöllere tıkan hainler
Gözlere kumları saçar giderim
Mevla'm karar vermiş geldik pazara
Yazan yazmış, sorulmaz ki yazara
Dünyadan yolculuk varmış mezara
Tası tarağı toplar göçer giderim
Ecel şerbetinden içer giderim
Rabb'im yardım etsin, yoksa nederim?